AK Parti'nin tek başına iktidara geldiği Kasım 2002 seçimlerinden bu yana 9 yıl geride kaldı. Bu süreçte Türkiye, demokratikleşmeden, sağlığa, eğitimden ulaştırmaya önemli değişimler yaşadı.
Türkiye'nin üçte birini kapsayan Olağanüstü Hal (OHAL) uygulaması, AK Parti'nin iktidara geldikten sonra attığı ilk demokratikleşme adımı oldu.
Doğu ve Güneydoğu'da günlük hayatı kolaylaştırıp, devlete olan güvenini artırmak için atılan adımlara TRT 6 kanalında 24 saat Kürtçe yayın, Kürtçe dil kursu açabilme izni gibi demokratikleşme adımları eklendi.
Cumhuriyet tarihinin en büyük demokratikleşme adımları ise anayasa değişiklikleri ve referandumlarla geldi. Cumhurbaşkanının halk tarafından 5+5 modeliyle seçilmesine ilişkin anayasa değişikliğinin yanı sıra 12 Eylül 2010 referandumuyla yürürlüğe giren demokratikleşme adımları, yargıda yapısal reformları da beraberinde getirdi.
Kadınlara, engellilere ve çocuklara yönelik pozitif ayrımcılık anayasaya girerken, sendikal hakların genişletilmesi, Kamu Denetçiliği Kurumunun (Ombudsmanlık) kurulması gibi önemli uygulamalar Türk hukuk sistemine girdi.
Anayasa değişikliğiyle siyasi partilerin kapatılması durumunda milletvekillerinin vekilliklerinin düşürülmesine son verildi. Yüksek Askeri Şura kararı ile ordudan atılanlara yargı yolu açıldı. Sivillerin, askeri mahkemelerde yargılanmasına son verildi. Askerlerin, askeri suçlar dışındaki suçlarla ilgili olarak sivil mahkemelerde yargılanması sağlandı. HSYK kararları, yargı denetimine tabi hale getirildi.
2002 yılında yüzde 65'lerde seyreden yıllık enflasyon, tek haneli rakamlara düştü. 2011 verilerine göre yıllık enflasyon yüzde 7 bandına yerleşti.
2002 öncesinde Türkiye genelinde toplam 6 bin kilometre olan bölünmüş yol miktarı, 2011'de 13 bin 500 kilometreye ulaştı. Bölünmüş yollarla birbirine bağlanan şehir sayısını 6'dan 74'e çıkaran bu uygulamayla Hükümet, iş dünyasını canlandırmayı ve işsizliği azaltmayı da hedefledi.
Bütçeden savunma harcamalarına ayrılan pay azalırken, eğitime ayrılan ödenek artırıldı. 2005 bütçesinin yüzde 52'si eğitim yatırımlarına ve harcamalarına ayrıldı.
Hastanelerin tek çatı altında toplanmasıyla birlikte isteyen vatandaşın istediği hastaneye gitmesi sağlanırken, özel hastanelerde tedavi olmanın yolu da açıldı. Aile hekimliği uygulaması başlatıldı.
Savunma sanayiinde dışa bağımlılığı azaltmak için geliştirilen çalışmalar, son yıllarda meyvesini vermeye başladı. 2002'de 47 milyon dolar olan savunma sanayii ihracatı, 2010'da 1 milyar dolara ulaştı.
Kuzey Afrika'ya açılma stratejisi, Ortadoğu'da dengelere yön verme girişimleri, Türkiye'yi bölgenin lider ülkesi konumuna yükseltirken Türkiye, 50 yıllık aranın ardından 2009'da Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde geçici üye oldu.
2002'de 9 şehirde bulunan doğalgaz, 2011'de 69 ile 274 ilçeye ulaştı. 4 bin 510 kilometre olan doğalgaz boru hattı uzunluğu ise 11 bin 441 kilometreye çıktı. Türkiye, 2009'da Nabucco Projesine imza koyarak dünya enerji koridorundaki yerini aldı.
Türkiye, Tarımsal Gayri Safi Hasıla büyüklüğünde dünyada 7'nci sıraya yükseldi. 2002'de 36.1 milyar lira olan Gayri Safi Yurtiçi Hasıla rakamı, 2010'da 2 kattan fazla artış göstererek 78.8 milyar liraya ulaştı. Sektör 2011 yılında da yakaladığı yüzde 4,1'lik artışla yükselişini sürdürüyor.
Yaklaşık 30 milyon civarındaki turistle birlikte yılda 100 milyona yakın insanın gıda ihtiyacını karşılayan Türk tarım sektörü, bugün 177 ülkeye bin 530 çeşit tarım ürünü ihraç ediyor. 2002 yılında 4 milyar dolar olan tarımsal ürün ihracatı, 2011 başında 3 kat artarak 12.7 milyar dolara çıktı