Deniz Derin'in haberi
İstanbul
'da bir köy
kahvesi
. Kadife örtülü masaların birinde yaşlı bir adam kahvaltı yapıyor. Masadakiler 2.5 liralık peynirli börekle bardağı 50 kuruştan 3
bardak
ıhlamurdan ibaret. Bu haliyle
fotoğrafın
hiç de olağanüstü bir yanı yok. Olağanüstü olan şey masadaki adamın kimliği… Börekle ıhlamuru afiyetle mideye indiren kişi
2012
yılına 10 milyon ikramiyeyle giren Milli Piyango talihlisi Yusuf Akoğlu'nun ta kendisi. Milyonerin kahvaltı ritüeli her gün böyle tekrarlanıyor.
ZORAKİ MİLYONER
Yılbaşında 40 milyon
TL
'lik büyük ikramiye 4336149 numaralı çeyrek
bilete
çıktı. O da 73 yaşındaki Yusuf Akoğlu idi. Akoğlu, kahvede otururken seyyar
biletçiden
arkadaşlarının ısrarıyla
bilet
almıştı. Yani bir anlamda milyonerliği zoraki oldu. Demir fabrikasında şoförlük yapıp
emekli
olduktan sonra köyünde hayvancılıkla uğraşan Akoğlu, müjdeli haberi de aynı kahvehanede aldı. Çekilişin ertesi günü kahveye gelen Akoğlu, gözleri görmediği için biletini komşusuna kontrol ettirdi. Büyük ikramiyenin çıktığını söyleyince inanmadı. Bileti bir kişiye daha kontrol ettirdi. Yine aynı cevabı alan Akoğlu, bileti alıp sırra kadem bastı. Gazeteciler köye akın etti. Talihliyi köşe bucak aradılar, ama milyoner yüzünü göstermedi. Hatta 3 gün sonra hayatını kaybeden dünürünün cenazesine bile katılmadı. Akoğlu, sadece kendisine tebrik etmek isteyen arkadaşı Hayrettin Kurtoğlu ile telefonda görüştü. Sonra telefon numarasını da değiştiren Akoğlu'nun kalp krizi geçirdiği bile iddia edildi. 2 ay gözlerden uzak kalan Yusuf Akoğlu geçtiğimiz günlerde sessiz sedasız köyüne geri döndü. Akoğlu, kahvaltısını her sabah ikramiye müjdesini aldığı kahvehanede yapıyor. Mönüsü ise 2.5 liralık peynirli börek ve bardağı 50 kuruştan 3 bardak ıhlamur. İlginç olan Yusuf Akoğlu ile kimsenin konuşmaması. Bunun nedeninin yaşlı milyonerin agresif davranışları ve sinirlendiklerine küfür etmekten çekinmemesi olduğu konuşuluyor. Milyoner, kahvaltısını bitirdikten sonra masalardaki spor gazetelerine bir iki göz gezdiriyor, denk geldiğinde ayakkabı boyacısı çocuğa pabuçlarını boyatıyor. Verdiği bahşiş ise sadece iki teklik…
BAYAT EKMEK ALIYOR
Yusuf Akoğlu ardından kapıya park ettiği, artık üretimi de durdurulan eski model kırmızı renkli Şahin marka otomobiliyle soluğu oğlunun evinde alıyor. Sonra mutlaka köy fırınına uğruyor. Bayatlarından aldığı 8-10 ekmeği poşete dolduran milyoner, köy köpeklerini eliyle besliyor. Son durağı vazgeçmediği köhne gecekondusu. Fırından aldığı bayat ekmeklerin bir kısmını bahçede bağlı iki köpeğine veriyor. Köydeki dedikoduya göre de Akoğlu, 1 traktör ve 3 taksi plakası satın almış..
NADİREN ÇAY ISMARLIYOR
Köyde ismini vermeyen yakınlarından D.K. Akoğlu'nun milyoner olmasından sonra geçen süreci şöyle anlattı: "Bir hafta köye gelmedi. Oğlunun evinde kalıyordu. Ortalık sessizleştikten sonra köye döndü. Masasına oturanlara nadiren çay ısmarlıyor. " Köylülerden R.T. de şunları söylüyor: "Yusuf amca, milyoner olduktan sonra parasını banka müdürü aracılığıyla alarak tekrar köye geri döndü. Parasını bankada tutuyor bildiğim kadarıyla. Ama eski alışkanlıklarından vazgeçmedi" dedi. Yusuf Akoğlu'nun oğlu ile çok içki içtiğini söyleyen E.B. ise "Piyango çıktıktan sonra oğlunun hayatı daha çok değişti. Her gün içki içerdi. Şimdi yine içiyor ama eskisi kadar değil. Baba ve oğlu birlikte kalıyor. Yusuf amca ile birlikte kahveye gelmiyorlar. Oğlu bazı arkadaşlarını saf dışı bıraktı" diye konuştu. Bir fabrikada çalıştığını söyleyen O.S. ise "İzinli olduğum günlerde kahvenin önünde kendi yaşıtlarıyla oturarak çay içtiğini görüyorum. Oyun oynamaz, ya gazete okur, ya da televizyon izler" dedi.
Sabah
//www.haber7.com/haber/20120303/Son-milyoner-gece-kondusuna-dondu.php