Mide kanserinin akciğer kanserinden sonra en sık görülen kanser türü olduğunu kaydeden uzmanlar, hızlı yemek yeme, alkol tüketme, hatta aşırı şalgam içip turşu yemenin bile bu hastalığına yakalanma riskini artırabileceğine işaret etti.

Onkolog Prof. Dr. Ertuğrul Seyrek'e göre ne yazık ki mide kanserinin belirtileri, birçoğumuzun önemsemediği, üzerinde durmadığı basit şikayetler şeklinde gelişiyor. Prof. Dr. Seyrek, mide kanseri belirtilerini ise şu şekilde sıralıyor:

"Karın üzerinde mide bölgesi ve onun etrafındaki bölgede rahatsızlık hissi, ağrı ve dolgunluk hissi, bulantı ve kusma, şiddetli zayıflama, yemeklerden sonra rahatsızlık hissi, sindirim sisteminde kanama veya gizli kanama, erken doyma hissi."

Mide kanserinin tedavisi ve hastalıksız hayatta kalım süresini etkileyen en önemli noktanın erken teşhis olduğunu belirten Prof. Dr. Ertuğrul Seyrek, "Mide kanserinin geç evrede tespiti tedavinin başarısını azaltıyor. Tespit edilecek mide kanseri, zaman kaybı döneminde ilerlediğinden tedavisi zor aşamalara gelmektedir. Unutulmamalı ki mide kanserinde erken tanı çok önemli ve hayat kurtarıcıdır. Erken tanı konulan kişinin bu hastalıktan tamamen kurtulma ihtimali yüzde 100'e yakındır" diye konuştu.

Prof. Dr. Ertuğrul Seyrek, mide kanserinde en önemli tanı metodunun mide endoskopisi olduğunu söyledi. Tedaviye rağmen düzelmeyen mide rahatsızlıklarında sık sık ilaç değiştirmek yerine mutlaka endoskopik kontrol yapılması gerektiğine dikkati çeken Prof. Dr. Ertuğrul Seyrek, "hastalar zor olduğu düşüncesiyle endoskopik incelemeden kaçıyor. Oysa ki bugünkü teknolojik imkanlarla hastalara hiç hissettirmeden inceleme yapılabilmekte ve bu işlem oldukça kısa sürede tamamlanabilmektedir" dedi.

Mide kanserinde cerrahinin kaçınılmaz olduğunu da belirten Prof. Dr. Seyrek, erken teşhis edilmiş, henüz midenin iç yüzeyinde sınırlı kanserlerde endoskopik olarak tümör çıkarılabilmekte, diğer durumlarda da laparoskopik ve açık yöntemlerle ameliyat yapılabilmektedir. Mide kanseri nedeniyle ameliyat edilen, kısmen ya da tamamen mideleri alınan hastalar, operasyon sonrasında belli bir adaptasyon döneminin ardından yeme içme işlevlerini sorunsuz yerine getirmektedir" dedi.Habertürk