Merhum Hacı Harun Ekşi'nin adına ailesinin böyle bir eseri inşa ettirmelerinin onu ebedi alemde kalıcı kılacağını ifade eden Erdoğan, Peygamberin "Rabb'imiz kim benim için dünyada bir mescit inşa ederse ben kendilerine cennette bir bina inşa ederim." dediğini söyledi.

Erdoğan, Allah böyle dediği için bu yolda unutulmamak için adımların hayır için atılması gerektiğini vurgulayarak, "Zira unutulmamak istiyorsak ya bu tür eserler inşa edeceğiz ya hayırlı evlatlar yetiştireceğiz veyahut da çeşmeydi, köprüydü bu tür yatırımlar yapacağız. Bunlar kaldığı sürüce biz de unutulmayız. Yolumuz bu. Baki öyle diyor. 'Baki kalan bu kubbede hoş bir seda imiş' diyor. İşte bu eserler kaldığı sürece bizler de baki olarak anılırız." diye konuştu.

Caminin yapıldığı alanda daha önce bulunan mescidin sıkıntılı olduğunu dile getiren Erdoğan, şimdi ise onun yerine çok daha farklı ve güçlü denilebilecek bir külliye yapıldığını anlattı.

Bölgenin depreme dayanıklılık noktasında sıkıntılı olduğunu belirten Erdoğan, külliye olarak yapılan müştemilat içerisinde 2 bin 100 kişilik cami olduğunu, 55 yataklı bir yurdun bulunduğunu, imam ve müezzin için lojmanların yer aldığını söyledi. 

Erdoğan, bunlarla birlikte şadırvanı, tuvaleti ve çevresinin düzenlenmesiyle toplamda 2370 metrekarelik alan içerisinde böyle bir eserin inşa edilmesinin mahalleye ayrı bir zenginlik ve güç kattığını dile getirdi.

Kentsel dönüşüm

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında, bölgedeki kentsel dönüşüm çalışmalarına da değindi. 

Namazın ardından camiden çıkarken bir vatandaşın kendisine kentsel dönüşüm konusunda yaşadıkları durumu aktardığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bizim zorla bir kentsel dönüşüm adımımız yok. Biz istiyoruz ki burada malum, depremle ilgili bir sıkıntı var ama bütün mesele gönüllük esasına dayalı olarak... Bazı müteahhitler diyormuş ki 'Ben yüzde 60'ını, 70'ini alırım ondan sonra da seni kapıya koyarım'. Müteahhidin dediği geçerli değil ki. Siz Cumhurbaşkanının dediğini dinlemiyorsunuz, bakanların dediğini dinlemiyorsunuz, belediye başkanının dediğini dinlemiyorsunuz, müteahhidin dediğini dinliyorsun. Sen müteahhide evini vermeye mecbur değilsin; böyle bir şey yok. Böyle bir sıkıntı olduğu anda muhtara belediye başkanımıza durumu bildirin ben burada komşunuzum zaten, gelin bana bildirin. Böyle bir şeyi yapamayacaklarını görün."

"Müteahhitler kazansın diye de böyle bir adımı atmayız"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: 

"Bizim bütün derdimiz buraları en güzel şekle nasıl getirebiliriz. Şimdi görüyorsunuz burada ne plan var ne proje var. Allah göstermesin yarın öbür gün buralarda bir deprem olursa ve bu depremden sonra hazmedemeyeceğimiz neticeler olursa ne yaparız o zaman? Kime ah edersiniz? Yine bana ah edersin 'Niye bu binaları planlı, projeleri uygun bir şekle dönüştürmedin' diye. Görüyorsunuz işte şimdi binalarımıza bakalım. Ben de burada oturduğum için konuşuyorum. Hala da aynı şekilde ve 5 katlı bina da var, 6 katlı bina da var, onun yanında 2 katlı bina da var. Allah göstermesin, bir zelzele bir deprem bunun faturası bize çok ağır olur. Her şey, gönüllülük esasına dayalıdır. Kimseyi buradan kovmaya dayalı bir şey, kentsel dönüşümde söz konusu değildir. Anlaşmak suretiyle belediye başkanı arkadaşlarımızın bu konuda aracı olması suretiyle veya bu konuda yine çevre şehircilik bakanlarımızın da devreye girmesi suretiyle bu adımları atarız asla vatandaşımızın mağdur olmasına fırsat vermeyiz böyle bir zemini de yani müteahhit arkadaşlar var burada kusura bakmasınlar, müteahhitler kazansın diye de böyle bir adımı atmayız." 

Camiyi mahalleye kazandıran iş adamı Mahmut Ekşi ve ailesine teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, merhum Hacı Harun Ekşi'ye rahmet diledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının ardından dua edildi.