Sağlık karnelerinin kaldırılarak Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) sisteminden kimlik numarası üzerinden onay alınmaya başlanmasının ardından usulsüzlüklerin tespit edilmeye başlanması üzerine 'Avuç İçi Kimlik Doğrulama Sistemi'ne geçilmesi kararlaştırılmıştı.
Geçen yılın Temmuz ayında ilk kez Konya'da, 1 Aralık'tan itibaren de 20 ilde uygulanmaya başlanan 'Avuç İçi Kimlik Doğrulama Sistemi' ile özel ve üniversite hastanelerine başvuranlar, daha önce SGK sistemine kaydedilen avuç içi damar görüntüsünden tanınacak. Sistem, başvuru noktalarına yerleştirilecek cihazlar yardımıyla avuç içinden kimliği sorgulanacak hastaya onay vermediği takdirde, tedavi gideri SGK tarafından karşılanmayacak.
Sadece insanların damar yapılarını algılayacak şekilde tasarlanan sistemde, tarama herhangi bir temas olmadan son derece hızlı yapılabilecek. Her bireyin, hatta ikizlerin bile avuç içi damarlarının yapısı ve konumu kendine özel ve benzersiz olduğu, ömür boyu değişmediği için bu bilgilerle sahtecilik yapılamayacak.
12 yaşından küçükler, her iki eli de olmayan ya da damar içi bütünlüğü bozulanlar, acile başvuranlar, serepral palsi, üst ekstremite felci ve benzeri nedenlerle avuç içi damar izi alınmayanlara avuç içi kimlik doğrulama işlemi yapılmayacak. Bu kişiler için uygulama önceki sistemdeki gibi olacak.
-Onay sayısı azaldı-
AA muhabirinin SGK yetkililerinden aldığı bilgiye göre, geçen yılın Temmuz ayından bu yana 'Avuç İçi Kimlik Doğrulama Sistemi'nde toplam 594 bin 428 kayıt, 1 milyon 606 bin 261 de kimlik doğrulaması yapıldı.
Biyometrik kimlik doğrulaması yapılan illerde, uygulamanın başladığı geçen yılın Aralık ayından itibaren provizyon sayıları azaldı.
Bu illerde Kasım 2012'de 787 bin 646 olan toplam takip sayısı, yüzde 18'lik düşüş gerçekleşerek uygulamanın başladığı Aralık ayında 646 bin 679 oldu.
SGK'ya ulaşan bir haftalık istatistiklere göre, uygulamanın devam ettiği 20 ilde sistem, başvuru yapan toplam 128 bin 709 kişiden 72 bin 145'i için doğrulama verdi. Başvuranların 56 bin 564'ünün kimliği ise onaylanmadı. Bu sayılar, sistem sayesinde yüzde 43,94'lük kaçağın önlendiği anlamına geliyor.
-Sistem nasıl çalışıyor-
'Avuç İçi Kimlik Doğrulama Sistemi'nde, daha önce kaydı olmayan bir kişinin sağ ve sol elinin avuç içi damarları TC kimlik numarasıyla sisteme kaydediliyor.
Bu kişi daha sonra herhangi bir özel ya da üniversite hastanesine başvurduğunda, yine TC kimlik numarası girildikten sonra iki elinden biri cihaza yerleştirilerek onay bekleniyor. Sistem, hastaneye başvuran hastanın daha önce kaydı yapılan aynı kişi olduğunu doğrularsa tedavi giderini kurum karşılıyor.AA
Güncelleme Tarihi: 22 Mart 2013, 17:38