Dünyada 80 tane jeofizik bilimcinin incelediği gibi, yerin diriliğinde bazı hareketler olduğunu belirten Prof. Dr. Ercan, manyetik alanda bir kayma olduğunu bildirdi. Bu manyetik alanda kaymanın yer yuvarında olağanüstü değişimlere neden olduğunu anlatan Ercan, şöyle konuştu: "Bu değişim yaklaşık 1950 yılından beri izleniyor. Ancak, 1980 yılından sonra olağanüstü bir değişim başladı. Yerde bir hareketlilik vardı. 6372 km’lik çekirdekten kaynaklandığı görüldü. Çünkü, orada kristal bir yer çekirdeği etrafında bir sıvı var. Yaklaşık bir 500 km değişim var. Bu yükselme alanı içerisinde 1999 depremi oldu. Ondan sonra Endonezya, Haiti, Japonya'da depremler yaşandı. Ben bunu 2000 yılından beri Türk kamuoyuna anlatmaya başladım ve bunun doruk noktasına erişeceği yıl 2013’tür dedim. 2013 yılının daha ilk dört ayını tamamladık. İlk dört ayda da büyük depremler olmaya başladı. 7,8 Pakistan sınırında İran depremini gördük. Bunun beklenen olağan bir olay olacağını, bu doğal olayların felakete dönüşmemesi için alınacak önlemlerden söz etmiştim.”
Genellikle bu tür büyük depremlerden sonra "nasıl kalp krizi ile yürek yaralanıyor ise yerde yaralanır" diyen Prof.Dr. Ercan, şunları söyledi: “Bu ilk boşalmanın olduğu yerde yaklaşık 200 km yarıçapla yaralanma vardır. Orada yeni boşalmalar ile yeni depremler oluşur. Van’da aynı olayı gördünüz. Daha sonra yer serbest salınıma geçer. Bu salınımlar ile yer, şişme büzülme, sonra mekik hareketi aynı zamanda da burkulma hareketi yapar. Yerin kabuğu çıtırdır. Mesela İzmir’deki kalınlığı yaklaşık 28 km., İstanbul’un altında 29 km, Doğu Anadolu’da 45 kilometredir. Çıtır olan yerde kırılmalar görülür. Yerin hareketleri sırasında, eğer yer yuvarının başka bir ülkesinde, başka bir yerinde taşma noktasına kadar yığılmış bir gerginlik varsa, bunlar deprem olarak boşalır. Bu nedenle yaptığım açıklamalarda, dünya üzerinde tetiklenmiş büyük depremleri göreceğiz demiştim. Ne yazık ki söylediklerimde haklılık payı çıkıyor. 6 büyük deprem oldu. Büyüklükleri 7,2’ye kadar vardı. Bu devam edecek. İlk 15 gün biraz daha tetikte olacağımız günler. Halen İran depremi taze. Özellikle 200 km. içinde depremler bekliyorum. Bu depremler sadece bir ülkeye ilişkin değil, yer yuvarının diri kırıkları olan bütün ülkelere ilişkin."
Marmaris’te yanardağ araştırmaları yaptığını anlatan Prof. Dr. Ercan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yanardağ etkinlikleri başladı Türkiye’de. Bu olaylar bütün dünyada sürdüğü gibi Türkiye’de de sürecek. Türkiye’deki kırıklarda gıcırdıyor. 2045 yılına kadar Marmara’da deprem bekliyorum. Bunun karşısına bir tezle çıkan olmadı. Karşı bir bilimsel çalışma yok. İzmir için de büyük bir deprem beklemiyorum.”
Prof.Dr. Ercan, deprem konusunda tek çarenin “Kentsel dönüşümü desteklemek ve hızlı bir şekilde kentsel dönüşümü bitirmek olduğunu” sözlerine ekledi.
Kaynak: İHA
Güncelleme Tarihi: 22 Nisan 2013, 17:26