Başbakan Erdoğan ’ın “bedeli ne olursa olsun yıkacağız” dediği binaların, Türkiye’deki toplam yapı stokunun yüzde 40’ını oluşturduğu bildirildi. İnşaat Mühendisleri odası(İMO) Başkanı Serhat Harp, inşaat stokunun yüzde 40’ının dayanıksız binalardan oluştuğunu söyledi ve bunların yıkılması gerektiğine işaret etti.

Van’da incelemelerde bulunan Harp, HABERTÜRK’e yaptığı açıklamada, “Japonların yaptığı bir araştırmaya göre, Türkiye’deki binaların yüzde 10’unun yıkılıp yeniden yapılması, yüzde 30’unun ise güçlendirilmesi gerekiyor” dedi.

BAŞBAKAN’A DESTEK
Harp, TÜİK verilerine göre Türkiye’de bulunan yapıların yüzde 40’ının kaçak olduğunu, yüzde 67’sinin ise iskânsız olduğunu söyledi. Harp, Türkiye’de 19 milyon 209 bin 928 toplam yapı olduğunu aktardı. Başbakan’ın kaçak binaları yıkma planına koşullu destek veren Harp, “Kaçak yapıları yıkıp, aynı yerde yaşayanlara bina vereceklerse bu zaten devletin Anayasal görevi, bunu sonuna kadar destekleriz. Ancak kentsel dönüşüm projelerindeki gibi Fikirtepe’deki evleri yıkıp, Bahçeşehir’den konut vereceklerse, bu kentsel ranta dönüşür. Buna karşıyız” dedi.

TÜİK’den alınan bilgilere göre Türkiye’deki konut sayısı 19 milyon 209 bin 928, bina sayısı ise 8 milyon 819 bin 551. TÜİK, 2001 yılında Türkiye’deki toplam konut envanterini çıkardı.

Ancak bu envanterde kaçak ve ruhsatlı yapılar birlikte sayıldı. Bundan sonra yapılan sayımlar yapı ruhsat izni verilen konutlardan oluşuyor. Van’daki depremde yıkılan binaların biri hariç tümünün, 1999 öncesi yapılan yapılar olduğuna dikkat çeken Harp, eksiklerine rağmen Yapı Denetim Kanunu’nun ileri bir düzenleme olduğunu söyledi.

Harp, “Yapı denetçisini müteahhit ya da mal sahibi seçerse, bu pazarlık usülüne dönüşür, denetleme yapamaz. Sizi denetleyen maliyecinizi kendiniz seçemediğiniz gibi denetçiyi de seçememelisiniz. Özel sektör eliyle yapılsa bile...” dedi.

İSTANBUL'UN YARISI KAÇAK KONUT
GayrıMenkul Yatırım Ortaklığı Dernegi (GYODER) Başkanı Işık Gökkaya, Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamada, İstanbul’da 3,5 milyon konutun yüzde 50’sinin kaçak olduğunu, Türkiye genelinde de konut stokunun yüzde 40-45’inin yenilenmesi gerektiğini anlatttı. Gökkaya, 1999 öncesinde yapılan binaların en kısa sürede envanterinin çıkartılması gerektiğini söyledi.

6.5 MİLYON YENİ KONUT
Van depreminin ardından Türkiye’nin konut stokunun durumu yeniden gündeme geldi. 19 milyonluk toplam stokun yüzde 40’ının yenilenmesi gerektiği belirtilen açıklamalardan sonra görüştüğümüz Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Çelik, bunun yaklaşık 6.5 milyon yeni konut yapılması anlamına geldiğini söyledi.

Çelik, “Yapılacak her bir konutun 100 metrekare büyüklüğünde olacağını düşünürsek, 650 milyon metrekarelik bir inşaattan söz ederiz. Bu inşaat lükse kaçmadan gerekli donanımlara ve ihtiyaçlara sahip biçimde inşa edildiği takdirde metrekare maliyeti bin 200 lira ortalamasında olur. Demek ki, 6.5 milyon yeni konut yapımının yaratacağı iş hacmi, yani değeri 780-800 milyar lira civarında” dedi. Çelik, bu büyüklükteki bir işi devletin tek başına yapmasının imkânsız olduğunu ifade ederek şunları söyledi: “Zaten yapmaması gerek. Özel sektörle işbirliği halinde hareket edilmeli. Çok ciddi bir maliyetten söz ediyoruz. Fakat bu maliyet çok kolay biçimde yönetilebilir. Özel sektöre hareket alanı sağlanırsa iş kolaylaşır. İspanya modeline bakalım: 20 yıl içinde 300 milyar Euro’luk kaynak sağlandı. Bunun neredeyse tamamı gayrimenkulden geldi. Yasalarında yaptıkları değişikliklerle, İspanya’yı hem içeride hem dışarıda cazip hale getirdiler."