Güven, "15 Temmuz’da Özel Kuvvetlerde yarbay olarak görev yapıyordum. 15 Temmuz öncesi izinliydim. 14 Temmuz’da bir operasyon olacağı gerekçesi ile Özel Kuvvetlerde görevli Kurmay Albay Fırat Alakuş telefonla beni aradı ve evine bazı malzemeleri getirmemi istedi. Fırat Alakuş’un evine giderek malzemeleri teslim ettim. Daha sonra Fırat Alakuş, kendisini Muhafız Alay Komutanlığına bırakmamı istedi. İstediği yere bıraktım ve Muhafız Alayına birlikte girdik. Alayda bir kamelyanın bulunduğu bölgeye gittik. Orada 10-15 civarında personel vardı. İçlerinde Ali Yazıcı da bulunuyordu. Ailem Bodrum’da tatilde olduğu için ben de Bodrum’a gidecektim. Fırat Alakuş, Ali Yazıcı’nın Antalya’ya gideceğini, ona eşlik etmemi, daha sonra kendisinden ayrılarak ailemin yanına gidebileceğimi söyledi. Bunları söylerken Ali Yazıcı da yanımızdaydı. Otomobili ben kullandım, Ali Yazıcı ön koltukta oturuyordu. Afyon’a kadar benimle fazla konuşmadı daha çok kendisine ait telefonlarla sürekli olarak konuşuyordu” dedi.
“Ali Yazıcı, Genelkurmay’ın tatbikatı olduğunu söyledi”
Ankara’dan sonra Afyon’da mola verdiklerini ifade eden Emin Güven, “Afyon’da bir süre mola verdik ve tekrar yola çıktık. Bir ara yolda Muğla istikametine gideceğimizi ve Cumhurbaşkanına bir liste vermesi gerektiğini söyledi. Listenin içeriği ile ilgili bilgi vermedi. Akşam saatlerinde hava karardığı sırada Ali Yazıcı’ya bir telefon geldi. Yüksek sesle ‘ne darbe m’ oluyor?' dedi. Ben de bunu duyunca ‘ne darbesi’ dedim, bana cevap vermedi. Sonra telefon görüşmesi yaptı ve Genel Kurmay’ın bir tatbikatı olduğunu söyledi. Ardından Muğla’ya değil, İzmir Çiğli’ye gitmemiz gerektiğini söyledi. Ben de orada işim olmadığını söyleyince ‘sen arabayı sürmeye devam et’ dedi. Çiğli’ye geldiğimizde nizamiyeden önce bizi almadılar. Ali Yazıcı yüksek sesle ‘alacaksınız’ diye söylüyordu. O esnada oradan ayrılamadım. Daha sonra Güvenlik Tabur Komutanlığı görevlilerinin eskortluğunda nizamiyeden içeri girdik. Bir üs komutanının odasına girdik. Çeşitli rütbelerde pilot giysili personel vardı. Bu esnada televizyondan darbe bildirisi okunuyordu. Bu esnada Çiğli’nin giriş ve çıkışlarının kapatılması talimatı verildi. Bizi misafirhaneye götürdüler. Bir ara ben nizamiyeye giderek dışarı çıkmak istedim. Ancak girişin itfaiye araçları ve Toma’lar ile kapalı olduğunu görünce geri döndüm. Sabaha doğru çıkışların açıldığını öğrendim. Ali Yazıcı ile birlikte üsten ayrıldık ve kısa bir süre sonra araçtan inerek Bodrum’a ailemin yanına gitmek üzere yola çıktım” dedi.
“Hava fotoğraflarının üzerinde Marmaris yazıyordu”
Emin Güven, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatlarının "Ankara’da Muhafız Alay Komutanlığında Ali Yazıcı’ının da aralarında bulunduğu kişilerin harita üzerinde bir çalışma yapıyor muydu?" sorusunu, “Harita üzerinde bir çalışma yapmıyorlardı. Ancak masa üzerinde bazı hava fotoğrafları vardı, bu fotoğrafların üzerinde Marmaris yazısını gördüm” diye cevapladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatlarının "Ali Yazıcı mahkemede verdiği ifadede sizin FETÖ’cü olabileceğinizi söylemişti, buna ne diyorsunuz" sorusu üzerine Güven, “Cemaatle görüşüyordum ama terörist değilim” dedi.
Güncelleme Tarihi: 27 Nisan 2017, 12:27