Baykal, bu görüşmenin detaylarını Hürriyet'e açıkladı.
İşte o açıklamar:
KASET KOMPLOSU
-Genel Başkanlığı bırakmanıza neden olan kaset komplosunda o zaman başbakan olan Erdoğan'ın sorumluluğuna işaret eden açıklamalarınız var. Nisan 2013'teki röportajımızda ‘Bunun Başbakan'ın bilgisi ve onayı dahilinde yapıldığını düşünüyorum' demiştiniz.
Aynen. Hâlâ aynı kanaatteyim, o ayrı bir iş. O bununla ilgili değil. Bu devlet işi.
ÇEKTİĞİM ACILAR BİR YANA DEVLET İŞİ YAPIYORUZ
- Bana 2013'te söylediğinizin aynısını ona da söylediniz, doğru mu?
Bir şeyi herkesin anlaması için bunu söylüyorum. Benim yaşadığım olaylar, maruz kaldığım haksızlıklar ve komplolar, bana yaşatılmak istenen acılar, onun karşısında takınılan tavırlar bir yana. Hiç onlarla meşgul değilim. Bunun hesabını hukuk ve tarih zamanı gelince soracaktır. Şimdi bir devlet işi yapıyoruz.
KANAATİMİ SÖYLEDİM
-Bu şekilde mi söylediniz?
Hayır, ben bunu sana izah ediyorum. Ona izah etmem gerekmiyor, ben orada sadece kanaatimi söyledim.
KASEDE RAĞMEN AMELİYATINDAN SONRA ZİYARET ETTİM
Gazetecilik yapma şimdi. Ben bir şey anlatıyorum sana. Ben o kadar sağlamım ki bunu muhatabına da aynen böyle söyledim. Bakın hatırlayın; o zaman başbakanken bir sağlık sorunuyla karşılaştı. Ben eşimi aldım, Sayın Başbakan'a geçmiş olsun ziyareti yaptım. O da eşiyle, kızıyla karşıladı. Tatlı bir aile sohbeti yaptık ve ayrıldık. Ben oraya giderken bu kanaatimi taşıyordum. Eşim de aynı kanaati taşıyor. Ama biz görevimizi yaptık.
BİR ŞANS VAR
Şimdi Türkiye'yle ilgili benim yapmam gereken bir şey varsa; hırstı, kavgaydı, intikamdı bunları aştığımı hissediyorum ne mutlu ki. Dünyaya hiçbir zaman bu kişisel ilişkilerin, düşmanlıkların, intikam hırslarının etkisi altında bakmıyorum. İçine girdiğimiz bu yeni dönemde, Türkiye'nin toparlanması ve yeni siyasetin inşası sürecinin başarılı bir şekilde noktalanmasını istiyorum. Olur mu olmaz mı bilmiyorum ama bir şans var.
Güncelleme Tarihi: 16 Haziran 2015, 23:46