Kadınlar Türkiye’ye gelmek istememelerine gerekçe olarak ise daha önce Türk polisinde gördükleri kötü muamele olarak gösterdi.
Cübbpeli Ahmet olarak tanınan Ahmet Mahmut Ünlü davasının kilit isimleri olan Faslı İmanee Lemghari ve Zehra Haccac'ın ifadeleri duruşmaya saatler kala İstanbul 16'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'ne ulaştı. Her 2 Faslı kadın da fuhuş amaçlı Türkiye'de bulundukları iddiasının gerçeği yansıtmadığını, daha önce polis tarafından alınan ifadelerinin zorla kendilerine imzalattırıldığını yinelediler. İstanbul 16'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün yapılacak olan duruşmanın sürpriz tanığı ise Faslı kadınların avukatı Redouane Taari olacak. Müvekkileri adına Türkiye'ye gelen Faslı avukat Redouane Taari'nin fade verecek olması üzerine mahkeme Arapça ve Fransızca tercümanların mahkemede hazır bulunmasını kararlaştırdı.
HAYATIMI CEHENNEME ÇEVİREN POLİSLERLE KARŞILAŞMAK İSTEMİYORUM
Her iki Faslı kadında Türkiye'deki mahkemeye katılmama kararı aldıklarını ve Türkiye'ye gelmeyecekleri ifadelerinde şunları söyledi.
İmanee Lemghari: "45 gün boyunca Türk Polis merkezinde alıkonuldum ve bu müddet zarfında çeşitli şekillerde maddi ve manevi işkencelere maruz kalarak fahişe muamelesi gördüm. Fahişelik suçlaması devam ettiği için Türkiye'ye gelmek istemiyorum. Hayatımı cehenneme çevirip, kötü muamele yappp, işkencede bulunan polislerle karşılaşmak istemiyorum. Polis merkezinde yeniden alıkonulmaktan korkuyorum. Türk mahkemelerinden itibarımın iaede edilmesini, ve fuhuş suçlamasından ismimin temize çıkartılmasını ve adaletin yerini bulmasını talep ediyorum.
AHMET MAHMUT ÜNLÜ İLE BİR ARAYA GELMEDİM
Ben Ahmet Mahmut Ünlü ile hiç bir araya gelmedim. Onu daha önce tanımadım ve kim olduğunu bilmiyorum. Bu bana eziyet eden, bundan sonra güneş yüzü görmeyeceğimi söyleyip beni korkutan polislerin düşüncesidir. Bütün samimiyetimle söylüyorum ki ben eşim Barış Sezik eşliğinde Türkiye'ye gittim. Fahişelik suçlaması devam ettiği sürece mutluluğun tadını bilmeyeceğim. Dışarı çıkamıyorum ve toplumda tanınmak korkusuyla yaşantım bozuldu. Hatta akrabalarımın evine bile gidemiyorum. Bu aylardır böyle ve değişen bir şey yok."