Topkapı Sarayı'nda Hırka-i Saadet'i ziyaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra Destimal Töreni’ne katıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Topkapı Sarayı'nda Hırka-ı Saadet'i ziyaret ederek Destimal Töreni'ne katıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sultanahmet Camii'nde kıldığı cuma namazının ardından Topkapı Sarayı'na geldi.HIRKA-I SAADET ZİYARET ETTİ
Erdoğan, burada Hırka-ı Saadet ziyareti ederek dua etti. Ardından Destimal Töreni'ne katılan Erdoğan, Sultan 2. Osman'ın tahta çıkışını resmeden yağlı boya tablonun gösterime açılış törenine de katıldı.
Erdoğan, tablonun üzerindeki örtüyü Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı ile birlikte kaldırdı. Bir süre sergiyi gezen Cumhurbaşkanı Erdoğan ardından buradan ayrıldı.
DESTİMAL TÖRENİ NEDİR?
Tarihçi Talha Uğurluel bu programla ilgili şunları yazdı; "Destimâl' farsça bir kelimedir, "mendil" anlamına gelir. Her sene Ramazan ayının on beşinci günü Topkapı Sarayı'nda Destimâl Töreni düzenlenirdi. Destimâl Töreni ne demek derseniz: O zamanda yaşayan hayırseverlere, yoksulları doyuranlara, öğrencilere burs verenlere, okullar, hanlar, kervansaraylar yaptıranlara Topkapı Sarayı'ndan bir davetiye gönderilirdi, Ramazan'ın on beşinci günü Topkapı Sarayı'nda yapılan destimâl programına çağırılırlardı.
Bu davetiyeyi alanlar memleketlerinden Saray'a, hacılığa umreye uğurlanır gibi uğurlanırlardı. Ramazan'ın on beşinci günü diğer davetlilerle beraber destimâl odasında toplanıyorlardı. Peygamberimiz'in hırkası altın sandıkla getiriliyordu, getirenler Enderun öğrencileriydi, bütün hizmeti onlar yapıyordu. Sandık salevât-ı şerifelerle açılıyor, içinden altın çekmece çıkıyor, sonra bu çekmece de açılıyor, içinden Peygamber Efendimiz (sav)'in Hırka-i Saadeti çıkarılıyordu ve sonra destimâl dediğimiz mendiller getiriliyor, o mendiller tek tek Efendimiz (sav)'in hırkasına dokunduruluyordu ve davet edilenlere hediye ediliyordu. Bu mendiller bir ömür boyu öpe koklaya saklanıyordu.
Çocuklara, torunlara vasiyet ediliyordu: "Evlatlarım, ben bir gün vefat ettiğimde Peygamberimiz'in hırkasına dokundurulan bu mendili benim yüzüme kapatın ve beni öyle kefenleyip defnedin." Böyle vasiyet edildiği için mendillerin çoğu günümüze ulaşmamıştır."