30 Mart'ta Türkiye'nin hedeflerine, kazanımlarına, istikrarla büyüyen ekonomisine saldıranları sandıkta püskürteceksiniz. Bu arada birileri kapınızı çalabilir. 'Sizin hocanız 28 Şubat'ta başörtüsü için 'füruattandır' dedi. Biz o hocalardan kurtulduğumuz için şu anda memnunuz' deyin.
PRİM VERMEDİK
Bugün, yakın tarihteki bir karanlık günün yıldönümü yaşanıyor. Bundan 17 yıl önce, 28 Şubat'ta seçilmiş bir hükümete post-modern darbe girişiminde bulundular. Sizin vazife yüklediğiniz bir hükümeti türlü komplolarla, baskılarla, tehditlerle görevden uzaklaştırdılar. Hatta bir tanesi çıktı, 'bin yıl sürecek' diyordu, 10 yıl bile sürmedi.
AYNI KİRLİ TUZAKLAR
(3 Temmuz 1960 tarihli bir gazetenin haberini göstererek) 27 Mayıs'ta darbe yapmışlar. Merhum Menderes'i hapse atmışlar. Onunla ilgili haberler yapıyorlar. 'Menderes'in kasası, yolsuzluk evrakı ve vesikalarla dolu' diyor. Aynen bugünkü gibi. İşte bu haberlerle, Menderes'in itibarını sıfırlamak istiyorlar. Sonuç, Menderes, bu milletin gönlünde silinmez yer edinmiş bir demokrasi kahramanı. Aynı gazete bugün de aynı manşetleri atıyor. O gün, nasıl çirkin, kirli tuzaklar kurdularsa, bugün de tıpa tıp aynısını yapıyorlar.
CHP TARİHİ ROLÜNÜ BUGÜN DE OYNUYOR
CHP Genel Başkanı da eline bazı ses kayıtlarını almış, montajlarını tutuşturmuşlar eline, bununla sahaya iteklemişler. Yine rezil oldu. Ama bunda utanma, arlanma yok. Kızaracak bir yüz yok. Bu CHP, 27 Mayıs'ı hazırladı, çanak tuttu. Merhum Menderes'in asılmasına göz yumdu. Bu CHP, 12 Eylül'e giden zemini hazırladı. 28 Şubat'ı var gücüyle destekledi. İşte şimdi de tarihi rolünü oynuyor.
FÜRUAT ÖDÜL OLDU
Şu anda Pensilvanya'da kendi ülkesine, milletine tuzaklar kuran zat da o günlerde yine ülkesini sırtından hançerliyordu. Ne diyordu biliyor musunuz? 'Beceremediniz, artık bırakın' diyordu. Başörtüsüne saldırılar olduğu günlerde füruattandır diyordu. Yani 'takmayabilirsiniz' diyordu. Sen ne karışıyorsun? Çünkü onda evlat yok. Öyle bir derdi de yok. 28 Şubat'ta darbecilere hoşgörü ödülleri dağıtıyordu bunlar, bu paralel yapı. Bugün de darbecilere telekulak desteği veriyor. 28 Şubat'ta CHP ile beşli çeteyle bu malum medyayla ortak hareket ediyordu. Bugün ananas, rafineri, tespih üzerinden yine aynı sermaye, medya ile iş tutuyorlar. Bu millet ihaneti unutmaz, bu millet sırtına saplanan hançeri unutmaz, bu millet bunların hesabını sorar.
ÖFKEYLE ANILIYORLAR
Şu anda paralel yapı bunları yapıyor ve CHP, MHP, BDP bundan geçinmeye çalışıyor. Tek parti döneminde zulmedenler geçip gitti. Millet onları nefretle, öfkeyle anıyor. 12 Eylül'ü yapanlar milletin gönlünde mahkum oldu. 28 Şubat'ı yapanlar, sessiz kalanlar, 3 Kasım'da milletten cevabını aldı.
Ülke mahremini servis ediyorlar
Erdoğan, 'Paralel yapının içindeki halis, tertemiz, saf niyetli kardeşlerime sesleniyorum. Bu yapı çok büyük bir ihanetin içinde. Bu yapı kendi ülkesinin en gizli, en stratejik, en mahrem bilgilerini ele geçirecek, bunları servis edecek kadar alçalan bir tavır bir ihanet içerisinde. Temiz, saf, ihlaslı kardeşlerimin artık bu yapıyı sorgulamalarını istiyorum. Bakınız kardeşlerim, bunlar niçin böyle patladılar biliyor musunuz? Dershaneler. Çünkü buradan bir milyar dolar bunların geliri var. Biz Dershaneler Yasasını öne sürünce bunlar patladılar. Bakın Meclis'te şimdi dershanelerle ilgili yasa görüşülüyor. Bizimle kim kavga ediyor, CHP. Çok enteresan. Niye Pensilvanya onlara vekalet vermiş. Onlar milletin vekili olarak değil, Pensilvanya'nın vekili olarak şu anda Meclis'te bizimle mücadele ediyorlar. Çıkacak tabi bu yasa, Dershaneler Yasası çıkacak' dedi.
Son çeteyi de tasfiye edeceğiz
Başbakan Erdoğan, paralel yapının ve örgütün Türkiye'nin önündeki son engel olduğuna işaret ederek, 'Türkiye'deki son çetedir onu da tasfiye edeceğiz, bu hainleri de def edeceğiz. İşte o zaman Türkiye'nin önünde demokrasinin, ekonominin, istikrarın, huzurun önünde hiç engel kalmayacak. 30 Mart'ta bir tercih yapacaksınız sevgili kardeşlerim. Ne diyeceksiniz biliyor musunuz: 'Ya eski Türkiye ya yeni Türkiye'. Ya eskisi gibi koalisyonlar, kaoslar, krizler ya da şimdiki gibi istikrar, huzur, kardeşlik. İnanıyorum ki Türkiye, 30 Mart'ta istikrara oy verecek, yeni Türkiye'ye oy verecek' diye konuştu.
Yüreğin varsa çık gel
Uluslararası görüşmeler yaptıklarını, bunların da dinlendiğini dile getiren Erdoğan, bunun ne insani, ne vicdani, ne de İslami bir yanının olamayacağını belirtti: 'Ey Pensilvanya sana sesleniyorum eğer yüreğin varsa çık vatanına gel. Eğer siyaset yapacaksan burada yap. Yoksa ananaslarla, tespihlerle, gönderdiğin kitaplarla bu iş yürümez. Ben doğrusu, böyle bilmiyordum. Aldanmışım. Ben de bunları samimi zannediyordum. Aldanmışım. O da bana kendi yazdığı kitapları gönderiyordu. Oralarda bana methiyeler düzüyordu. Tespihler, bana da gönderiyordu. Ama maalesef durum öyle değilmiş. Şimdi her şeyi anlıyoruz. Ama bundan sonra, durum böyle olmayacak. Çünkü, adaletin tecellisi için ne gerekiyorsa onu yapacağız. Türkiye'den kaçtın gittin, şimdi oradan ülkemin huzurunu kaçırıyorsun. Ulusal güvenliğimizi tehdit eden çalışmalar içinde yer alıyorsun. Bunu kovalayacağız, sonuna kadar kovalayacağız. Takip edeceğiz çünkü ulusal güvenliğimizi tehdit eden her gayretin karşısında AK Parti iktidarı duracak, bunu böyle bilinsinler.' Milletin hiç endişe etmemesini isteyen Erdoğan, bu ihanetin hesabını soracaklarını kaydetti.
17 Aralık darbe girişimi figüranları
CHP Genel Başkanı'nın '17 Aralık Darbe Girişimi'nde figüranlık yaptığını belirten Erdoğan, 'Pensilvanya'daki hocaları bunların eline montaj kaset veriyor, bunlar da o montajlarla durumu idare ediyor. MHP bir kez daha CHP ile kolkola tarihin en alçakça saldırısına, en büyük ihanet girişimine maalesef destek veriyor' diye konuştu. 3 yılı aşkın sürede gizlice 3 bine yakın kişinin telefonlarının hukuksuzca dinlendiğini dile getiren Başbakan, oğlu Bilal Erdoğan ile ilgili de aynı iftiranın atıldığını kaydetti. Erdoğan, 'Oğlumun avukatı müracaat etti ve İstanbul Adalet Sarayı'ndan 3 savcının imzasıyla açıklama yapıldı. Oğlum da izinsiz dinlenmiş. İşte iftira at tutmasa da iz bırakır' dedi. Erdoğan, 'Düşünün beni dinliyor. Düşünebiliyor musunuz bizim güvenli hatlarımız var, güvenli hatlarımızı dinledi bunlar' diye konuştu.
Adalet yerini buldu
Başbakan Erdoğan, 17 Aralık soruşturması kapsamında tutuklanan işadamı Rıza Sarraf, eski bakan çocukları Barış Güler ve Salih Kaan Çağlayan, Hikmet Tuner ve Özgür Özdemir'in tahliyeleriyle ilgili olarak 'Adalet yerini buldu' dedi. Erdoğan, 'Doğrusu benim beklentim bu istikametteydi. Şu son gelişmeleri gördükten sonra, hele hele yargı süreci içerisinde özellikle şu son binlerce dinleme olayları, bütün bunlar yargıdaki gelişmelerin ne istikamette nasıl ve bu paralel yargı ki bunu bir kısım olarak ifade etmek istiyorum, bir kısım paralel yargı maalesef çok haksız, mesneti olmayan adımlar attılar ve şu anda benim 'Er geç hak yerini bulacaktır' diye bir temennim vardı ve hak yerini buldu. Temenni ederim ki buna benzer birçok mağdur olan insanlar vardı, o insanlar da hakkın tecellisiyle bu hapishanelerden bir an önce çıkma imkanı yakalasınlar. Temennim bu mağdurların da durumu bir çözüme kavuşsun' dedi.
(Yenişafak)
Güncelleme Tarihi: 01 Mart 2014, 13:12
(Yenişafak)