Arnavutköy Belediyesi tarafından düzenlenen, İstanbul Akvaryum gezileri kapsamında ilk olarak Arnavutköy Anadolu Lisesi Öğrencileri su altı dünyasını yakından görme imkânı buldu. Arnavutköy Anadolu Lisesi Öğrencileri sabah saat 10.00 da okullarından alınarak, Arnavutköy Belediyesi’ne ait otobüslerle, İstanbul Akvaryuma götürüldü. İstanbul Akvaryum’a getirilen öğrenciler, gönüllerince gezme fırsatı bularak, dünyanın en büyük tematik akvaryumu içinde bulunan su altı canlılarını, yakından görme şansı elde ettiler.

İstanbul Akvaryum 22 bin metrekare büyüklüğe, 6 bin 800 metreküp su kapasitesine, 1.2 kilometrelik gezi parkuruna ve bin metrekarelik Yağmur Ormanı alanına sahip. İstanbul Akvaryum’da 16 farklı tema yer alıyor.

Karadeniz Alanı’nda Büyük Tufan ve Nuh’un Gemisi’yle karşılaşan öğrenciler, Gemi maketinin içinde suyun tuzluluğunun ve azot değerlerinin batıkların korunmasına etkisini gösteren bir oyunla karşılaştılar. Geminin arkasındaki grafik panellerinde ise bir ekran var. Burada animasyon ve gerçek görüntülerden oluşan masalsı kısa bir film gösteriliyor.

Diğer grafik panelinde de Karadeniz’in oluşumu ve Karadeniz’de yaşayan canlılar hakkında bilgi veriliyor. Bu alanda Rus mersinleri bulunuyor. Rus mersinleri dinozorlardan beri günümüze gelen nadir balıklardan. Siyah havyarı ile ünlü Rus mersini bu nedenle akvaryumun en ilgi çeken türlerinden.

Akvaryumun bir diğer alanı ‘İstanbul Boğazı’. Bu bölümde Avrupa ve Anadolu Yakası özel aydınlatmalı maketlerle tanıtılıyor. İçerisinde Boğaz’da yaşayan balıkların yer aldığı iki tarafa ayrılmış tanklar var. Akvaryumun Marmara Alanı’nda ise Kapalıçarşı’nın eşsiz mimarisi vurgulanıyor. Kapalıçarşı’nın bitiminde akvaryumun en büyük tankıyla karşılaşıyorsunuz.

4 bin metreküplük bu tankta köpekbalıkları ve vatozlar yüzüyor. İstanbul Akvaryum ’un en büyük canlısı 2.2 metre uzunluğa ve 130 kilogram ağırlığa sahip olan ‘arapaima’. Bu ana tank içerisinde arapaima’dan sonra akvaryumun en uzun canlısı olan ‘limon köpekbalığı’ yüzüyor. Limon köpekbalıklarının ömrü ortalama 25 yıl. Bu süre boyunca ne dinleniyor, ne de uyuyorlar. Çünkü bu canlılar yüzdükçe solungaçları sudaki oksijeni vücutlarına geçiriyor. Durdukları anda ise solungaçları bu işlevi yerine getiremiyor. Oksijensiz kalıp hayatlarını kaybediyorlar.

İstanbul Boğazı’ndan geçip Marmara Denizi’ni aşıp Çanakkale Boğazı’na ulaşıyorsunuz. Çanakkale Boğaz Alanı’nda Truva Atı ziyaretçileri karşılıyor. Çanakkale Boğazı’ndan geçer gibi eğimli bir cam duvarın arasından geçiyorsunuz. Burada Çanakkale Bölgesi’nden fotoğraflar, tavanında da hayranlıkla izleyeceğiniz balıkların bulunduğu bir tankla karşılaşıyorsunuz.

Sanki balıklar tepenizden geçiyor. Kızıldeniz Alanı’nda da sualtında dolaşıyor hissi yaşıyorsunuz. Akvaryumun ‘Ege Alanı’nın dekorasyonu Antik Ege Uygarlıklarından esinlenerek yapılmış. Bu alanda antik medeniyetler, sualtı arkeolojisi ve Osmanlı Denizciliği anlatılıyor. Ayrıca Deniz Tanrısı Poseidon’un heykeli de ziyaretçileri etkiyor. Ege’yi daha yakından tanımak isteyenler için bu bölümde bölgeyi anlatan kısa bir film gösteriliyor.

Akvaryuma son zamanların en çok merak edilen konularından Küresel Isınma Alanı yapılmış. Alanda, 2 metre yüksekliğinde gerçek bir buz kütlesi yer alıyor. Panolarda da küresel ısınma ve kutuplar ile ilgili bilgiler veriliyor. Doğa olaylarını daha yakından incelemek istiyorsanız akvaryumun Pasifik Alanı’na geçmelisiniz.

Tsunami, deprem, volkanik patlamalar hakkında bilgi Pasifik Alanı’nda ziyaretçilere detayıyla anlatılmış. Balıkların yanı sıra akvaryumda deniz canlıları da yakından incelenebiliyor. Orta Atlantik Alanı’nda ıstakoz kabuğu, denizatı, denizkestanesi gibi birçok canlıyı tanıyabiliyorsunuz. Küresel ısınmanın etkileri silindir şeklinde interaktif bir masadan gözlemlenebiliyor.

Adeta doğal ortamda yürüyormuş hissine Akdeniz Bölgesi’nde kapılıyorsunuz. Sarkıt ve kayaların arasında dolaşılan alanda, ses efektleri ve aydınlatmalar, ziyaretçilere adeta dev bir mağarada dolaşıyor hissi veriyor.

İstanbul Akvaryum’un en ilgi çekici türlerinden biri de meşhur Nemo adlı filme konu olan palyaço balıkları. Palyaço balıkları zehirli deniz canlıları anemonların içinde yaşayabiliyor. Anemonlar herhangi bir balık dokunduğunda toksik bir madde salgılıyor. Balık zehirleniyor ve balığı içine çekiyor. Anemonların zehiri bir tek palyaço balıklarının derisinden geçemiyor. Küçük grup halinde dolaşan palyaço balıkları topluluklarından bir dişi ölürse, erkeklerden biri dişiye dönüşebiliyor.

Arnavutköy Belediyesi’nin düzenlemeye başladığı geziler, İlçede eğitim alan 11. ve 12.sınıfları kapsayacak. İstanbul Akvaryum gezileri 17 Aralığa kadar sürecek.