Yahya Bedir, Müslüman Kardeşler Örgütü İhvan-ı Müslimin'e üye olduğu için 1979 yılında Suriye'yi terk etmek zorunda kaldı. 33 yıldır ülkesine dönemiyor. Dönse de hemen tutuklanacak ve idam edilecek.
Suriye muhalefetinin sürgündeki önemli isimlerinden olan Bedir, ailesiyle birlikte İstanbul'da yaşıyor. Suriye'deki son durumu değerlendiren Yahya Bedir, katliam üzerine katliam yapan Esad ailesinin gerçek soy isminin "Vahşi" anlamında olan "Vahş" olduğunu söyledi. Üstelik Esadlar Osmanlı askerlerini katlettikleri için bu soy ismini almışlar. Bu tarihi gerçeği anlatan Yahya Bedir şunları söyledi: "Beşar Esad'ın dedesi Süleyman Ali, bir Nusayri'dir. Aslen Samandağlı'dır. Daha sonra Kırdaha kentine geldi. Süleyman Ahmet, Kırdaha'ya gelen Osmanlı askerinin tamamını katlettiği için bu lakabı aldı. Onun oğlu Hafız Esad, Mısır'da Hava Harp Okulu'nda okudu. Hafız Esad 1958 yılında Mısır Devlet Başkanı Cemal Abdülnasır ile görüşmek üzere bir heyet içinde Kahire'ye gitti. Abdülnasır, Hafız'a Vahşi anlamına gelen Vahş soy ismini Aslan anlamına gelen Esad olarak değiştirmesini tavsiye etti. O da ülkesine döner dönmez küçük düşürücü olan soyadını değiştirdi." Yahya Bedir, Suriye halkının silah ve parasızlık sebebiyle sonuç alamadığını belirterek, "Komşularımız Türkiye, İran, Irak, Ürdün ve Lübnan Suriye'ye silah geçişlerine izin vermiyor. Aslında bu ülkeler silah geçişlerini engelleyerek Baas rejiminin uzamasına sebep oluyorlar. Biz uluslararası bir müdahale veya asker yardımı istemiyoruz. Bizim istediğimiz tek şey silah yardımı. 10 bini asker, 40 bini sivil 50 bin direnişçimiz var. Halkımız silah kullanmasını biliyor. Her bir Suriye vatandaşı 30 ay askerlik yaptı. Bize lazım olan anti tank ve anti helikopter silahları" dedi.
İsrail, Esad'ın gitmesini istemiyor
33 yıldır sürgünde olan Yahya Bedir, "İsrail 'düşmanımın düşmanı dostumdur' diyerek Esad rejiminin devrilmemesi için ABD'ye baskı yapıyor" dedi.
33 yıl önce Suriye'yi terk eden Yahya Bedir, Suriye'deki Baas rejiminin ömrünün uzamasında ABD ve İsrail'in pasif tutumunun etkili olduğunu söylüyor. İran ve Lübnan'ı eleştiren Yahya Bedir, "İsrail ve ABD hâlâ Esad'ın gitmesini kabul etmedi. İsrail 'düşmanımın düşmanı benim dostumdur' diyor. İsrail, Esad'ın gitmesini önlemek için hâlâ Amerika'ya baskı yapıyor. Çünkü halkta silah ve para yok. İran da Baas yönetimine yüklü miktarda silah ve para veriyor. Irak ve Lübnan Esad'ı destekliyor. İran - Irak - Suriye - Lübnan'dan oluşan Şii kemer ısrarla Baas rejiminin kalmasını istiyor. Bu bir İran projesidir. İran, Lübnan, Amerika ve İsrail hepsi Suriye halkına karşı olmakta birleştiler. Ama matematik yüzde 92'nin yüzde 8'den fazla olduğunu söylüyor. Biz Nusayri yönetimini kabul etmiyoruz" dedi. Yahya Bedir, "Suriye halk devrimin arkasında Amerika'nın olduğu" yönündeki iddialara ise, "Farz edin ki bu tez doğrudur. O zaman halk ne yapacak. Halk zulüm altında mı kalacak? Biz ya Esad'ı ya da ABD'yi mi tercih edeceğiz? Neden bizim üçüncü tercihimiz olmasın. Biz Esad'ı da Amerika'yı da istemiyoruz. Niçin Türkiye özgürlük içinde yaşarken biz yaşamayalım?" diye cevap verdi. Suriye'ye silah geçirmek noktasında Türk yetkilileri ile çeşitli görüşmeler yaptıklarını anlatan Bedir, "Türkiye muhaliflere destek vermenin karşılığında Suriye'nin de PKK'ya silah yardımı yapmasından korkuyor. Oysa biz Türkiye ile anlaşırsak 877 kilometrelik bütün Suriye sınırını koruma sözü veriyoruz. Sınırdan tek bir PKK'lı geçemeyecek. Biz bunu Türk yetkililerle konuştuk. Biz silah kaçakçılığı yapmak istemiyoruz. Çünkü yanlış bir iş yapmıyoruz. Haklı olduğumuz bir mücadele veriyoruz" diye konuştu.
Kaynak : //www.internethaber.com/yahya-bedir-musluman-kardesler-orgutu-ihvan-i-muslimin-suriye-vahsi-besar-esad--419393h.htm#ixzz1sn4CZONP