AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Zannetmeyin ki bir şiir okuduğumuz için bizi mahkum ettiler. Bizi milletin gönlünde sarsılmaz bir yer edindiğimiz için, milletle aynı dili konuştuğumuz, aynı yöne baktığımız, milletle kol kola yürüdüğümüz için mahkum ettiler" dedi.
Başbakan Erdoğan, Ankara Spor Salonu'nda düzenlenen, AK Parti Seçim Beyannamesi ve Belediye Başkan Adayları Toplantısı'ndaki konuşmasına, "Bu tarihi günde, kutlu medeniyet yolculuğumuzu devam ettirdiğimiz bu muhteşem buluşmada her birinizi tek tek gönülden selamlıyorum" diyerek başladı.
Bugün, yeni Türkiye için sürdürdükleri yolculuğa yeni bir güçle devam ettiklerini belirten Erdoğan, "Bugün adaylarımızı kamuo tanıtarak, hazırladığımız seçim beyannamesini açıklayarak kampanyamızı başlatıyor, 30 Mart'a giden bu muhteşem yolculuğun kapılarını aralıyoruz. Allah yar ve yardımcımız olsun, yolumuz, bahtımız açık olsun" diye konuştu.
30 Mart yerel seçimlerinin ülkeye, millete, tüm şehirlere, ilçe, belde ve köylere, dünyaya ve insanlığa hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, "Rabbim bizleri utandırmasın, Rabbim bu kutlu yolculukta bizleri korusun, her türlü tehditten, tehlikeden esirgesin diye dualar ediyorum" dedi.
Erdoğan, 27 Mart 1994'te İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığına seçildiğini anımsatarak, şunları söyledi:
"Seçileceğimizi beklemiyorlardı. İstanbul'un bizi tercih edeceğini tahmin etmiyorlardı. 28 Mart sabahına kadar bizim seçilmiş olduğumuza ihtimal vermiyor, kendilerince zaferlerini ilan ediyorlardı. Hiçbir tartışmaya mahal bırakmayacak bir neticeyle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına seçildik. Çok farklı şeyler ifade ettiler. Kalktılar şunu söylemeye başladılar, yapamayacağımızı, beceremeyeceğimizi, başarılı olamayacağımızı iddia ettiler. Köşelerinden, manşetlerinden bu şekilde yazdılar, çizdiler. Her türlü tuzağı kurdular. Hükümet gücünü kullanarak, devlet gücünü kullanarak başarısız olmamız için ellerinden geleni yaptılar ama biz İstanbul için aşkla çalıştık, sevdayla çalıştık, tutkuyla çalıştık ve orada tarih yazdık."
-"İstanbul'u ilklerle buluşturduk"
İstanbul'u ilklerle buluşturduklarını anlatan Erdoğan, İstanbul'da hava kirliliğini, çöpü ilk kez kendilerinin sorun olmaktan çıkardığını, 180 kilometre uzaktan, Istranca Dağları'ndan su getirerek İstanbul'un 50 yıllık su sorununu ilk kez kendilerinin çözdüğünü aktardı.
Haliç'i de kendilerinin temizlediğini belirten Erdoğan, "CHP'nin İstanbul'daki belediye başkan adayı bizim temizlediğimiz Haliç'te geçen gün baktım balık avlıyor. Biz göreve geldiğimizde İSKİ yolsuzluğuyla maruf bir CHP vardı. Haliç'te balık yoktu ama Haliç'i temizledik, şimdi balık da var yüzüyorlar" dedi.
İstanbul'a yeşil alanlar kazandırdıklarını, İstanbul'u raylı sistemle ilk kez kendilerinin tanıştırdığını, şehri engelliler, çocuklar ve yaşlılar için ilk kez kendilerinin tasarladığını, Belediyeyi halka açtıklarını, Beyaz Masa uygulamasını, kentsel dönüşümleri başlattıklarını anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Sosyal belediyeciliği, kültürel belediye, katılımcı, çevre dostu, hizmet belediyeciliğini İstanbul'a oradan Türkiye'ye tanıtan biz olduk. İlklerin belediye başkanı olarak önce İstanbul'un sonra Türkiye'nin gönlüne giren, milletin teveccühünü kazanan biz olduk. Bizim başarısız olacağımızı zannedenler, bunu bekleyenler hayal kırıklığı yaşadılar. İstanbul'daki bu ilkleri, bu başarıyı, bu büyük hizmeti hazmedemediler. İstanbul'un güzelleşmesinden, gelişmesinden, sorunlarının çözülmesinden rahatsız oldular. İSKİ yolsuzluklarının önüne geçtiğimiz için, rantın önüne geçtiğimiz için, milletin, yetimin hakkını koruduğumuz ve kolladığımız için ciddi şekilde rahatsız oldular. CHP'nin Genel Müdürü bilmiyorsan araştır, sor. O İSKİ yolsuzluğunu, evet onun da biz önüne geçtik."
Yolsuzlukların içinde olan İSKİ'nin, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'nun Genel Müdürlüğünde farklı şekilde gelişmeye başladığını belirten Erdoğan, "2,5 milyar dolar borçla devraldık CHP Belediyesinden, 1,2 milyar dolarla bıraktık. Hem yatırımlar yaptık hem de borçları ödedik" ifadesini kullandı.
Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Kardeşlerim, zannetmeyin ki bir şiir okuduğumuz için bizi mahkum ettiler. Bizi milletin gönlünde sarsılmaz bir yer edindiğimiz için, milletle aynı dili konuştuğumuz, aynı yöne baktığımız, milletle kol kola yürüdüğümüz için mahkum ettiler.
İşte bugün karşımızda olanlar o gün yine ne diyorlardı biliyor musunuz? Gazetelerinin başlıkları şuydu, 'muhtar bile olamaz' diye manşetler attılar. Ne dediler biliy musunuz? 'İşi bitti' dediler. 'Bir daha siyaset yapamaz' dediler ama biz işte bugün buradayız. Milletimizle birlikte, partimizle, teşkilatımızla dimdik ayaktayız. Üstelik onurumuzla, gururumuzla millete ürettiğimiz hizmetlerin bahtiyarlığıyla bugün burada, bugün milletin arasında, milletin huzurundayız. 1994'te İstanbul'da başlayan hizmet yolculuğumuz şimdi Türkiye'yi kucaklayarak devam ediyor. İstanbul'da ilklere imza attık ve şimdi de Türkiye'de ilklere imza atıyoruz. İstanbul'da hayalleri gerçekleştirdik. Şimdi de Türkiye genelinde 81 vilayette hayalleri gerçekleştiriyoruz."
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Buyursun CHP, bunları da dinlesin. Buyursun MHP, bunları da dinlesin. Elindeki medyasıyla hükümete, milli iradeye alçakça saldıran medya patronunun, kirli işlerinin üzerine gitsinler. Benim ofisimi dinlemek için konulmuş böceği ABD'nin üzerine atma pazarlıklarını dinlesinler. Azerbaycan üzerine yapılan kirli hesapları dinlesinler. CHP içinde yapılan operasyonları, pazarlıkları, kurulan kumpasları dinlesinler. Ama bunları dinleyemezler, dinletemezler. CHP'nin ipleri, hiç kimse kusura bakmasın, işte bu Haşhaşiler örgütünün eline geçmiştir" dedi.
Erdoğan, Ankara Spor Salonu'nda düzenlenen, AK Parti Seçim Beyannamesi ve Belediye Başkan Adayları Toplantısı'ndaki konuşmasında, partisinin siyaset anlayışının eser ve hizmet üzerine kurulu olduğunu söyledi.
"12 yıl önce 'Şırnak'a, Iğdır'a havalimanı yapılacak' denseydi, kim inanırdı?" diye soran Erdoğan, şu anda Iğdır, Ağrı ve Kars'ta havalimanı bulunduğunu ve göreve geldiklerinde 26 olan havalimanı sayısını 52'ye çıkardıklarını anlattı.
Erdoğan, ülkede 79 senede 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol yapıldığına işaret ederek, göreve geldikten sonra 11 senede 17 bin kilometre bölünmüş yol yaptıklarını bildirdi.
Şu anda hastanesi olmayan ilin kalmadığını ve artık hastanelerin eskisi gibi ilkel olmadığını vurgulayan Erdoğan, "İlacını bulamayan hastalarımız şimdi istediği eczaneden gidip ilacını alıyor mu? Soruyorum? Yolsuzlukların olduğu bir ülkede bunları yapabilir miydiniz? Bunları alabilir miydiniz? Okullarımız ortada, elhamdülillah. 76 üniversiteyle girdiğimiz bu yolda 175 üniversiteye çıktık. Üniversitemizin olmadığı il kalmadı. Bunları bu iktidar gerçekleştirdi" şeklinde konuştu.
-"90 yaşında olmakla avunuyor"
Erdoğan, "Bütün bu adımlar atılırken, eğitimde bu devrimler yapılırken, sağlıkta bu devrimler yapılırken, ulaşımda bu devrimler yapılırken, enerji altyapısında bu devrimler yapılırken işte bakın şimdi şu CHP'ye" diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ne diyor? Ben 90 yaşında bir partiyim. 90 yaşında olmakla avunuyor. Soruyorum, 1938'de Gazi Mustafa Kemal'in vefatından sonra bu ülke için ne yaptınız? Hangi eseriniz var? Hangi hizmetiniz var? Ben söyleyim. Gazi Mustafa Kemal'in resimlerini Türk Lirası üzerinden, banknot üzerinden çıkarmaktan başka hiçbir maharetleri yok. Gazi Mustafa Kemal'in resmini çıkardılar, oraya İnönü'nün resmini koydunuz. Posta pullarının üzerinden Gazi Mustafa Kemal'in resmini çıkardılar, İnönü'nün resmini koydular. Devlet dairelerinden Gazi Mustafa Kemal'in portlerini indirdiler, İnönü'nün portlerini koydular. Eseri bunlar. Soruyorum, nerede dikili bir ağacınız, nerede üst üste koyduğunuz bir taşınız, tuğlanız var?"
-"Eğer bir darbe girişimi varsa CHP oradadır"
CHP'nin arkasında ve tarihinde, Dersim katliamı, 27 Mayıs, dar ağacına gönderdiği merhum Menderes ve arkadaşlarının, zulüm, baskı, yasaklar, çöp dağları, hava kirliliği, susuzluk, yolsuzluk olduğunu belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
"17 Aralık darbe girişimini de CHP ıskalamadı. Orada da hemen kendisine rol kaptı. Darbe girişimini kimin yaptığının hiç önemi yok. Darbecilerin ideojisinin, fikrinin, zihniyetinin hiç önemi yok. Eğer bir darbe girişimi varsa CHP oradadır. Sorgusuz ve sualsiz destek verir. Dün söyledim. 'Eğer cesaretiniz varsa CHP'nin grubunda ortalığa dökülen diğer ses kayıtlarını da yayınlayın. Onları da dinleyin' dedim. İşte dün bazı ses kayıtları ortalığa döküldü. Belki de burada şu anda aramızda bulunan kardeşlerimizin büyük bir çoğunluğu dinlemiştir. Buyursun CHP, bunları da dinlesin. Buyursun MHP, bunları da dinlesin. Elindeki medyasıyla hükümete, milli iradeye alçakça saldıran medya patronunun, kirli işlerinin üzerine gitsinler. Benim ofisimi dinlemek için konulmuş böceği ABD'nin üzerine atma pazarlıklarını dinlesinler. Azerbaycan üzerine yapılan kirli hesapları dinlesinler. CHP içinde yapılan operasyonları, pazarlıkları, kurulan kumpasları dinlesinler. Ama bunları dinleyemezler, dinletemezler. Cumhuriyet Halk Partisi'nin ipleri, hiç kimse kusura bakmasın, işte bu Haşhaşiler örgütünün eline geçmiştir."
-"CHP, tamamen esaret altına alınmıştır"
"Gazi Mustafa Kemal'in kurduğu 90 yaşındaki parti, beceriksiz ellerde artık kendisini inkar eder bir noktaya gelmiştir. CHP, paralel örgütün şantajlarıyla kayıtlarıyla kasetleriyle tamamen esaret altına alınmıştır" ifadelerini kullanan Erdoğan, şunları söyledi:
"Çok yakındır. CHP'nin Genel Müdürü çıkıp da 'nerede bu paralel devlet, nerede bu örgüt, gidip de üye olacağım' derse hiç kimse şaşırmasın. Hiç kimse şaşırmasın. CHP'nin son 2 aydır Ergenekon'dan bahsettiğini duyan var mı? Soruyorum, var mı? CHP'nin son 2 aydır 17 Aralık'tan sonra Silivri'den, Silivri hakimlerinden söz ettiğini duyan var mı? Allah aşkına soruyorum, CHP'nin içinde hiç mi aday yoktu da gittiler en sağdan aday devşirdiler. Marjinal sol gruplar, ülkücü CHP'li bir kısım ülkücü, CHP'li adayların reklamını yapıyor. Bunu izah edecek biri var mı? CHP, kasetlerin bedelini ödüyor. Kasetle gelirsen işte böyle kasetlerin esiri olursun. Son kullanma tarihin geçince de yine kasetle gidersin. Olay budur."
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Kabataş'ta linç edilen başörtülü kızımızı, tekrar manşetlerle linç etmenin bedelini de ödeyecekler. Yayınladıkları tamamen hukuksuz ses kayıtlarının da bedelini ödeyecekler" dedi.
Başbakan Erdoğan, Ankara Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti Seçim Beyannamesi ve Belediye Başkan Adayları Toplantısı'ndaki konuşmasında, MHP Genel Başkanı'nın CHP'den hiçbir farkı olmadığını söyledi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin dün "Kabataş olayından dolayı Başbakan özür dilesin" dediğini ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ey Bahçeli, Gezicileri savunmak sana mı kaldı? Başörtüsü ile yanında 6 aylık çocuğuyla linç girişimine uğrayan başörtülü kızımızın karşısında Gezi vandallarını savunmak sana mı kaldı? Duvarlara 'Zulüm 1453'de başladı' sloganını yazan Türkiye düşmanlarını, ecdat düşmanlarını savunmak, artık ey Bahçeli sana mı kaldı? Marjinal sol örgütlerini, terör örgütlerini cam çerçeve kıran, sokakları ateşe veren, Dolmabahçe'de Mihrimah Sultan Camii'ni işgal edenleri savunmak sana mı kaldı? Bira şişeleriyle TC yazan, Ankara'da Türk bayrağını yakan militanları savunmak artık ey Bahçeli sana mı kaldı? Buradan açık açık soruyorum. Sizi CHP ile aynı çizgiye getiren ne? Sizi ulusalcılarla, Gezicilerle, paralel örgütle, marjinal yapılanmalarla bir araya getiren ne? Size yapılan şantajı, size yapılan tehditleri, çıkın açık açık söyleyin."
İçişleri Bakanının ve kendisinin, Mersin'de, bütün siyasi partilerin il başkanlıklarının dinlendiğini ifade ettiklerine işaret eden Erdoğan, şunları söyledi:
"Bir tane CHP'li, bir tane MHP'li çıkıp da 'Bizi kim dinledi, niye dinledi, o kayıtlar nerede, kimin elinde?' diye sordu mu? Niye bu kadar ilgisizler? Niye sormazlar? Ne diyecekler, biliyor musunuz? 'Siz, iktidarsınız. Bu işin sorumluluğu sizde.' Peki, o zaman HSYK yasasına, hem de şiddet kullanarak neden karşı çıktınız? İnternet yasasına neden karşı çıkıyorsunuz? Yargıdaki bu sorunları dile getirdiğimizde, dinleme skandallarını dile getirdiğimizde bunu neden yargıya müdahale olarak görüyorsunuz? Korkmayın Sayın Bahçeli. Sayın CHP Genel Müdürü, sen de korkma. Hiç kimse korkmasın, hiç kimse tedirgin olmasın. İşte, bizimle ilgili her gün bir ses kaydı ortaya çıkıyor. Gündelik konuşmalarımız, ahlaksızca, edepsizce, alçakça kaydedilmiş ve her gün servis ediliyor. Zatıaliniz de bunu aynı şekilde Meclis'te yapacak kadar ileri gidiyorsunuz, suç olduğunu bile bile. Ülkenin Cumhurbaşkanı, Başbakanı dinlenmiş. Ülkenin Başbakanının sıradan konuşmaları servis ediliyor ama biz korkmadık, korkmuyoruz. Ses kayıtları ile gelmedik biz.
AK Parti'nin, siyasetin, Türkiye'nin dizayn edilmesinin karşısında asla boynumuzu eğmedik, boynumuzu eğmiyoruz. Bir kez daha söylüyorum: Hodri meydan, elinizde ne varsa dökün ortaya. O namus timsali geçinen gazetelere, gazetecilere de sesleniyorum: Basın özgürlüğünde, gazeteciliğin namusundan, şerefinden dem vuran köşe yazarlarına, yorumculara da sesleniyorum. İstediğiniz ses kaydını yayınlayın, istediğiniz ses kaydının üzerinde tepinin. Sel gider, kumu kalır. Devran döner, keser döner, sap döner, gün gelir hesap döner, bunu böyle bilesiniz. 28 Şubat'ta bunlar yaptıklarının altında kaldılar. İnanın bugün yaptıklarının da altında kalacaklar. Kabataş'ta linç edilen başörtülü kızımızı, tekrar manşetlerle linç etmenin bedelini de ödeyecekler. Yayınladıkları tamamen hukuksuz ses kayıtlarının da bedelini ödeyecekler. Bürokrasidekiler de bunun hukuk içinde bedelini ödeyecek. Bunlara susanlar, bunlara sessiz kalanlar, bunları destekleyenler de aynı şekilde bedelini ödeyecekler. Sizin karşınızda Türkiye Cumhuriyeti var. Bu ülke tankla, topla, tüfekle alınamadı ki ses kayıtlarıyla alınabilsin."
-"Yeminli Türkiye düşmanları, bunların yaptıklarını yapmaz"
Erdoğan, paralel yapının Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası'nın Bosna Hersek'te faizsiz kredi vermesinden rahatsız olduğunu ve "Boşnaklara nasıl faizsiz kredi verirsiniz" diye 1. sayfadan haber yapıldığını belirterek, "MİT Suriye'deki Bayır Bucak Türkmenlerine insani yardım götürüyor, bundan rahatsız olup MİT mensuplarına saldırıyorlar. Mavi Marmara'da aynı tutum. Filistin meselesinde, Suriye, Mısır meselesinde aynı tutum. Somali'ye yapılan yardımda aynı tutum. Çözüm sürecinde, milli birlik ve kardeşlik projesinde aynı tutum. İnanın, yeminli Türkiye düşmanları, bunların yaptıklarını yapmaz, yapamaz" diye konuştu.
Ses kayıtlarının gündemi esir almasına izin vermeyeceklerini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Buradan aziz milletime sesleniyorum, buradan tüm teşkilatıma sesleniyorum: Bu operasyonlarının bizim gündemimizi meşgul etmesine izin vermeyeceğiz. Bırakın CHP, MHP, Geziciler, paralel örgüt, tüm marjinal örgütler, terör örgütleri ittifak halinde kendi çamurlarında debelensinler. Biz, kendi işimize bakacağız. Vakti zamanı gelince bütün iddiaların, bütün iftiraların cevabı ortaya çıkacak. Her mesele aydınlanacak ama biz, bunlara cevap vermekle, bunların gündemine aldanmakla vaktimizi harcamayacağız. Bizim çok işimiz var. Bunların işi iftira, bunların işi dedikodu. Bu ülkede biz daha okullar inşa edeceğiz. Daha inşa edeceğimiz yollar var, köprüler var, barajlar var, havalimanları var, Kanal İstanbullar var, tamamlanmayı bekleyen küresel projeler var. Bizim gündemimizde uzaya gönderdiğimiz ve göndereceğimiz uydular var. Bizim gündemimizde imal ettiğimiz ve edeceğimiz tanklarımız, piyade tüfeklerimiz, savaş gemilerimiz, denizaltılarımız, helikopterlerimiz, uçaklarımız, füzelerimiz var. Bizim gündemimizde Türkiye'nin sorunları var, Suriye var, Filistin var, Mısır var, Libya var, Tunus var, Myanmar var. Biz, bütün bunlarla beraber dünyanın her yerinde evet Türkiye var. Ekonomiyi daha da büyüteceğiz. Demokrasinin standartlarını daha da ileriye götüreceğiz. Dış politikada daha da aktif olacağız. Bizim 2023 hedeflerimiz var. O hedefleri tutturmanın mücadelesi içinde olacağız. Bizim gündemimizde büyük medeniyet yolunda insan, demokrasi ve şehir var. Onlar varsın ses kayıtlarını konuşsun. Onlar iftiraları konuşsun. Onlar esaret altında önlerine atılan kırıntılarla yetinsinler. Biz, işimize bakacağız. Türkiye sevdası ile biz yollara düşeceğiz. 12 yıldır söylediğimiz gibi biz, 'Durmak yok, yola devam' diyecek, durmadan, dinlenmeden, bu kutlu yolda yürüyeceğiz."
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ilk kez bir yerel seçim öncesinde seçim beyannamesi açıkladıklarını ifade ederek, 30 Mart 2014 Seçim Beyannamesi'nin ''katılımcı belediyecilik'', ''kültürel belediyecilik'', ''sosyal belediyecilik'', ''çevre dostu belediyecilik'', ''hizmet belediyeciliği'' olmak üzere 5 ana başlık altında, AK Parti belediyeciliğinin önümüzdeki dönem yol haritasını kayıt altına aldığını belirtti.
Erdoğan, Ankara Spor Salonu'nda düzenlenen, AK Parti Seçim Beyannamesi ve Belediye Başkan Adayları Toplantısı'ndaki konuşmasında, AK Parti'nin yerel yönetimlerden elde ettiği tecrübeyi genele verdiğini, yerelden başlayarak Türkiye'yi kucaklamış bir parti olduğunu ifade etti.
AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, ''Bazılarınız AK Parti çatısı altında bir veya iki dönemi tamamladınız. 30 Mart'ta üçüncü döneme gireceksiniz. Bazılarınız inşallah ilk defa seçileceksiniz. 30 Mart'tan itibaren yeniden seçilenler de ilk kez seçilen kardeşlerimiz de artık çok farklı anlayışla şehirlerimizi, ilçe ve beldelerimizi idare edecekler'' diye konuştu.
Gerek kamu yatırımlarıyla, gerek görevde bulunulan belediyelerdeki yatırımlarla yerleşim birimlerinin temel sorunlarını çok büyük oranda çözüme kavuşturduklarına işaret eden Erdoğan, yerleşim birimlerinin acil sorunlarını çözdüklerini, ulaştırma, temizlik, su gibi temel konularda önemli yatırımlar gerçekleştirdiklerini söyledi.
Erdoğan, ''30 Mart'tan itibaren artık medeniyet tasavvurumuzla örtüşen şehirler inşa etme mücadelesini başlatacağız. 10 yıllar boyunca yıkıma uğramış, tahrip edilmiş, ihmal edilmiş şehirlerimizi görev yaptığımız süre içinde belli bir noktaya taşıdık. Ama şimdi artık ince işçiliğe geçiyoruz. Tarihte nasıl güzel şehirlerimiz varsa, yaşanabilir şehirlerimiz varsa işte o muhteşem şehirleri günümüz şartlarına uygun bir anlayışta yeniden imar etme süresini başlatıyoruz'' diye konuştu.
-''Şehir insanın aynasıdır, insan da şehrin aynasıdır''
Bugün bir ilki gerçekleştirdiklerini belirten Erdoğan, ilk kez bir yerel seçim öncesinde seçim beyannamesi açıkladıklarını ifade etti. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu beyanname sizlere dağıtıldı. Sizlerde bu beyanname var. 100 sayfalık bu kitapta AK Parti'nin şehir ve insan anlayışını, AK Parti'nin belediyecilik anlayışını ama özellikle de önümüzdeki dönemde izleyeceğimiz politikaları bulacaksınız. Bütün aday arkadaşlarımın bu beyannameyi okumalarını özellikle rica ediyorum. Önümüzdeki dönem, emaneti devralacağımız her şehrimizde, her ilçe ve beldemizde adeta yeniden diriliş dönemi olacaktır. Yeni Türkiye yerelden başlayarak, genele sirayet edecek, şehirleri unutmayın, gönüllerle birlikte inşa edeceğiz. Şehri inşa ederken kendimiz de o şehrin içinde inşa olacağız. Hep söylüyorum, kardeşlerim unutmayın, şehir insanın aynasıdır, insan da şehrin aynasıdır. Sizler nasılsanız şehirleriniz de öyle olur, şehirleriniz nasılsa sizler de öyle olursunuz. İçimizdeki güzelliği şehre yansıtmanın, gönlümüzde olanın şehirle buluşturmanın mücadelesini vereceğiz. Her birimizin çıtası, hedefi şu olacak, 'Öyle bir şehir inşa edeyim ki şairler, ressamlar ondan ilham alsın, öyle bir şehir imar edeyim ki mühendislere, mimarlara, şehir plancılarına esin kaynağı olsun, öyle bir şehir tanzim edeyim ki çocuklar, kadınlar, yaşlılar sokaklara çıktıklarında huzur bulsun, güven duysun, şehriyle gururlansın bu uzun soluklu bir medeniyet yolculuğudur. Medeniyet yolculuğumuz da hayırlı olsun.''
-''50 yıllık planlarımız olsun''
Erdoğan, ''Belki de hayalimizdeki şehirlere ulaşmak için ömrümüz buna yetmeyebilir. Fakat yolunda olmak bile bizim için gerçekten çok ama çok önemli. Öyle adımlar atalım, öyle temeller atalım ki bizden sonra gelecek belediye başkanları da o izden yürüsün. O anlayışla, o ilhamla, medeniyet tasavvuruyla yarım kalanı idame ettirsinler. 1 yıllık, 5 yıllık planlar değil, 50 yıllık planlarımız, hayallerimiz, hedeflerimiz olsun'' diye konuştu.
Her bir şehrin marka bir şehir olmasını istediğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
''Antalya turizmiyle marka olsun, Trabzon sporla marka olsun, Hakkari tabiat güzelliğiyle marka olsun, Erzurum, Kars, Gümüşhane kış sporlarıyla marka olsun, Gaziantep üniversiteleriyle, İzmir ticaretiyle, Diyarbakır tarihi eserleriyle, Hatay hoşgörüsüyle, Rize çayıyla, Giresun, Ordu fındığıyla, Edirne mimarisiyle velhasıl marka olsun. 81 vilayetimizin 81'i de dünyada tanınan, bilinen şehirler olsun istiyoruz. Şehirlerimizin her biri öncelikle insan dostu olsun, her şehrimiz çevre dostu, estetik, katılımcı, müreffeh bir yapıya kavuşsun istiyoruz.''
-Seçim Beyannamesi 5 ana başlıktan oluşuyor
Erdoğan, 30 Mart 2014 Seçim Beyannamesi'nin 5 ana başlık altında, AK Parti belediyeciliğinin önümüzdeki dönem yol haritasını kayıt altına aldığını ifade ederek, birincisinin ''katılımcı belediyecilik'' olduğunu söyledi. Yerel yönetimin, demokrasinin ilk basamağı olduğunu belirten Erdoğan, her şehir, her yerleşim biriminin mutlaka orada yaşayanların süreçlere katılmasıyla idare edilmesi gerektiğini vurguladı. Erdoğan, şehrin bütün sakinlerini etkileyen kararlarda halk ile sivil toplum kuruluşlarıyla, kanaat önderleriyle istişare içinde olmanın AK Parti'li belediye başkanlarının görevi olacağını belirtti.
İkinci atılacak adımın ''kültürel belediyecilik'' olduğunu ifade eden Erdoğan, ''Kültür ve sanat merkezlerinden, meslek edindirme kurslarına, tarihi eser çalışmalarından konser, sinema, tiyatroya kadar insanımızın, en önemlisi de genç ve çocuklarımızın hayata bakışlarını derinleştirecek adımlar atacağız. Güzel ve huzurlu şehirlerde büyüyen çocuklar, iyi ve özgün şehirler kurarlar. Kültür ve medeniyetimizi en başta şehirlerde çocuklarımıza aktaracak, çocuklarımız da şehirler yoluyla bir medeniyet idrakini inşa edeceğiz'' diye konuştu.
-''Şehrin yoksulları, kimsesizleri belediye başkanına emanettir''
Üçüncü başlığın ''sosyal belediyecilik'' olduğunu söyleyen Erdoğan, AK Partili belediyelerin bugüne kadar sosyal belediyecilik konusunda ilkleri başardığını, sosyal yatırımlara, sosyal yardım ve faaliyetlere daha da ağırlık vereceklerini belirtti. Erdoğan, ''Bir şehrin yoksulları, kimsesizleri, engellileri, çocuk ve yaşlıları, özellikle gazilerimiz, özellikle de şehitlerimizin yakınları o şehrin belediye başkanına emanettir. Bu kesimler başta olmak üzere şehirdeki herkese ulaşılacak, derdi dinlenilecek ve çözüm aranacak'' dedi.
Erdoğan, şunları söyledi:
''Dördüncüsü ''çevre dostu belediyecilik.'' Bugüne kadar çevre konusunda çok büyük hassasiyet içinde olduk. Hem Türkiye genelinde, hem de görevde bulunduğumuz belediyelerde kişi başına düşen ağaç miktarını, parkları, bahçeleri kat kat arttırdık. Cumhuriyet tarihimiz boyunca yeşile en fazla önem veren, bunu da somut olarak icra eden bir parti olduk. 30 Mart'tan itibaren de tarih ile geleceği buluşturduğumuz kadar, yeşili de insanımızla buluşturmaya devam edeceğiz. Beşincisi, ''hizmet belediyeciliği'' diyoruz. Sudan çevre temizliğine, ulaşımdan kanalizasyona, hava kirliliğinden parklara kadar her soruna kalıcı çözümler üretecek, akılcı, israftan uzak, kullanılabilir projelerle şehirlerimizin alt yapısını imar etmeye devam edeceğiz.''
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Milli iradeye, demokrasiye en ağır saldırıların olduğu bir sürecin içindeyiz. Özellikle medyanın var gücüyle bugüne kadar hiç olmayan bir ahlaksızlık ve edepsizlikle milli iradeye, demokrasiye, değerlerimize saldırdığı bir dönemden geçiyoruz. Bunlara en güzel cevabı 30 Mart akşamı milletçe hep birlikte vereceğiz" dedi.
Erdoğan, "AK Parti Seçim Beyannamesi" ile belediye başkan adaylarının açıklanması dolayısıyla Ankara Arena'da düzenlenen toplantıda 30 Mart'taki seçimde kullanılacakları bazı materyalleri de salondakilerle paylaştı.
Önceki seçimlere olduğu gibi 30 Mart'taki seçimlere de "son derece hazırlıklı" girdiklerini ifade eden Başbakan Erdoğan, belli bir takvimde kampanyalarını sürdüreceklerini söyledi. Ulaşılmadık kimse bırakmayacaklarını vurgulayan Erdoğan, hiçbir aracın yüz yüze görüşmekten daha etkili olmadığını belirtti.
Hazırlanan malzemelerin teşkilat mensuplarınca özümsenmesinin yanı sıra vatandaşlara da ulaştırılmasını isteyen Başbakan Erdoğan, "Millete Hizmet Yolunda 12 Yıl" kitabını tanıttı. Söz konusu kitabı salondakilere göstererek "adeta bir ansiklopedi özeti" olarak nitelendiren Erdoğan, partisinin Genel Merkezinde 15 aylık çalışmayla 12 yıl içinde Türkiye genelinde ve her şehirde yapılan yatırımları, hizmetleri ve destekleri bir araya getirdiklerini belirtti. Erdoğan, söz konusu kitabın 695 sayfadan oluştuğunu ve ülke geneli ile yurt dışındaki faaliyetleri anlattığını bildirdi.
Türkiye'nin tüm illeri için de aynı şekilde kitaplar hazırladıklarını ifade eden Erdoğan, söz konusu kitapların toplamda 12 bin 832 sayfadan oluştuğunu ve bu illerde yapılan yatırımları anlattığını söyledi.
-"Tüm bu yatırımlar CHP'yi, MHP'yi, diğerlerini çıldırtıyor"
81 ile 12 yılda toplam 676 milyar 700 milyon liralık yatırım yaptıklarını dile getiren Başbakan Erdoğan, "İşte tüm bu yatırımlar CHP'yi, MHP'yi, diğerlerini çıldırtıyor, bunlar nasıl yapıldı diye" dedi.
Söz konusu kitaplarda bu yatırımların detaylarının yer aldığını ifade eden Erdoğan, dağıtılacak taşınabilir dijital belleklerde de söz konusu kitapların, seçimlerde kullanılacak şarkıların ve seçim beyannamesinin bulunduğunu kaydetti.
Her il için yaklaşık 30 dakikalık filmlerin oluşturulduğunu belirten Erdoğan, 81 il için aynı kurumsal kimlik altında ayrı internet siteleri hazırladıklarını söyledi. Örnek vererek, www.akpartiankara.org.tr adresine giren Ankaralıların şehirleri için yapılan ve yapılacak tüm hizmetleri görebileceğini, filmleri izleyerek şarkıları dinleyebileceğini dile getiren Erdoğan, tüm iller için de hazırlanan bu sitelerin mobil cihazlara uyumlu olacağını kaydetti.
- "Onlar neyi anlatacak?"
AK Parti Genel Merkezi'nin internet sitesinin de yenilendiğini ifade eden Erdoğan, teşkilata yönelik yapılacak çalışmalar hakkında da bilgi verdi. Televizyon ve gazeteler için hazırladıkları reklamların ve ilanların belli bir takvim içerisinde yayımlanacağını aktaran Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bakın, '12 yıllık icraatlarımızı bir araya toplayalım' dedik, yaklaşık 13 bin sayfalık bir külliyat ortaya çıktı. Buna Türkiye geneli dış politika, ekonomi gibi faaliyetlerimiz de eklendiğinde yaklaşık 14 bin sayfalık dev bir eser ortaya çıkıyor. Kağıt üzerinde özeti 14 bin sayfa tutan bu hizmetlerin Türkiye'yi nereden nereye getirdiğini siz düşünün. İşte biz sahada bu yaptıklarımızla konuşacağız, muhalefet soruyorum sizlere neyle konuşacak? Ya iftirayla, başka bir şey yok, ya da maalesef yalanla. Biz yaptıklarımız, yapacaklarımız, 2023 hedefleri üzerinden vatandaşımıza sesleneceğiz. CHP siyaseti esersizlik siyasetidir, laf üretme siyasetidir; MHP siyaseti hakaret siyasetidir; BDP siyaseti gerilim siyasetidir. Biz ise eser ve hizmet siyasetiyle milletimizin huzuruna çıkacağız. Biz bu millete efendi olmaya değil hizmetkar olmaya geldik. Bizim böyle bir farkımız var, biz bunu yapacağız, bunu anlatacağız, yaptıklarımızı anlatacağız. Onlar neyi anlatacaklar? Biz 3'üncü köprüyü, MARMARAY'ı, denizin altından yeni yapılan çift katlı tüneli, 3'üncü havalimanını, Kanal İstanbul'u, duble yolları, havalimanlarını anlatacağız, onlar neyi anlatacaklar? Aradaki fark bu."
- "Tarihin en önemli, en hayati seçimine giriyoruz''
Salondakilere "Kapı kapı dolaşmaya hazır mıyız" diye soran Erdoğan, "Evet" karşılığını alması üzerine, "İnanıyorum ki bu seçimlerde hanım kardeşlerim, gençler, ana kademe el ele, omuz omuza bütün evleri dolaşmak suretiyle Türkiye'ye farklı bir heyecanı siz getireceksiniz" dedi.
Sloganlar üzerine "Dik duracağız, dikleşmeyeceğiz bizim farkımız bu. Gerilime asla prim vermeyeceğiz, nezaketten asla taviz vermeyeceğiz. Rahatsız edici olmayacağız, tam tersine güven veren, itimat telkin eden, huzur veren ikna edici bir dil ve tavır içinde olacağız" ifadelerini kullandı.
Türkiye tarihinin en önemli, en hayati seçimine girdiklerini belirten Erdoğan şunları kaydetti:
''Bu hayati seçimde inanıyorum ki sizler çok farklı bir sorumluluğun içerisindesiniz. Milli iradeye, demokrasiye en ağır saldırıların olduğu bir sürecin içindeyiz. Özellikle medyanın var gücüyle bugüne kadar hiç olmayan bir ahlaksızlık ve edepsizlikle milli iradeye, demokrasiye, değerlerimize saldırdığı bir dönemden geçiyoruz. Öyle ki 318 milletvekili olan AK Parti'nin kapatılmasını bir yerlere tavsiye edecek kadar ahlaki değerlerden yoksun olanların, köşelerde yazı yazdığı bir dönemden geçiyoruz. Bunlara en güzel cevabı 30 Mart akşamı milletçe hep birlikte vereceğiz. Tabii bu saldırılar seçim döneminde daha da artacaktır.''
-''Paralel yapının mensubu olan kardeşlerimizin gerçeği görmesi için çalışılmalı''
Söz konusu süreci ''istiklal mücadelesi'' olarak tanımladıklarını ifade eden Erdoğan, bu mücadelenin aynı zamanda yeni Türkiye'nin kuruluş mücadelesi olduğunu söyledi.
Salondakilere seslenerek, ''Herkesi kucaklamanız ve herkese bunu anlatmanız bu sefer daha büyük önem taşıyor'' diyen Başbakan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
''CHP'liye, MHP'liye, BDP'liye diğer tüm partilerden kardeşlerimize yapılan saldırının AK Parti'ye, Hükümete değil tüm Türkiye'ye olduğunu tane tane anlatmanızı rica ediyorum. Özellikle paralel yapının mensubu olan, iyi niyetli kardeşlerimize, çok samimi kardeşlerimiz var, bu iyi niyetli kardeşlerimize, mensubu oldukları yapının neye dönüştüğünü, kime hizmet ettiğini, sabırla ve nezaketle aktarmanız çok önemli. Tabanda samimi, ihlaslı, imanlı, temiz ve saf kardeşlerimiz hizmet etmek gayesi taşırken, yukarıda başka ülke ve odakların maşası hale gelen artık ihanetleri tescillenen bir yönetim var. İşte dün izlediniz herhalde, bakıyoruz bazı dizilerin bile nereden yönlendirildiğini ve kimlerin kimlerle diyalog halinde olduğunu, kimin eli kimin cebinde, bunların anlatıldığı ve bunların talimatlarının verildiği ses kayıtlarını dinlediniz. Haşa, Hazreti Peygamber'i dahi kendi kirli emellerine alet edecek kadar izanını yitirmiş bir anlayış var. Amaca ulaşmak için her yolu mübah gören, helal ve haram kavramlarını yitiren, kendi mensuplarını dahi istismar eden bir anlayış var. Bu yapının mensubu kardeşlerimizin gerçeği görmeleri için son derece hassas bir şekilde çalışmanızı istiyorum.''
Programların elverdiği ölçüde illerde belediye başkan adayları ile bir araya geleceklerini, kendilerinin gidemedikleri yerlere bakanların, genel başkan yardımcılarının, Merkez Karar Yönetim Kurulu üyelerinin gideceğini, herkesin tam kadro sahada olacağını belirten Erdoğan, ''İstiklal mücadelesini 30 Mart'ta sarsılmaz bir zafere hep birlikte ulaştıracağız. Aday arkadaşlarımızın tamamına bir kez daha başarılar diliyorum. Allah hayırlı etsin diyorum, yolumuz bahtımız açık olsun diyorum, büyük medeniyet yolunda daima ileri diyorum'' şeklinde konuştu.
-Notlar
Konuşması sırasında "Eskişehir seninle gurur duyuyor" sloganlarına Erdoğan, "Biz sizlerle gurur duyuyoruz. Eskişehir çok çalışacağız, çok gayret edeceğiz ve Eskişehir 30 Mart akşamı inşallah AK Parti yönetimiyle çok daha farklı bir geleceğe yürüyecek" karşılığını verdi.
Bursa'dan gelenlerin tezahüratları üzerine ise Erdoğan, ''30 Mart akşamı inşallah Bursa tüm ilçeleriyle inşallah sandıkları aydınlatacak, ben buna inanıyorum'' dedi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, Ankara Spor Salonuna gelişinde vatandaşlara karanfil dağıttı.
Sanatçı Uğur Işılak'ın AK Parti için yazdığı seçim şarkısını seslendirdiği toplantıda, şarkı partililerin beğenisini topladı. Başbakan Erdoğan ve salondakiler Işılak'ı ayakta alkışladı. Platforma çıkarak tokalaştığı Uğur Işılak'a teşekkür eden Erdoğan, "Bu seçim şarkısı benim için süpriz oldu" dedi.
Erdoğan, yaklaşık 55 dakikalık konuşmasının ardından platforma davet ettiği bakanlar, genel başkan yardımcıları ve partisinin MYK üyeleriyle birlikte salondakileri selamladı.
Toplantıda, ayrıca 100 sayfalık seçim beyannamesi, Türkiye genelinde son 12 yılda yapılan çalışmaların anlatıldığı "Millete Hizmet Yolunda 12 Yıl" isimli kitaplarla seçim broşürleri dağıtıldı.AA
Güncelleme Tarihi: 19 Şubat 2014, 16:33