"HEP SÖYLEDİM"

"Ben tüm eleştirileri söyledim. Çok keskin olanları ise kapalı kapılar ardında sayın Genel Başkan'ın yüzüne söyledim. Hiçbir zaman yanlışın yanında olmadım. 28 Şubat'ta milletin desteğini ANAP ve diğerlerine payanda ettiklerinde de istifa etmiştim.

Bahçeli herşeyi biritip kepengi kapattığında parti içinden "Hayır bize sordu. Konuşarak yaptık. Aldık bu kararı" diyenler, Bahçeli ile başkanlık divanında bri kere konuşmuş değildir."

"BEN BAKANLIK TEKLİFİNİ BİR MHP'Lİ OLARAK KABUL ETTİM"

"Bakanlık teklifi bana MHP'nin genel başkan yardımcısı olduğum için yapılmadı. 2 aydır anayasal olarak Meclis'te bulunan bir vekil olduğum için yapıldı. Kenan rotayı şaşırdı istifa etti.

Seçim hükümetinde görev almak için teklif yapıldı ve en bu teklifi MHP'li olarak kabul ettim. Bunun akabinde partide bir vaveyla oldu!

Bahçeli'nin öfkesiyle atın bunu diyerek biri atılabiliyorsa, atılıyorsa orada hukuksuzluk vardır. İşi ortaya onlar döktü. Burası bir kapalı örgüt değil ki. Bir siyasi parti. Ben niye atılıyorum bu partiden? Bunları vatandaşa anlatmalıyım ki bana oy verin, yetki verin demeliyim ki size tekrar hizmet edeyim."

"NEDEN BAHÇELİ'YE SORMADI?"

Yine bakanlık teklifini kabul ederken Bahçeli ile neden istişare etmediği sorulan Türkeş şu yanıtı verdi:

"E onun fikri belli. 7 Haziran akşamı kepenkleri kapattı. Devlet beyin tavrı bu diye Türkiye'yi topal mı bırksaydım. Ben sorumluluk üstlendim ve büyük de risk aldım. Siyasi kariyerimi riske ettim."

KIRMIZI PLAKA ELEŞTİRİLERİNİ YALANLADI

"Şimdi gözlerini kısıp kırmızı plaka falan diyorlar. Alakası yok. Buraya da kendi kiraladığım seçim arabasıyla geldim.

Kişiyi nasıl bilirsin? Kendileri gibi alınır satılır meta durmunda sanıyorlar herkesi.

Benim Davutoğlu ile bakanlık teklifi gelene kadar ve benim bunu resmi olarak kabul etmeme kadar hiç bri temasım olmadı. Sonradan Davutoğlu telefon etti. Öyle konuştuk.

Ayın ya 15 ya da 16'sıydı. Davutoğlu dedi ki: "Noldu senin durumun netleşti mi?" "Benim kafam net" dedim. "Onu demiyorum. MHP'deki ihraç süreci ne oldu?" dedi. "Atmaya çalışıyorlar. Fakat hukuksuzca. Ben de karşı davalar açarak mücadele ediyorum" dedim. "Tamam da 18'inde listeler veriliyor. Muhtemelen aday göstermeyecekler seni" dedi. "Evet öyle görünüyor" dedim. "O zaman ne yapmayı düşünüyorsun?" dedi. "Ben siyasete devam etmek istiyorum ama zor görünüyor" dedim. "Bizden aday olur musun? Ak Parti'ye girip bizimle siyasete yapar mısın?" dedi. "Önerirseniz bunu değerlendireceğim" dedim. "Tamam sen bana bırak" dedi.

Ertesi akşam MHP'den Milltvekili adayı olmak için evraklarımı hazırlamıştım.

Ayın 18'i saat 15.30'da ben Ak Parti'den aday olup olmayacağımı bilmiyordum. Saat 15.40'da Davutoğlu aradı. "Sizi Ankara 2. bölgede değerlendirmek istiyoruz. Uygun mudur?" dedi. Uygundur dedim.

"MHP'DEN ADAY GÖSTERİLSEYDİNİZ, OLMAYACAKTINIZ?"

Spikerin "Peki ya MHP'den aday gösterilseydiniz?" sorusu üzerine Bahçeli'nin MHP'de çalışan bir çaycıyı kendisine kızıp kovduğunu belirten Türkeş şunları söyledi:

"MHP'nin istişareye açık olması lazım. ki oturup konuşalım. Fakat bana kızıp partide çalışan çaycının haklarını gaspederek elinden istifasını alan genel başkanla çalışmak nasıl olurdu düşünülürdü. Kötü mal sahibi, adamı ev sahibi yapar."