İstanbul'dan askeri hareketlilik haberini aldığımda ilk yaptığım Genelkurmay'ın ışıklarının yanıp yanmadığını kontrol etmek oldu.
GENELKURMAY'A ULAŞAMADIM
Ama ne yaptımsa Genelkurmay'a ulaşamadım. Genelkurmay'ın önündeki tankları, sokağı kesmeye çalışan polisleri görüp gazeteye döndüm. Uçaklar büyük bir gürültü çıkararak uçuyor, atılan bombaların sesi kulaklarımızı tırmalıyordu. CNN Türk Ankara Temsilcisi Hande Fırat'la birlikte canlı yayına girdik. Hande, sürecin en kritik anında CumhurbaşkanıErdoğan'la bağlantıyı gerçekleştirdi. Erdoğan darbecilere meydan okudu, halkı demokrasiye sahip çıkmaya çağırdı. Erdoğan'ın çağrısı üzerine millet sokağa çıktı. O sırada milletvekilleri darbeye karşı direnmek üzere Meclis'te toplanmaya başladı. Genelkurmay'a ulaşıp darbe girişiminin emir-komuta zinciri içinde olup olmadığını tespit etmeye çalışıyordum. Her zaman görüştüğüm telefon numaraları çalıyor ama bir türlü yanıt verilmiyordu. Zaman ilerledikçe Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi Akar ile Kara ve Hava Kuvvetleri Komutanı ve Jandarma Genel Komutanı'nın darbecilerin elinde olduğu haberi geldi. Demokrasi adına kara bir gündü.
KOMUTAN: SİZE BAĞLIYIM
Darbenin kaderini belirleyen görüşme ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, Marmaris'ten hareket etmeden önce gerçekleşti. 1. Ordu Komutanı Org. Ümit Dündar, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı arayıp “Sayın Cumhurbaşkanım siz meşru Cumhurbaşkanısınız. Size bağlıyım. Ankara'ya gitmeyin. İstanbul'a gelin, ben sizin güvenliğinizi sağlarım” dedi. Org. Dündar, Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan hızlı hareket etmesini istemişti. Erdoğan, hareket ettikten 62 dakika sonra darbeciler Cumhurbaşkanı'nın kaldığı oteli bastı. Ancak Erdoğan'ın elini çabuk tutması darbecilerin planını bozdu.
Güncelleme Tarihi: 17 Temmuz 2016, 21:22