Ak parti İstanbul İl başkanı Aziz babuşçu Gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.Babuşçu Gündemle alakalı aşağıdaki görüşleri beyan etti.

"Yeni Türkiye'de eski muhalefet olmaz "

Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz hafta TBMM’de açıkladığı hükümet programı, ne yandan bakarsak bakalım, artık yeni ve çağdaş bir Türkiye’nin ışıklı vizyonunu yansıtıyor.

Bu program,  artık yeni bir dönemin bütün pırıltılarıyla ülkemiz semalarını aydınlattığının bir göstergesi.

Bir başka deyişle, Başbakanımız Yeni Türkiye’nin yol haritasını çizdi bu programla.

Ana hatlarıyla baktığımızda programa dair temel nitelikleri şöylece sıralayabiliriz:

İnsan haklarına dayalı, insan haklarına uygun ve insan odaklı bir program…

Hantallaşmış ve manevra kabiliyetini yitirmiş merkezi yönetim biçimini her yönüyle değiştiren bir program…

Farklılıkları zenginlik sayan bir perspektif içinde bütün etnik kökenler, ırklar, dinler, mezhepler, inançlar ve kültürler arasında, anayasal güvenceyi öngören bir eşitliği sağlayacak yapıda bir program…

Eğitimi bir asayiş veya ideolojik kalıplara uygun birey yetiştirme anlayışının tamamen ötesinde, pedagojik bir yaklaşımla ele alan ve çağdaş gereklilikler doğrultusunda bilgisayarlaştıran bir program…

Ekonomide bir yandan refahı artırırken diğer yandan bölüşümde adaleti önceleyen, kazanma tutkusunu ahlaki olanla bütünleştiren ve bunu yaparken temiz ve yaşanabilir bir çevre anlayışından asla taviz vermeden gelişme ve kalkınmayı öngören bir program…

Parlamentoyu hak ettiği saygınlığa kavuşturup demokrasiyi müesseseleştiren, siyaseti çözüm olma ve çözüm bulma zeminini daha da güçlendiren bir program…

İçeride birlik, beraberlik kardeşlik ve barışı, dışarıda ise itibarı, evrensel sorunlar karşısında aktif tutum alıp küresel siyasetin nesnesi değil öznesi olmayı ilke edinen bir program.

Yargıyı her türlü vesayetten, ideolojik kirlenmeden, baskıdan, aşırı iş yükünden ve hantallıktan arındırıp sadece adalet dağıtan ve bunu da tam bağımsızlık içinde yapan bir kurum haline getirmek için bütün imkanları seferber etmiş bir program…

Türkiye bu programla inşallah, daha gelişmiş, daha büyümüş, daha huzurlu, daha mutlu insanlar ülkesi olacaktır.

Bu noktada muhalefet partilerine de önemli görevler düşmektedir.

AK Parti önderliğindeki Türkiye, yeni bir döneme ve yeni hedeflere koşarken, muhalefetin hala eski anlayışlara takılıp kalması, eski siyaset tarzlarını sürdürmesi düşünülemez, düşünülmemelidir.

Siyaseti dedim-dedin kavgalarına indirgeyen sığ anlayışlar artık geride kalmalıdır.

Soğuk savaş dönemlerinin sadece ideolojik gerginlik ve kamplaşma üreten çağdışı siyaseti, artık siyaset çöplüğünde bir atıktan ibaret kalmalıdır.

Muhalefet Türkiye’yi eskinin sisli karanlık geçmişine çekmek için değil, geleceğin çağdaş, özgürlükçü, herkesi kuşatıcı, refah ve özgürlüğü artıran aydınlığına ulaştırma noktasında gayret göstermelidir.

Bu ülkenin çağdaş ve sivil bir anayasaya kavuşması, bu ülke insanlarının daha özgür ve daha insanca bir geleceği kuşanması, sadece AK Parti’nin ilgi alanında kalmamalı, global siyasetimizin biricik meşgalesi haline gelmelidir.

Bu ülke bizim.

Türküyle Kürdüyle, Arabıyla, Çerkeziyle, Alevisiyle Sünnisiyle bu insanlar bizim insanımız.

Daha güzel, daha huzurlu, yarınlarından daha emin bir ortamda büyümek en tabii hakları olan bu çocuklar bizim çocuklarımız.

Çok uzun yıllar boşuna geçirildi.

Kardeş kavgaları çıkarıldı.

On binlerce insanımız faili meçhul cinayetlere kurban gitti, işkencelerde telef edildi, asit kuyularında hunharca yok edildiklerinden geriye bir mezarları bile kalmadı.

Kamplaşmalar, gerilimler ülkemize hayli zaman kaybettirdi.

Hukuk, uzun yıllar boyunca meşruiyeti kendinden menkul gizli iktidarların elinde araçsallaştı.

Milli Mücadelenin biricik karargâhı ve millet iradesinin yegane tecelligahı olan TBMM’nin kapısına defalarca kilit vuruldu.

Sonuçta sorunlarımız çözülmek bir yana gittikçe derinleşti.

Türkiye AK Parti ile beraber bambaşka bir yörüngeye girdi.

AK Parti, böyle gelmiş böyle gider demek yerine arı kovanlarına çomak soktu.

Karanlık odaklarla, ezelden imtiyazlı kesimlerle, mafyalarla, çetelerle her alanda amansız bir mücadeleye girişti.

Ve şükürler olsun ki, Türkiye her alanda safralarını birer birer atıp daha temiz, daha demokratik, daha hukuki, daha aydınlık bir geleceğe doğru hızla ilerliyor.

Başbakanımızın açıkladığı yeni program tam da böyle bir süreçte tarihi bir öneme sahip.

Bu program gerçekten de yeni Türkiye’nin yol haritasıdır.

Herkesin yeni Türkiye’nin aydınlık geleceğinde bir rol üstlenmesi en samimi dileğimizdir.