İnsan Hakları İzleme Örgütü, uluslararası anlaşmalarla yasaklanan mayınların kullanıldığını açıkladı.
Mayınların yerlerini tek tek gösteren örgüt, köylülere kurulan tuzağa dikkat çekti: "Askerler, sınıra gitmek için izin alın diyor ama bölgenin mayınlı olduğunu söylemiyor."
Humus'u bir ay süren bombardımanla yerle bir eden Suriye ordusu, muhaliflerin kontrolündeki diğer bir şehir olan Türkiye sınırındaki İdlib'i de ablukaya aldı. Şehre takviye tanklar gönderen Esed rejiminin üç gündür kenti bombaladığı bildiriliyor. Yerleşim birimlerinin bombalanması sebebiyle Türkiye sınırına doğru kaçan binlerce sivile askerlerin ateş açtığı öğrenildi. Suriye ordusunun ülkeden kaçışları önlemek için kurduğu tuzak ise Amerika merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü'nü (HRW) ayağa kaldırdı. Örgüt, sivil halka uyguladığı şiddet vahşet boyutuna ulaşan Suriye rejiminin, can güvenliği endişesiyle komşu ülkelere kaçan insanları engellemek için sınıra mayın döşediğini açıkladı.
Örgütün, görgü şahitlerine ve Suriye ordusundan firar eden mayın temizleme uzmanına dayanarak hazırladığı rapora göre, Türkiye'ye geçiş yolu üzerindeki Hasaniye, Dervend ve Çiftlik bölgelerine mayın yerleştirildi. Bunlar Hasaniye'de sınıra 3 metre mesafede, 500 metrelik bir hat boyunca iki sıra halinde bulunuyor. Askerler, buradaki köylülere, bölgeye gitmek için izin almaları gerektiğini söyledi, fakat bölgenin mayınlandığı bilgisini vermedi.
HRW'ye konuşan Suriye ordusundan ayrılan bir mayın temizleme uzmanı dört gönüllü ile birlikte geçtiğimiz hafta Rus yapımı PMN-2 tipi 300 anti-personel mayını sökmeyi başardıklarını anlattı. Suriyeli görgü tanıkları, sınırdaki Herbet el Cuz köyünde ise şubat ayı boyunca 50 Suriye askerinin Zuf ve Sufan bölgelerine kadar mayın döşediğini söyledi. Mayınların, Türkiye sınırına giden yola 20 metre mesafeden itibaren başladığı kaydedildi. Rapora göre Bkafla, Hatya, Darkuş, Salkin, Azmeyrin de mayınlanan bölgeler arasında. Örgüt, mayınların şimdiden bazı sivillerin hayatını kaybetmesine veya yaralanmasına sebep olduğunu duyurdu. Örgüt uzmanlarından Nadim Houry, şimdiye dek kaç kişinin mayın patlaması sonucu yaralandığını tespit etmenin çok zor olduğunu, çünkü vakaların, sınırın Suriye tarafında gerçekleştiğini ifade etti. Suriye ordusunun Lübnan sınırına da aynı şekilde mayın döşediğini belirten HRW, Beşşar Esed yönetimine uluslararası anlaşmalarla yasaklanmış bu mayınların yerleştirilmesine derhal son verme çağrısı yaptı. Örgüt direktörlerinden Steve Goose, "Kara mayınlarının kullanılması ne şekilde olursa olsun vicdansızlıktır. Hiçbir ülkenin, hiçbir yerde, hiçbir amaçla ayrım gözetmeden öldüren bu silahları kullanmaya kesinlikle hiçbir meşru gerekçesi olamaz." diye konuştu.
Suriye'nin, Rusya ya da eski Sovyetler Birliği'nce sağlanan bir mayın stoku olduğu sanılıyor. Rus Bakan Yardımcısı Anatoliy Antonov, dün basına yaptığı açıklamada, Batılı ülkelerin Suriye rejimini silahlandırmaya son vermesi çağrılarına rağmen bu ülkeyle askerî işbirliğini sürdüreceklerini belirtti. Ocak ayında bir Rus gemisi, Suriye'nin Tartus Limanı'na 60 bin ton mühimmat götürmüştü. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği'ne göre Suriye'de bir yıldır devam eden kriz sebebiyle 230 bin kişi evlerini terk etmek zorunda kaldı. Yaklaşık 30 bin Suriyeli, Türkiye, Lübnan ve Ürdün'e sığınırken, 200 bin insan ise kendi ülkelerinde mülteci durumuna düştü. Ülkede devam eden çatışmalar yüzünden gıda fiyatları artarken, birçok şehre elektrik ve su verilemiyor. Bu arada Şam yönetimi, 7 Mayıs'ta parlamento seçimlerinin yapılacağı açıkladı.
Binlerce Suriyeli, Türkiye sınırına kaçıyor
Suriye'de yaşanan iç karışıklık sebebiyle Türkiye'ye sığınan Suriyeli sayısında son haftalarda ciddi artış oldu. Hatay'daki kamplarda iki hafta öncesine kadar yaklaşık 8 bin kişi kalırken bu rakam 13 bini aştı. Sadece son 24 saatte aralarında çocuk ve kadınların da bulunduğu 635 kişi Türkiye'ye giriş yaptı. Ankara, büyük göç dalgasına karşı Hatay ve Gaziantep'te yeni çadırkentler hazırlıyor. Sığınmacı sayısındaki artış, bir ay süren bombardımanın ardından direnişçi grupları Humus'tan çıkaran Şam rejiminin, Türkiye sınırına yakın İdlib'e yönelik operasyonlara ağırlık vermesinden kaynaklanıyor. Birliklerin şehre üç gündür düzenlediği yoğun bombardıman üzerine binlerce kişinin Türkiye sınırına yakın bölgelere sığındığı, askerlerin gruplar halinde kaçan sivillere ateş açtığı kaydediliyor. Suriyeli aktivistler, güvenlik güçlerinin önceki gün kentte 40 kişiyi infaz ettiğini, toplamda 60 kişinin öldürdüğünü duyurdu. Aktivistler, kentin çevresinde çok sayıda kişinin de tutuklandığını aktardı.
İdlib ve Humus'un yanı sıra başkent Şam, Hama, Lazkiye ve Dera şehirlerinde de operasyonlar devam ediyor. Dünkü operasyonlarda 100'den fazla kişinin hayatını kaybettiğini açıklayan muhalifler, rejime bağlı en az 22 güvenlik mensubunun öldürüldüğünü ileri sürdü. Muhalif Suriye Genel Devrim Konseyi, rejimin son dönemlerde özellikle muhalif saflarına katılan fertlerin ailelerini hedef alarak çocuklarını ve ailelerini öldürdüğünü belirtti.
Suriye'de iki Türk basın mensubu kayıp
Yaklaşık bir hafta önce Suriye'ye giden iki Türk gazeteciden 4 gündür haber alınamadığı bildirildi. Gerçek Hayat dergisinin Ortadoğu temsilcisi Adem Özköse ile kameraman Hamit Coşkun, Suriye'deki olayları takip etmek için Hatay sınırından İdlib kentine gitti. Son günlerde çatışmaların yoğunlaştığı İdlib'e ulaştıklarını bildiren basın mensuplarının 4 gündür kayıp olduğu belirtildi. Suphi Ezer (45) adlı bir tır şoförünün ise sınıra 13 km. uzaklıkta, muhaliflerle Suriye askerleri arasında yaşanan çatışmanın arasında kalarak yaralandığı öğrenildi. Ezer, Halep'te tedavi altına alındı. Sınıra yakın bir bölgede önceki gece meydana gelen çatışmada da bir Türk şoförü ölmüş, bir diğeri yaralanmıştı.
Kaynak : //www.internethaber.com/suriye-mayin-humus-katliam-muhalifler--407315h.htm#ixzz1p5EQiD95