Dün sabah saatlerinden itibaren başlayan çatışmalar cuma namazı ile birlikte yerini sessizliğe bırakırken, göstericiler çatıştıkları sokaklarda topluca namaz kıldılar. Namazın bitmesiyle birlikte güvenlik birimleri yeniden göstericilere müdahale ederek dağıtmaya çalıştı. Ancak Kahire ve diğer kentlerden gruplar halinde Tahrir Meydanı'na gelen göstericilerin sayısının her saat artması dikkat çekti. Kahire'de halkın büyük çoğunluğu çatışmalardan dolayı ya sokağa çıkmamayı ya da büyük kentleri terk ederek köylerine sığınmayı tercih ediyor. Port Said'deki olay öncesi Tahrir Meydanı, Müslüman Kardeşler ve Selefi gruplarla liberal gruplar arasındaki sözlü sataşmalara sahne oluyordu. Müslüman Kardeşler ve Selefiler ordu lehine sloganlar atarken, rakip gruplar ise buna tepki gösteriyordu. Mübarek rejiminin sonunu getiren Tahrir Meydanı, kasım ayında yaşanan ve 40'tan fazla kişinin ölümüyle sonuçlanan çatışmalardan sonra ordu karşıtı göstericilerin fiili işgali altında bulunuyor.
Pazartesi günü oynanan maçta ev sahibi El Masri takımının yaklaşık 13 bin taraftarı, güvenlik önlemlerinin yetersiz olmasından dolayı konuk ekip El Ehli'nin bin 200 kişilik taraftarına saldırmıştı. Mısır'ı derinden sarsan Port Said'deki vahşet, Mübarek rejiminin devrilmesinden sonra ülkenin maruz kaldığı en büyük provokatif eylem. Olayların arkasında, ülkedeki kaos ortamının sürmesini isteyen Mübarek rejiminin bel kemiğini oluşturan maaşlı sivil ya da resmî güvenlik birimlerinin bulunduğu iddia ediliyor.
Bu arada Mısır ordusunun güvenliği sağlamakta zorlandığı Sina Yarımadası'nda iki Amerikalı turist ve rehberleri silahlı gruplarca kaçırıldı. İlerleyen saatlerde, polis, Tur-i Sina yakınlarında kaçırılan turistler ve rehberlerinin serbest bırakıldığını duyurdu.