Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan eşi Emine Erdoğan ile birlikte 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla bir resepsiyon verdi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleşen resepsiyona, siyaset, sanat ve iş dünyasından yaklaşık 2 bin davetli katıldı.
BAHÇELİ KATILDI, KILIÇDAROĞLU YOKTU: Davetliler Kültür ve Turizm Bakanlığı Mehteran Birliği ve 16 Türk devletinin bayraklarıyla askeri bando tarafından karşılandı. HDP'li vekillerin davet edilmediği resepsiyonda, MHP lideri Devlet Bahçeli yer alırken, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu katılmadı.
KUR'AN-I KERİM OKUNDU: İlk kez Cumhuriyet Bayramı resepsiyonunda Kur'an-ı Kerim okundu. Daha sonra 93 yıllık Cumhuriyet'in dönüm noktalarını konu alan film gösterildi. Filmde 15 Temmuz darbe girişimi de ele alındı. Konuşmasına Cumhuriyet Bayramı'nı kutlayarak ve şehitleri rahmetle anarak başlayan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Erdoğan, özetle şunları söyledi:
GAZİ, ÖNCE ALLAH'A, SONRA MİLLETE GÜVENDİ: Cumhuriyet, tüm imkansızlıklara karşı Gazi Mustafa Kemal liderliğinde yürütülen destansı bir mücadelenin ürünüdür. Gazi, önce Allah'a, sonra karakterine esaret yakıştıramadığı bu millete güveniyordu.
ÇOBAN İLE SANATÇININ OYU: Yıllarca bürokratik oligarşinin, bir avuç seçkinin kendi mülkü gibi gördüğü bu devletin asıl sahibinin millet olduğu, 15 Temmuz gecesi bir kez daha tescillenmiştir. Bu ülkede çobanla sanatçının, amir ile memurun, zenginle fakirin oyunun niçin eşit olduğunu o gece herkesin idrak ettiğine inanıyorum. Demokrasinin sadece sözünü edip kaymağını yiyenler ortada yokken, o gece demokrasiye bu kesim sahip çıkmıştır.
AK PARTİ-MHP GÖRÜŞMESİ OLUMLU: (Anayasa konusunda) AK Parti ile MHP arasındaki görüşmeler olumludur. Millet burada atılacak olumlu adımların arkasında olacaktır. Bunun adı başkanlık olabilir Cumhurbaşkanlığı olabilir, fark etmez. Olması gereken Türkiye'nin muasır medeniyetler seviyesi üzerine çıkmasıdır.
KILIÇDAROĞLU RENCİDE ETTİ: Bahçeli 15 Temmuz'dan bu yana dayanışma içinde bir siyaset anlayışı yürüttü. Bundan dolayı şahsım ve milletim adına kendisine çok teşekkür ediyorum. CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun, 'Beyefendi Marmaris'te tatildeyken Meclis topa tutuluyordu' açıklaması beni rencide etti.
MİLLETİME İNANCIM TAM: (Başkanlık sistemiyle ilgili Anayasa değişikliğinin referanduma götürülmesi) Benim onda inancım tam. Milletim kesinlikle bu işte gereğini yapacaktır diye düşünüyorum. Bunun adı başkanlık ya da cumhurbaşkanlığı olabilir, fark etmez.
TELAFER HASSAS KONU: (Şii milis gücü Haşdi Şabi'nin, Türkmen kenti Telafer'e doğru hareket ettiği iddiaları) Telafer ve Sincar hassas bir konu. Kesinlikle sıcak bakmayız. Bunu bütün yetkililere çok açık söyledim. Dedim ki Telafer Türkmen ili. Bunun yarısı Şia yarısı Sünni. Biz Telafer'e Şia ya da Sünni değil Müslüman olarak bakıyoruz. Haşdi Şabi eğer burada bir terör estirirse kesinlikle buna olan cevabımız bizim farklı olur.
NE SURİYE'DE NE IRAK'TA KİMSEDEN TALİMAT ALMAYIZ
Milletimiz 93 yıl önce varlığına, vatanına ve bağımsızlığına kast eden işgalcilere ve yerli işbirlikçilerine karşı verdiği mücadeleyi bugün de farklı bir şekilde sürdürüyor. Terör örgütlerine, sınırlarımızın hemen yanı başındaki fitne yuvalarına karşı yürüttüğümüz savaşı da inşallah zaferle neticelendireceğiz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Biz, bizim için tehdit unsuru olan ne Suriye'de ne Irak'ta kimseden talimat almaya asla ihtiyacımız yok, tahammülümüz de yok. Bunun da böyle bilinmesini istiyorum. Yapılacak tek şey vardır. Herkes konumunu iyi bilecek. 911 kilometre Suriye'de, 350 kilometre Irak'ta sınırı olan bir Türkiye olacağız. Her an oradan bize bir tehdit yansıması olacak. Biz de bunlara karşı sessiz duracağız. Yok böyle bir şey, olamaz. Çünkü bu milletin karakterinde böyle bir şey yoktur, bundan sonra da olmayacaktır. Terör örgütlerine, fitne yuvalarına karşı verdiğimiz savaşı zaferle sonuçlandıracağız.
YILDIRIM: İDAM İÇİN ÇALIŞMAMIZ OLACAK
Resepsiyonda, Başbakan Binali Yıldırım, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın idamın getirilmesiyle ilgili sözlerinin hatırlatılarak sorulan bir soruya şöyle cevap verdi: Cumhurbaşkanımızın sürekli söylediği bir şey var: 'Halkın talebinin karşısında durulmaz.' Dolayısıyla idamın toplumsal bir talep olduğu biliniyor, 15 Temmuz darbe girişimiyle beraber ama unutmayalım ki idamı AK Parti'nin tek başına kaldırma imkanı yok. Dolayısıyla partilerle bir uzlaşma suretiyle ancak olabilecek durum.
Güncelleme Tarihi: 30 Ekim 2016, 20:36