Şimdi sizleri keyifli röportajımızla baş başa bırakıyoruz.


1-    Kendinizi Kısaca Tanıtır mısınız?

1980 yılında İstanbul'da doğdum, aslen Çankırılı olup ilkokulu Hürriyet Mah. Ülkü İlkokulu, Liseyi Küçükköy İ.H.L'de, Üniversiteyi ise A.Ü Kamu Yönetimi Bölümü'nde tamamladım.

            Siyasete Refah Partisi Gençlik Kolları'nda adım attım sırası ile Fazilet ve Saadet Partisi'nin tüm kademelerinde görev yaptım.  2011 Seçimleri'nde İstanbul 2. Bölge'den milletvekili adayı, sonrasında da 3 yıl boyunca Saadet Partisi Gaziosmanpaşa İlçe Başkanlığı yine Saadet Partisi Gaziosmanpaşa Belediye Başkanlığı görevlerinde bulundum.

            Mesleki olara üst düzey bir çok kamu kuruluşu ve özel kurumlara danışmanlık hizmetleri veren bir şirket sahibiyim. Arapça ve İngilizce bilmekteyim bunların dışında da evli ve 2 çocuk babasıyım.


2-    Siyasete İlginiz Nasıl Başladı?

Hem anne hem de baba tarafından Milli Görüşçü bir ailenin evladı olarak bizlerinde siyasetin içinde olmamamız zaten imkansız bir şeydi. Siyaseti cihad olarak gören ve yalnızca Allah rızası için çalışmalar yapan bir hareketin mensubu olarak milletimizin hem dünya saadeti hem de ahret saadeti için ibadet şuuruyla küçük yaşlardan itibaren siyasetin içinde ve her kademesinde bulundum.

3-  2011 Seçimlerinde Milletvekilliği,2014 yılında İse  “Saadet Partisi” G.O.Paşa  Belediye Başkan adayı oldunuz,bundan sonraki hedefleriz nelerdir?

Öncelikle şunu belirtmek isterim ki bizim siyaset anlayışımızda “görev istenmez verilir” ve sandık müşahitimizle genel başkanlık arasında hiçbir fark yoktur. Herkes inandığı dava için ne görev verilirse onu yapar.

Şuanda Saadet Partisi Gaziosmanpaşa İlçe Başkanlığı görevini yürütüyoruz bundan sonraki dönemlerde teşkilatımız bize hangi vazifeyi verirse, o görevde milletimize hizmet etmek için elimizden geleni yapmak en büyük hedefimizdir.


4-    Gaziosmanpaşa’da Seçim Çalışmalarında Sahaya Çıkan İlk aday Olarak Beklediğiniz Sonucu alabildiniz mi ? 

Son 1 aya girildiğinde yaptırdığımız anketlerde oy oranı yüzde 35-40 bandında görülüyordu; fakat son dışişleri tapesinin patlaması ve 3’lü pusula sisteminde oluşan sıkıntıdan dolayı beklediğimizden düşük geldi.

Gelip sarılanlardan, teveccüh gösterenlerden dolayı hala daha sokakta yürüyemiyorum. Böyle bir kitlemiz oluştu ve önümüzde dönemlerde de partimiz açısından sevindirici bu durum şunu söyleyebiliriz, belki seçimi değil ama Gaziosmanpaşalı hemşehrilerimizin gönüllerini kazandık yüzde 13’ün Birinci partisi olduk ama yüzde 87’ninde ikinci partisi olduk.

Biz üzerimize düşeni 8 buçuk ay boyunca tam anlamıyla yaptık. Canlı yayınlara katıldık, radyolara konuk olduk. Her eve girdik. 170 bine yakın insanla birebir görüştük. 500’ün üzerinde sohbeti bizzat ben yaptım. Kahvehane ve dernek ziyareti konuşması yaptık. Her gün terledik ama karşılığı 38 bin oy buldu. Bundan sonra da görev verilirse yerine getirmek için canla başla bugüne kadar olduğu gibi gayret ederiz. Teşkilat olarak yeni çalışmalara başladık. Önümüzde bir genel seçim var. Bunun için şimdiden çalışıyoruz. İnşallah hepimiz için hayırlar getiren bir seçim olur.

 

5-    Sizce Yerel Seçimlerde Aday  mı, Yoksa Parti mi Önemlidir ? 

Ülkemizde belki de en önemli seçim sorunlarından birisi de bu konudur. Yerel seçimlerde ilçe ve ilin sorunlarının çözüm yolları konuşulması gerekirken ne yazık ki parti liderlerinin kavgaları gündem olmakta ve bu çatışma ortamında milletimizin yerel sorunları unutulmaktadır.

Biz bu seçim döneminde 8 buçuk ay bunu başarmaya çalıştık ve sadece Gaziosmanpaşamızı konuştuk. Çünkü yerel seçimlerde olması gereken budur. Milletimiz başbakan seçmemekte, yerel idarecisini seçmektedir. 

Elbette ki partiler önemlidir ama her partide elbette kendi misyon ve vizyonuna uygun adaylar belirlemelidir.


6-    Son Olarak Okuyucularımıza Neler Söylemek İstersiniz ?


Öncelikle bizlere böyle bir fırsat verdiğiniz için gphaber.com ailesine teşekkür ediyor ve yayın hayatınızda da başarılar diliyorum.

 Gaziosmanpaşalı hemşehrilerime de şunu belirtmek isterim ki ; bizler 8 buçuk ay Gaziosmanpaşamız’ın her sokağını, her dükkanını dolaşarak;  girilmedik kapı, sıkılmadık el bırakmamaya çalıştık. Gittiğimiz her yerde kimseyi karalamadan sadece Gaziosmanpaşamız’ın sorunlarının tespitini ve çözümünü anlattık.

Bundan sonraki dönemde Merhum Liderimiz Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hocamızın bizlere öğütü olan “ hayra motor, şerre fren” vazifemizi yerine getirerek, Gaziosmanpaşamızda yapılan her hayırlı işin yanında olacak ama yapılan her kötü işin de yapanın kim olduğuna bakmadan karşısında duracağız. Bu bizim hem kardeşlik vazifemiz hem de dinimizin bize yüklediği bir sorumluluğumuzdur.

Bu duygu ve düşüncelerle tüm okuyucularımızı en kalbi duygularımla Alemlerin Rabbi olan Allah’a emanet ederken içerisinde bulunduğumuz Kutlu Doğum Haftasını da tebrik ediyorum

Zamanınızı Ayırdığınız için Çok Teşekkür Ederim.
Ben Teşekkür Ederim.