Gayrimenkul sektörü temsilcileri, yabancılara ve yabancıların gayrimenkul satış işlemlerinde taşınmaz değerleme raporu istenmesinin, hem onlar adına hem de sektör adına sevindirici bir gelişme olduğunu ifade etti.
Bu gelişme sayesinde yabancılara normal değerinden yüksek meblağlı satış yapılamayacağını ve onların yatırım isteğinin suistimal edilemeyeceğini belirten sektör temsilcileri, ayrıca vergi ve harç kaybının da önleneceği görüşünde.
"Üst segmentli alıcıyı da Türkiye'ye çekecek"
Nevita International Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Akbal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de yabancıya konut satışının yıllık 40 bin adede dayandığını, artık yabancıya İngiltere ve İspanya'nın yarısı kadar satış yapabildiklerini söyledi.
Tüm olumsuz şartlara rağmen son 2 yılda yakalanan ivme sayesinde 2019'da yabancıya konut satışının 50 binin üzerine çıkabileceğini belirten Akbal, "4 Mart'tan itibaren devreye alınan yabancıya konut satışında değerleme raporu şartı yabancı alıcıların güven açısından daha istekli olmalarını sağlayacak. Yabancı konut alıcısının yatırım iştahı suistimal edilemeyecek." dedi.
Akbal, değerleme şartının, vergi kayıplarının önlenmesi ve daha üst segment alıcıların çekilmesi açısından oldukça kıymetli bir adım olduğunu vurguladı.
Bu ve benzeri adımlarla Türkiye'nin de Avrupa'daki birçok ülke gibi konut başına düşen geliri yükseltebileceğini aktaran Akbal, "Yabancıya şu anda ortalama bir konutu 148 bin dolardan satabiliyoruz. Bu rakamı yukarı çekebilmek için güven unsurlarını da artırmak oldukça kıymetli." dedi.
"Yabancılar için riskler ortadan kalkacak"
EVA Gayrimenkul Değerleme Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı da yabancıların Türk vatandaşlığı kazanabilmeleri için en az 250 bin dolarlık gayrimenkul almaları gerektiğini hatırlatarak, gayrimenkulün tapuda beyan edilen değeri ile gerçek değeri arasında fark olmaması için gayrimenkul değeri zorunluluğu getirildiğini söyledi.
Yabancı uyruklu kişilerin gayrimenkul alımında veya satışında değerleme raporunun zorunlu hale getirildiğini aktaran Yazıcı, şunları kaydetti:
"Alım ve satımlarda lisanslı değerleme firmalarınca hazırlanmış değerleme raporları ile Türkiye'nin marka değerinin yabancı yatırımcı nezdinde daha güvenli hale getirilmesi amaçlanıyor. Bu amaçla hazırlanan değerleme raporlarının BDDK resmi sitesinde yer alan gayrimenkul değerleme şirketleri tarafından hazırlanması gerekiyor. Düzenlemelere göre söz konusu değerleme raporlarının süresi 3 ay geçerli."
Yazıcı, söz konusu uygulama ile daha şeffaf piyasa koşullarında, doğru piyasa değerinde alım-satım yapılacağını ve devletin alım satım işlemlerindeki olası harç kaybının önleneceğini, devletin harç gelirlerinin artacağını söyledi.
Yatırımcının, yabancı olduğu bir ülkede mülk edinirken yaşayacağı risklerin ortadan kalkacağını vurgulayan Yazıcı, "Tarafsız ve bağımsız bir değerleme raporunda, mülkün piyasa değerinin yanı sıra mülkün yasallığı, üzerinde haciz, şerh gibi satılabilirliğine ve değerine etki eden takyidatların olup olmadığı belirtileceği için mülk satın alan yabancı vatandaşların güvenli ve doğru mülkü almaları sağlanacak." dedi.
"Yüksek fiyatlandırma engellenecek"
ERA Türkiye Genel Müdürü Can Özatay ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Türkiye'deki bütün ev, iş yeri ve arsaların gerçek değer haritasını çıkarmak için çalışmalara başladığını, bu haritaların anlık olacağını ve düşüş-yükselişleri anında yansıtacağını bildirdi.
Tapuda da bu değerlerin esas alınacağını belirten Özatay, "2022'de geçilmesi hedeflenen bu uygulama öncesi oluşacak vergi kaybını önlemek için de Bakanlık, 2019'da yürürlüğe almayı hedeflediği ara formülle değerleme şirketlerinden ekspertiz raporunu şart koşmayı öngörüyor." dedi.
Özatay, yabancıya konut satışında değerleme raporu zorunluluğu sayesinde hem yüksek fiyatlandırma ve inşaat sektöründeki kayıt dışılığın önüne geçilebileceğini hem de Türkiye'nin marka değerinin yabancı yatırımcı nezdinde artırılmasının sağlanabileceğini kaydetti.
Güncelleme Tarihi: 07 Mart 2019, 12:34