KCK'ya yönelik İstanbul'da yapılan operasyonlarda emniyet, şehirlerde kaos oluşturmaya yönelik yapılan önemli bir ses kaydına ulaştı. 12 Eylül günü BDP İstanbul İl binasında yapılan toplantıda Kürtçe ve Türkçe konuşmalar yapılıyor. Ses kaydında, 14 Temmuz 2011'de Silvan'da 13 askerin şehit edilmesi üzerine terör örgütüne yönelik başlatılan operasyonlara karşın kitlesel eylem başlatma kararı alındığı anlaşılıyor.

18 Eylül Pazar günü Taksim'den Aksaray'a kadar bir yürüyüş eylemi yapılmasının planlandığı ve polisin müdahalesi durumunda özellikle kadınların gençlere destek vermek amacıyla panzerlerin önüne atlayacakları, ölecek 3-4 kadın sayesinde kaos ve kargaşa eylemlerinin tüm Türkiye'ye yayılacağına vurgu yapılıyor. Ayrıca valilik, kaymakamlık ve ilçe emniyet müdürlükleri binalarının işgal edilmesi ve İran, ABD büyükelçilikleriyle, sinagog önlerinde eylem yapılmasının kararlaştırıldığı anlaşılıyor. Eylem öncesi alınan kararlar arasında bölgelerinden öngörülen kitle sayısını çıkaramayan KCK/TM sorumlularının tasfiye edilerek hesap sorulacağı bilgisi de bulunuyor. Ayrıca polisin engellemesi durumunda, eylemcilerin dağılmayarak bulundukları yerlerde eylem gerçekleştirmesi talimatı verildiği ortaya çıktı.

İstanbul'da son aylarda özellikle şiddet eylemlerinin tırmandırılmasına yönelik hareketler dikkat çekmiş, polis teyakkuza geçmişti. Taksim Meydanı'nda provokasyon hazırlığında olan örgüt mensuplarına müdahale edilerek 130 kişi gözaltına alınmıştı. Ayrıca Tarlabaşı Bulvarı'nda bulunan İngiliz Konsolosluğu önünde durdurulan 34 JOZ 13 plakalı minibüste yakalanan 16 kişi ile birlikte 18 molotofkokteyli, 48 havai fişek ve sapan ele geçirilmişti.

Ses kayıtlarından bazı bölümler:

Hareketimizin geri adım atması söz konusu olamaz, biz buna karşı direneceğiz, direnmek boynumuzun borcudur. Hareketimizin bu politikada tecrübesi var, bizim 40 yıllık tecrübemiz var, hareketimizin kendini yönlendirme-yönetme tecrübesi yoktur. Ama önderliğimizi özel olarak tehdit altına alıp aslında en tehlikeli savaş biçimi ile savaşacaklarını anlamış görüyoruz.

Ben arkadaşları selamlıyorum. Meşaleli yürüyüşleri denedik, basın açıklamalarını denedik, emniyet müdürlerinin, valilerin önünde oturduk. Kitlesel olmayabilir ama önemli olan gündem yaratmaktı. Bence büyükelçiliklerin önünde haftada bir gün oturmalıyız. Amerika elçiliği buralarda duyarlı olmayız mademki gaz, jop yiyoruz. Ses getirecek eylem yapalım. Köprü mü keseceğiz, valilikleri mi işgal edeceğiz, kaymakamlıkları mı işgal edeceğiz, belediyeleri mi, ilçe emniyetleri mi artık 10 kişi olsun arkadaşlar.

Hakkâri, Diyarbakır, Van, kırsalda darbe yaptı. Biz de İstanbul olarak yapalım.

Her arkadaşı görevlendireceğiz ve gerçekten öyle gidip mahallelerde biz böyle çalışma yapıyoruz diye bilinçlendireceğiz, anlatacağız. Mahallelerde toplantıları ayarlayacağız. Mahalle toplantılarına her arkadaş katılacak. Mahalle toplantıları çalışmasına girmeyen arkadaş bizim yöneticimiz değildir. Çalışmayan arkadaş bizim arkadaşımız değildir. Gelip bizi burada kandırmasın. Çalışmayan arkadaşı eylemden sonra biz kesinlikle tutmayacağız. Mahallende, evinde git yurtseverlik yap diyeceğiz. Hedef koyacağız. Yani diyeceğiz ki bu ilçe bu kadar sayı getirecek. Eğer ben 1. bölgede 80 bin oy alırsam, 1. bölgenin eylemine 40 kişi geliyorsa bu arkadaşlar çalışmıyor demektir.

Ürperten talimat: Cehenneme çevireceğiz

Her ilçenin kendi merkezinde eylemsellik çıkarması gerektiği belirtilen KCK toplantısında Şehmus Kalkan adlı örgüt üyesi "Devlete karşı sessiz kalamayız. Biz de rakiplerimizi ezelim. Cehenneme çevireceğiz." diyor. Bunun için çok fazla kişiye ihtiyaç olmadığına değinen terörist, "500 kişi 1000 kişi de bir araya gelmesine gerek yok. Gerekirse 20 kişi de bir araya gelirsin en azından bir cam kırarsın, özü budur." şeklinde talimat veriyor. Siyasal alandan bazı kişilerin de katıldığı eylem toplantılarında kararların herhangi bir kişinin değil örgütün kararı olduğu hatırlatılıyor. Şehmus Kalkan isimli örgüt yöneticisi ilçe başkanlarının aynı zamanda örgütün temsilcisi konumunda olduğunu belirterek, "Yani ilçe başkanı, siyasi parti ilçe başkanı aynı zamanda o ilçede kurulan meclisin sözcüsüdür." diyor. Kalkan ayrıca tüm üyelerden de başta siyasi partiyle ilgili olan il başkanının sorumlu olduğunu ifade ediyor. Operasyonlardan rahatsız olan örgüt, eylemlerle asıl amacın ne olduğunu da şu sözlerle açıklıyor: "Sisteme şunu kavratmamız gerekiyor. Yani sen yakaladıkça bizi tüketemeyeceğinizi anlatmamız gerekiyor."Rotahaber