Sevdiği kızın ölüm haberini alan Mehmet Özkan (24), fenalık geçirdi. Ayşe Ersöz ile 3 yıldır tanıştıklarını ifade eden Özkan, "Çok sevdim. Ailesi ile de ufak tefek konuşuyorduk. Durumu onlara izah ettik. İsteme tarafı olduk. Ancak razı olmadılar. O da istedi; yuvamızı kurmak için kaçtık. Olaydan bir gün sonra sabah nikâhımızı kıyıp gelinlik bakmaya gidecektik" dedi. Kaçtıktan sonra aracıların da iknaları ile kızın ailesine giderek barıştıklarını söyleyen Özkan, "Her şey güzel gidiyordu. Sohbet edip çay içtik. Mutlu olmuştum. Sonra bu cani kadın sevdiğimi bir odaya götürdü. Ardından bir patlama, bir gürültü, bir sarsıntı. Kapı tos diye açıldı ve ortalık bir alev yığını oluverdi. Bunu yapan kadın için ne desem az. İnsan olamaz zaten. Bir cani mi desem, içine cani yerleşmiş şeytan kılıklı bir yaratık mı desem bilemiyorum. Hayatımızı yaktı" diye konuştu.

Öte yandan olayda kendisi de yaralanan abla Elif K.'nın tedavisinin ise Adana'da özel bir hastanede sürdüğü, başında güvenlik amacıyla jandarmanın beklediği ve tedavisinin ardından gözaltına alınacağı öğrenildi. Muhtar Gürsel Bolat, "Olayın ardından Ayşe Ersöz'ün annesinin, kendi köyü olan Hacıhamzalı'ya gittiğini ve o günden bu yana kendisiyle iletişime geçemediklerini dile getirerek, "Cenazeyi teslim alan Ayşe'nin kuzeni Emine, beni telefonla aradı. Herhalde Ayşe'nin annesi ona bir şey söylememiş ki cenazenin nereye defnedileceğini bana sordu. Biz de köy sakinleri olarak cenazenin Hacıhamzalı Köyü'nde 5 yıl önce ölen babasının yanına defnedilmesini uygun gördük. Yarın yapılacak cenazeye annesi gelir mi gelmez mi bilemiyorum" ifadesini kullandı.

Kaynak: Habertürk