Kars 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, eski askeri personel olan tutuklu sanıklar Ali Avcı, Serkan Polat, Nihat Uçan, Erdinç Serçe, Muslih İpekliler, Ali Ercan Ormanoğlu, Emrah Akça, Haydar Küreş, Harun Doğanay, Sami Büberci, Çetin Aydoğan ve Ferhat Demirci'nın yanı sıra tutuksuz yargılanan İbrahim Erhan Akça hazır bulundu.

Eski askeri personel olan diğer sanıklar Eyüp Ağbağ, Osman Atlı, Cemal Sudaş ve Süleyman Koç da tutuklu bulundukları Van T Tipi Kapalı Cezaevi'nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katıldı.

Karar öncesi son sözleri sorulan sanıklardan Ali Avcı, avukatı duruşmada bulunmadığı gerekçesiyle savunma yapmadı.

Eski Binbaşı Erdinç Serçe ise hakkındaki suçlamaları reddederek, "Darbeci, terörist değilim. Çevik Kuvveti almaya gitmedik. Olağanüstü durumlarda resmi görevim olduğu yere ise beni Avcı görevlendirdi. Darbe olduğunu düşünmedim, suç işleme kastım yoktu. Sıkıyönetim emriyle daha önce karşılaşmadım. Kimseye kanunsuz bir emir vermedim. Beraatımı istiyorum." diye konuştu.

Eski Yarbay Ali Ercan Ormanoğlu da 15 Temmuz'da sözde sıkıyönetim emrini görmediğini, komutanın verdiği kararlar doğrultusunda hareket ettiğini öne sürdü.

Nihat Uçan, "Avcı'nın verdiği emirleri yaptım. 'Şu kadar tank çıkar' dedi, ben de çıkarttım. Olayların terör saldırısı olabileceğini düşündüm." diyerek suçsuz olduğunu iddia etti.

Aralarında dönemin Kurmay Başkan olan eski Yarbay Serkan Polat'ın da olduğu diğer sanıklar da haklarındaki iddiaları reddederek davadan beraat talebinde bulundu.

Esas hakkındaki mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, sanıkların cezalandırılmasını istedi.

DAVA, 15 TEMMUZ'UN YIL DÖNÜMÜNDE KARARA BAĞLANDI

Davayı 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminden tam bir yıl sonra karara bağlayan mahkeme heyeti, sanıklardan eski Tuğgeneral Ali Avcı'ya "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis, eski yarbaylar Serkan Polat ile Nihat Uçan'a ise aynı suçtan ağırlaştırılmış müebbet hapsin yanı sıra "kamu malına zarar verme" suçundan da 6 yıl hapis cezası verdi.

Sanıkların cezalarında bazı nedenlerle indirim ya da artırım yapan heyet, diğer sanıklardan Erdinç Serçe, Haydar Küreş, Ferhat Demirci, Sami Büberci, Muslih İpekliler, Ali Ercan Ormanoğlu, Çetin Aydoğan ve Harun Doğanay'a "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" suçundan müebbet, Süleyman Koç ve Osman Atlı'ya yirmişer yıl, Cemal Sudaş, Emrah Akça ve Eyüp Ağbağ'a ise aynı suçtan on sekiz yıl dokuzar ay hapis cezası verilmesini kararlaştırdı.

Mahkeme heyetinin kararında, "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme", "Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme", "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapisleri istenen sanıklara, sadece "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" suçundan ceza verilebileceği belirtildi.

Benzer suçlardan tutuksuz yargılanan İbrahim Erhan Akça'nın ise delil yetersizliğinden beraatına hükmedildi.

İDDİANAME

Kars Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 130 sayfalık iddianamede, FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimine katıldıkları belirtilen ve eski askeri personel olan tutuklu sanıklardan örgütün sözde "sıkıyönetim komutanı" ve dönemin 14. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Ali Avcı, aynı komutanlığın eski Kurmay Başkanı Yarbay Serkan Polat, Tuğgeneral Avcı'nın eski emir subayı Emrah Akça, eski 2. Tank Tabur Komutanı Yarbay Nihat Uçan, eski 14. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı Topçu Tabur Komutanı Süleyman Koç, eski Merkez Komutan Vekili Haydar Küreş, eski 2. Mekanize Piyade Tabur Komutanı Harun Doğanay ve eski vekili Muslih İpekliler, eski 1. Mekanize Piyade Tabur Komutanı Ali Ercan Ormanoğlu, eski Harekat ve Eğitim Şube Müdürü Erdinç Serçe, eski Komuta Destek Tabur Komutanı Vekili Ferhat Demirci, eski Lojistik Şube Müdür Vekili Sami Büberci, eski MEBS Şube Müdürü Eyüp Ağbağ, eski Harekat Merkez Amiri Cemal Sudaş, eski Lojistik Destek Komutanı Çetin Aydoğan ve Osman Atlı'nın yanı sıra tutuksuz olan eski Personel Şube Müdürü İbrahim Erhan Akça, "sanık" sıfatıyla yer alıyordu.

Sanıkların FETÖ'nün kentteki "ana komuta kademesi"nde yer aldıkları, sözde sıkıyönetim direktifinin, Genelkurmay Personel Planlama Daire Başkanı Tuğgeneral Mehmet Partigöç tarafından "Harekat Yıldırım" adı altında "Yurtta Sulh Konseyi Başkanı" imzasıyla Kars'a gönderildiği ve buna göre Avcı'nın Kars'ta sözde "sıkıyönetim komutanı" olarak görevlendirildiği kaydedilen iddianamede, Avcı'nın darbe girişimi gecesi emniyette tedbirlerin alınması için tabur komutanları ve Polat'ı tugaya çağırdığı ve toplantı sonrası Avcı ve Polat'ın diğer komutanlara görevlendirme yaptığı anlatılıyordu.

İddianamede, kentte yaşananlar aktarılarak, darbe teşebbüsü sırasında Polat ile tankların ilerlememesi için yolu kapatarak kendilerini engellemeye çalışan İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Ekipler Amiri Komiser Yardımcısı Cahit Karakelle arasında geçen diyalogda, Karakelle tarafından sakin olmaları, kışlalarına dönmeleri yönünde ihtar edilen darbeci komutan Polat'ın, "Bu iş bitti komiser, çekilin." dediği ve Polat'ın tankı kullanan askere de "Ez geç şunları, ez geç." talimatı verdiği belirtiliyordu.

Uçan'ın, darbe girişimini öğrendikten sonra kışlaya dönmek isteyen tanklardaki askerleri engellediği belirtilen iddianamede, Uçan'ın kışlaya dönmek isteyen askerleri, "Geri gidin, yargılanacaksınız.", "Vatan hainisiniz.", "Kimliklerinizi verin." diyerek tehdit ettiği, darbe teşebbüsünü sürdürmeleri talimatı, "Vurun, kırın, gerekirse tanklarla ezin.", "Olaya kaza süsü verin." diye emirler verdiği yer alıyordu.

POLİSE "SİLAHLARINIZI BIRAKIN, HÜKÜMETE EL KOYDUK" DEDİLER

İddianamede, ağır silah yüklü tanklar ve 50 kişilik askeri grupla Kars Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğüne gelen askerlerden sorumlu Binbaşı Erdinç Serçe'nin 3. sınıf Emniyet Müdürü İbrahim Ethem Batı'ya yönelik, "Şu andan itibaren ülkede sıkıyönetim ilan edildi, askeriye hükümete el koydu. Bundan sonra bizimle çalışacaksınız, silahlarınızı bırakın ve teslim olun. Bizim emrimizdesiniz, sizin muhabere şube müdürlüğünüzü harekat merkezi olarak kullanacağız, bize zorluk çıkartmayın, içeriye girmemize yardımcı olun ve teslim olun, bizi zor kullanmak durumunda bırakmayın." ifadelerini kullandığı, Batı'nın ise "Gerekirse şehit oluruz, Türk polisine mi sıkacaksınız? Gidin, dağdaki teröristlerle çatışın." diyerek Serçe ve beraberindekilere tepki gösterdiği aktarılıyordu.

İddianamede, sanık Sami Büberci'nin de "Fethiye Camisi İmam Hatibi Adem Hoca, halkı bilgilendirmek amacıyla devletine, vatanına ve bayrağına sahip çıkmaları yönünde anonslar yapıyordu. Bu arada tugay bahçesinde olan Polat, bu anonslardan çok rahatsız oluyordu, cep telefonuyla birkaç kişiyi arayıp, 'Derhal o camiye gidin, imamı tutuklayın.' diye emir veriyordu. Hatta ilerleyen saatlerde yine cep telefonuyla aradığı kişilere 'Bunu susturamadınız, girin, sıkın kafasına.' şeklinde emir verdi." dediğine işaret ediliyordu.

DARBE GİRİŞİMİNDE KENTİN ÖNEMLİ NOKTALARINI KUŞATTILAR

Darbe teşebbüsünün yaşandığı gece komutanlığa bağlı askeri birliklerden 16 tank, 11 geliştirilmiş zırhlı personel taşıyıcı (GZPT), 11 askeri kamyon ve 25 zırhlı araçla 400'den fazla silahlı asker ile şehir merkezindeki önemli noktaların kuşatma altına alındığı vurgulanan iddianamede, Topçu Taburu cephaneliğinden 15 bin 700 G3 otomatik tüfek mermisi, 8 bin MG3 otomatik tüfek mermisi, 4 bin uçaksavar mermisi, Komuta Destek Taburu cephaneliğinden 6 bin G3 otomatik tüfek mermisi, 700 uçaksavar mermisi, bin MP5 mermisi, Tank Taburu cephaneliğinden 19 bin 400 G3 otomatik tüfek mermisi, 2 bin 200 uçaksavar mermisi ve 10 bin A4 kule makineli tüfek mermisinin dağıtılmak üzere hazırlandığı ve kısım kısım askerlere dağıtıldığı bildiriliyordu.

İddianamede, dosya kapsamına göre sanıkların isnat edilen suçları işledikleri kanaatine varıldığı kaydedilerek, tutuklu sanıklar Avcı, Polat ve Uçan'ın da yer aldığı 17 eski rütbeli askerin "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme", "Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme", "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapisleri isteniyordu.