Kararda, 29 Ocak 2016 tarihi saat 01.06 sıralarında sanık Rüzgar Çetin'in Ortaköy Beşiktaş istikametinden Çırağan Caddesi üzerindeki 34 RUZ 27 plakalı aracıyla yolun en sağ şeridinde seyir halindeyken Ziya Kalkavan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi önündeki trafik ışıklarının bulunduğu kavşağa yaklaştığında; en sağ şeritten direksiyon hakimiyetini kaybederek karşı yönden gelen araçlara ayrılmış sol şeride tecavüz ettiği anlatıldı.
Çetin'in bu sırada Trafik Denetleme Ekiplerine bağlı araca öncen çarparak, polis memuru Emre Tetik'in yaşamını tehlikeye sokacak ve vücudunda 6'ncı derecede kemik kırığı oluşacak şekilde yaralanmasına, polis memuru İsmet Fatih Alagöz'ün ise ölümüne neden olduğu kaydedildi.
'Kazadan 1 saat 4 dakika sonra alkol testi'
Sanık Çetin'in Şişli Hamidiye Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden aldırılan 29 Ocak 2016 tarihli raporda, sanığın kazadan 1 saat 4 dakika sonra (saat 02.10'da) 0, 902 promil alkollü olduğunun tespit edildiği hatırlatılarak, 'ATK raporlarında belirtilen kandaki alkol düzeyi bir saatte ortalama 0,15 promil gram azaldığının tıbben belirlendiği, bu veriler dikkate alındığında sanığın kazadan yaklaşık 1 saat 4 dakika sonra alkol ölçümünün yapılması sebebiyle kaza anında alkol oranının 107 promil civarında olduğunun anlaşıldığı' aktarıldı.
'Sanık öngördüğü ancak istemediği neticeye neden olmuştur'
Tüm bu değerlendirmeler ışığında sanık Rüzgar Çetin'in olay günü 107 promil alkollü olup güvenli bir şekilde araç kullanabilecek durumda olmamasına rağmen hızını ayarlamayarak direksiyon hakimiyetinde gerekli özeni ve dikkati göstermeyip hakimiyetini kaybettiği anlatılarak, '3 şeritli yolun sol şeridine geçip şerit ihlali yaptığı ve bu şekilde kazaya sebep olduğu belirtildi. Çetin'in güvenli sürüş yeteneğini kaybedecek şekilde alkollü olması, seyir halinde olduğu en sağ şeritteki önündeki araçların mesafelerinin kısa olmasına rağmen öndeki aracı sollamak amacıyla aniden orta şeride geçtiği, öngördüğü halde kendi tecrübesine, şoförlük yeteneklerine orta şeridin boş olduğu ihtimaline güvenerek, böylelikle sanığın objektif dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareket ederek öngördüğü ancak istemediği neticeye neden olduğu' belirtildi.
'Kazada olası kastın koşulları oluşmamıştır'
Kararda, 'Kazanın oluşumunun incelenmesinde; kazanın direksiyon hakimiyetinin kaybedilmesi neticesinde kısa bir süre zarfında meydana geldiği, dolayısıyla kazada olası kastın koşullarının oluşmadığı anlaşılmıştır' denildi.
'Kemer takma zorunluluğu, tam kusur sonucunu değiştirmez'
Kararda, sanık avukatları tarafından Fatih Alagöz ve Emre Tetik'in kemer takma zorunluluğu bulunduğuna dair savunmalar yapıldığına hatırlatma yapıldı. Sanık Çetin'in yaptığı kaza ile sanığın kusuru arasındaki nedensellik bağının, kemer takma zorunluluğuna uymamasının ortadan kaldıramayacağı anlatılan kararda, 'Sanığın tam kusurlu olması sonucunu değiştirmeyeceği kanaati ile sanık avukatlarının savunmalarına itibar edilmediği' ifade edildi.
Kararın İstinaf Mahkemesi'ndeki süreci dikkate alınarak tahliye edildi
Kararda, Rüzgar Çetin'in tahliyesine ilişkin de değerlendirme yapıldı. Kararda, Çetin'in 8 aydır tutuklu bulunduğu, hakkında verilen 6 yıl 3 ay hapis cezasının onanması halinde 5 ay 15 gün hapis yatacağı sürenin bulunduğu, dosyanın İstinaf Mahkemesi'ne gidiş geliş sürecinin dikkate alındığında daha fazla tutuklu kalmasının mağduriyete sebep vereceği gerekçe gösterildi.
Başkan: 'Cezanın üst hadden tayini gerektiği izaha muhtaç değildir'
Gerekçeli kararda mahkeme başkanı Erdoğan Şimşek'in, karara koyduğu muhalefet şerhinin gerekçelerine de yer verildi.
Başkan Şimşek, muhalefet gerekçesinde, 'Emre Tetik yönetimindeki polis otosunun diğer araçlardan ayırt edici şekilde beyaz ve siren sistemi olması sebebiyle trafikte kolaylıkla fark edilebilir niteliktedir. Buna rağmen eylemdeki taksirin yoğunluğu açısından değerlendirmeye tabii tutulması ve bu nedenle de taksirin yoğunluğunun temel ceza belirlenirken çoğunluk görüşündeki kabulden farklı şekilde üst hadden tayini gerektiği de izaha muhtaç değildir' ifadelerine yer verdi.
Kararın gerekçesinin açıklanmasıyla birlikte dosya, İstinaf Mahkemesi'ne gönderildi.
Mahkeme Başkanı karara muhalefet şerhi koymuştu
İstanbul 11'inci Ağır ceza Mahkemesi'nde 4 Ekim tarihinde verilen kararda, sanık Rüzgar Çetin'in 'Taksirle bir kişinin ölümüne, bir kişinin yaralanmasına neden olmak' suçundan 5 yıl hapisle cezalandırılmasına karar verilmişti. Kazanın bilinçli taksirle gerçekleştiğine karar veren mahkeme, artırım yaparak cezayı 7 yıl 6 aya çıkarmış, sanığın duruşmalardaki iyi halini ve pişmanlığını dikkate alarak, hapis cezasını sonuç olarak 6 yıl 3 aya indirmişti. Tahliyesine karar verilen Çetin'in ehliyetine de 1 yıl 6 ay el konulmuştu. Mahkeme Başkanı ise karara muhalefet şerhi koyarak Çetin'in tahliye edilmemesi gerektiğini belirtmişti. Kaynak : İHA
Güncelleme Tarihi: 13 Ekim 2016, 17:26