Ramazan ayını son derece yararlı idrak etmenin huzuru içinde bayrama girerken, bayramın 2. Günü Gaziantep’teki bombalamayla başlayan fitne zamanı, Uludere de uçuruma yuvarlanan 10 güvenlik görevlisinin şahadeti derken bu sabah yine mayın, yine beş şehit haberiyle sarsıldık. İki gündür Televizyonlarda boy gösteren terör uzmanları ve manupilatif yorumculardan gına geldi. Buna birde beşar Esed ve veya taraftarlarınca dezenformasyon amaçlı açılan “fake twitter” hesaplarından gelen yorumların da katınca ruhumun darlandığını hissediyorum.
Bu daraltı bununla da bitmiyor. Çok saygı duyduğum bir grubun bazı yorumcularının son olayları “ehlullahın kırılması” sebebiyle üzerimize yağan bela ve musibetler olarak yorumlaması da, bu ithamları hak etmediğimiz düşündüğümüzden, dosttan gelen bir gül olarak bile çok ağır geliyor bu günlerde.
Rahmetli Ömer Lütfü Mete’nin bir şiiri ne güzel anlatır içimdeki sıkıntıyı
“nice namert yola çıksa, tuzak kursa, kurşun atsa, yiğidi çökertmez kahır! Bir Leyla hüzünle baksa, dostu gelip bir gül atsa, yiğidi gül ağlatır, gam öldürür. ” işte dosttan gelen bir gül bile ağır geliyor bu zamanlarda.
Son sözüm ise Muhalefet partilerin genel başkanlarına, MHP Genel başkanı Sn. Devlet bahçeli bu zor zamanlarda gerçek bir devlet adamı olduğunu bir kez daha göstermiştir. CHP genel başkanı Sn. Kemal Kılıçdaroğlu ise her türlü siyasi mülahazayı bir kenara bırakma erdemini göstererek bu zor günlerde kendisinden beklenilen şekilde ferasetli davranış göstermiştir.Bu ülkenin bir vatandaşı olarak teşekkür ediyorum kendilerine.
Peygamberimizin bu günlerde ne yapmamızı öğütleyen hadisi şerifi ne güzel anlatıyor yapmamız gerekeni "Fitne çıktığı zaman, atla giden attan insin, koşan yürüsün, yürüyen dursun, duran otursun”.