Seminerde; ‘Psikoloji biliminin de asıl amacı mutluluktur. Bu din psikolojisi olunduğunda çifte mutluluk oluyor'' diyen Çapan, çocukluğundan beri niyet etmeyi çok merak ettiğini ama bunun psikolojide ''farkında olmak, yapılanı bilinçli yapmak'' kavramıyla ilgili olduğunu anladığını dile getirdi. Zekiye Çapan konuşmasında; ''Hz. Muhammed'in (s.a.v.) sahabeleriyle birlikte ölmüş bir hayvanın yanından geçerken, arkadaşlarının burnunu tutup söylendiklerini, onun ise 'Dişleri de çok güzelmiş' diyerek, hayvanın iyi tarafını gördüğünü belirtmeliyiz.
Buna Anadolu'da gönül gözü derler. Kötü şeylerde iyi şeyler görmektir bu. En kusurlu durumlarda en güzeli görmeliyiz. Hayata olumlu bakmaya niyet etmeliyiz. Tıpkı oruçlu olduğumuzda ikram edileni çevirdiğimiz gibi kötü bir şeyle karşılaştığımızda da 'ben niyetliyim' diyerek bunları geri çevirmeliyiz. Mutlu olmak için affedip, yapılanları da silmeliyiz.
Sadece affetmekle kalmayıp bunları hayatımızdan tamamen silmeliyiz, bilgisayarın çöp kutusunda olduğu gibi çöp kutusundan da silmeliyiz. İnsandaki kin ve nefret vücutta tümörleşir, bunlara müsaade etmemeliyiz.'' Çözüm insanı olmak gerektiğini vurgulayan Çapan, ''Beşer şaşar. Sevelim sevilelim, dünya kimseye kalmaz. Değer mi üzmeye, kırmaya değer mi? Neden haklılığı seçerek insanları üzelim, birbirimizi kıralım? Bizim kültürümüz bize bunu öğretmiştir.'' dedi.
Güncelleme Tarihi: 28 Ekim 2016, 10:39
Buna Anadolu'da gönül gözü derler. Kötü şeylerde iyi şeyler görmektir bu. En kusurlu durumlarda en güzeli görmeliyiz. Hayata olumlu bakmaya niyet etmeliyiz. Tıpkı oruçlu olduğumuzda ikram edileni çevirdiğimiz gibi kötü bir şeyle karşılaştığımızda da 'ben niyetliyim' diyerek bunları geri çevirmeliyiz. Mutlu olmak için affedip, yapılanları da silmeliyiz.
Sadece affetmekle kalmayıp bunları hayatımızdan tamamen silmeliyiz, bilgisayarın çöp kutusunda olduğu gibi çöp kutusundan da silmeliyiz. İnsandaki kin ve nefret vücutta tümörleşir, bunlara müsaade etmemeliyiz.'' Çözüm insanı olmak gerektiğini vurgulayan Çapan, ''Beşer şaşar. Sevelim sevilelim, dünya kimseye kalmaz. Değer mi üzmeye, kırmaya değer mi? Neden haklılığı seçerek insanları üzelim, birbirimizi kıralım? Bizim kültürümüz bize bunu öğretmiştir.'' dedi.