banner171

Başkan Topbaş; “Dünyanın gerçek merkezi İstanbul’dur…”

İpekyolu ile Antik Roma Yolu’nu buluşturan şehir…

Başkan Topbaş; “Dünyanın gerçek merkezi İstanbul’dur…”

Birleşmiş Milletler Medeniyetler İttifakı İştirakçiler Forumu katılımcıları onuruna Conrad Hotel’de öğle yemeği veren UCLG ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, forum kapsamında düzenlenen “Şehirler ve Vatandaşlık” konulu panelde konuştu.

Şehirlerin sorunlarını çözmek için çok evrensel düşünerek projeler üretmek gerektiğini belirten Başkan Kadir Topbaş, “Şehir ve şehirli yüzyılı olan günümüzde kentler çeşitli kültür ve inançtan insanların bir arada yaşadığı kozmopolit mekanlara dönüştü. Yazılan tarihi 8 bin 500 yıllık olan, ancak kazılarda 15 bin yıllık daha derin tarihin izlerini taşıyan İstanbul, gerçek anlamda bir medeniyet şehridir. Bugüne kadar çok farklı kültürleri bir arada barış içinde yaşatmış model bir şehirdir. 8 bin 500 kulometrelik İpekyolu ile 90 bin kilometrelik Antik Roma Yolu’nun buluştuğu bu şehir, 1884 yılına kadar dünyanın merkezi kabul edilmiş. 0 meridyen Sultanahmet’teki Milion Taşı olarak bilinmiş. Tarihçiler dünyayı İstanbul’un doğusu ve batısı olarak tarif etmiş. Saatler, tarihler buna göre ayarlanmış. 1884’te İngilizler 0 meridyeni Greenwich’e götürerek sanal bir merkez oluşturmuşlar. Dünyanın gerçek merkezi İstanbul’dur” diye konuştu.

İstanbul’un birçok özelliğiyle farklı açılardan bakan insanlara cevap verebilme özelliği taşıdığını kaydeden Kadir Topbaş, sözlerini şöyle sürdürdü; “Siz hangi açıdan bakarsanız ve neyi yaşamak isterseniz İstanbul size onu verir. Mistik bir dünyanız varsa mabetleriyle size cevap verir. Kültür sanat ve eğlence istiyorsanız, bu mekanlarıyla karşınıza çıkar. Ekonomik açıdan bakarsanız piyasanın canlılığını görürsünüz. Velhasıl İstanbul her açıdan her insana karşılığını verir.”

Şehirli insan V.İ.P. hizmet bekler…

Şehirde yaşayan insanların özgürlüklerine çok düşkün olduğunu ve V.İ.P. yaşamayı arzu ederek buna göre düzenlemeler istediğini ifade eden Kadir Topbaş; yaşam, barınma ve inanç hakkı gibi temel hakların şehirlerde çok daha fazla ön plana çıktığını söyledi. Yönetim erkleri arasında kuvvetler ayrılığının bulunduğu ve STK’ların ön plana çıktığı bugünün şartlarında yerel yönetimlerin ve yerel diplomasinin de çok önemli hale geldiğine dikkat çeken Başkan Topbaş, şöyle konuştu;

“Şehirlerde herkesin ihtiyaçlarına cevap verebilecek çok yönlü bir yönetim anlayışı olmalıdır. Yerel yöneticiler de bütün imkan ve fırsatları bu yönde kullanmak zorunda. Siyasi davranamayacak yerel yönetimler halkın her katmanına aynı mesafede olmalı ve farklı kültürdeki insanların ihtiyaçlarını dikkate alan bir anlayış oluşturulmalıdır. Dünyamızın modern şehirlerden yönetildiği günümüzde, geçmişteki site devletlerin benzerinin dünyaya kapalı siteler şeklinde kentlerin içinde yeniden oluştuğu bir süreçteyiz. Eğer şehirdeki insanları kaynaştıramaz, ortak mekanlarda buluşturamazsanız gettolar oluşur. İnsanların şehirli olabilmesi için bir sosyolojik evrime tabi tutulması gerekiyor. İşte şehirlerde bu ilişkiyi kuracak sistemi oluşturmalısınız. Bu nedenle BM’de yerel yönetimler aktif olarak temsil edilmelidir. BM kararlarının uygulama alanları yerel yönetimlerdir. Yerel yönetimler olmadan bu kararların uygulanması çok zordur.”

Şehirli olabilmenin sırrı bölüşüm ve paylaşım…

Yerel yönetimlerin şeffaf ve katılımcı olduğu kadar başarıya ulaştığının da altını çizen Topbaş, “Şeffaf ve katılımcı bir yönetim anlayışıyla yönetilen şehirlerin ön plana çıktığı dünyamızda farklı kültür ve inançlardaki insanların yüzyıllar boyunca sevgi ve barış içinde yaşadığı İstanbul gibi şehirlerin önemi çok daha artmaktadır. Ötekinin farkında olarak yaşanılan bir şehirde aynı duyguları paylaşabiliyorsunuz. Yönetim ve STK’lar olarak ortak değerlerde buluşarak sorunları daha kolay çözebiliyorsunuz. Şehrimizde düzenlenen Medeniyetler İttifakı Forumu’nu da böyle küresel bir buluşmaya hizmet ettiği için önemsiyoruz” şeklinde konuştu.

Şehirlerde katılımcılık, güvenlik, kamu hizmeti ve bilgi edinme özgürlüğü gibi yeni kavramların ortaya çıktığını, kentlerin ve nüfusun büyümesiyle taleplerin de arttığını hatırlatan Topbaş, “İnsan her şeyi affeder, ama adam yerine konulmamayı affetmez. Yönetimlerde insana bir değer olduğunun hissettirilmesi gerekiyor” diyen Topbaş, medeniyetlerin gelişmesine rağmen gücü eline geçiren yönetim erklerinin paylaşmayı bilmediğini kaydetti. Bölüşüm ve paylaşımın da bir medeniyet ölçüsü olduğunu vurgulayan Topbaş, “Herkesin eşit olduğunun söylendiği günümüzde daha eşit ve en eşitlerin olmaması gerekiyor. Şu anda dünya nüfusunun yüzde 50’sinin yaşadığı şehirler bu eşitlik kavramının da en büyük uygulama alanlarıdır. UCLG olarak yerel ve global sorunların şehirlerden çözülebileceğini düşünüyoruz. Başkanı olduğum UCLG bu konudaki çabalarını sürdürmeye devam edecektir. Dünyanın ihtiyacı olan şey medeniyetler çatışması değil, medeniyetler ittifakıdır” dedi.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner208

banner148

banner150

banner153