banner171

İşte Bahçeli'nin Köşk formülü

Cumhurbaşkanlığı seçimleri için partilerin aday belirleme çalışmaları sürerken, MHP Genel Başkanı Bahçeli, ortak aday çağrılarına kapıyı açtı. "Nazik bir dönem, bunu tek defaya mahsus öneriyorum" diyen Bahçeli "çatı aday" formülünü ortaya attı. Önerisini de geometrik bir çizimle destekledi.

İşte Bahçeli'nin Köşk formülü
MHP lideri, Hürriyet yazarı Şükrü Küçükşahin'e 'köşk' formülünü çizerek anlattı: "En büyük üçgeni oluşturacak bir çatı aday olmalı."

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, gece gündüz üzerinde düşündüğü cumhurbaşkanı adayı konusunda sürpriz bir çıkış yaparak, ‘geometrik bir formül’ önerdi. Formülünü çizerek anlatan Bahçeli’nin hedefi, en büyük üçgeni oluşturacak bir ‘çatı aday’ çıkarmak. Herkesin, “Bunu nereden bulmuşlar” diyeceği bir adayla kamuoyunun önüne çıkacaklarını anlatan Bahçeli, partilerden CHP , SP ve BBP ile görüşerek bu adaylarına destek isteyeceğini, kendilerinden daha uygun bir ‘çatı adayı’ çıkarılması halinde ona da destek vereceklerini söyledi. Böylece muhalefete ‘ortak aday’ önerisi yapmış olan Bahçeli, “Nazik bir dönem, bunu tek defaya mahsus öneriyorum” dedi.

Seçime gerek kalmıyor

Dört eski bakanla ilgili fezlekelerin görüşüldüğü TBMM Genel Kurulu’na katılan Bahçeli, verilen aralarda muhalefet kulisinde ‘köşk’ olarak bilinen bölümde gece saat 01.00’den sonra Hürriyet muhabiri ile uzun bir sohbet yaptı. Türkiye’nin şu an önündeki en önemli sorunun cumhurbaşkanlığı seçimi olduğunu belirten Bahçeli, ilk kez kamuoyu ile paylaştığı düşüncelerini Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan’ın uzattığı not kâğıdının üzerine çizerek açıkladı. Türkiye’nin çok nazik bir dönemden geçtiğini vurgulayan Bahçeli, bu nazikliğin cumhurbaşkanlığı seçiminden kaynaklandığını anlattı.

Konuya verdiği önemi, “Gece gündüz bu konu üzerinde düşünüyorum Şükrü Bey” sözleri ile de ifade eden Bahçeli, TV programlarında konuşmacıların, sürekli Abdullah Gül veya Tayyip Erdoğan arasında bir tercih yapmasına, hatta Erdoğan’ı seçilmiş gibi topluma göstermeye çalışmalarına şu sözlerle sitem etti: “Bu tablo üzüntü verici bir durumdur. Bu arkadaşlar oturuyor, adayı tespit ediyor, sonucu da açıklıyor. Hiçbiri de Tayyip Erdoğan’ın neden seçilmemesi gerektiği üzerinde tek kelime etmiyor. ‘Seçildi’ gibi konuşuyorlar. O zaman YSK’ya, seçimlere ne gerek var? Abdullah Gül ile Tayyip Erdoğan adaya karar verecek, yorumcular da onların belirlediği adayın seçildiğini önceden topluma ilan edecek! Daha da ilginci, hem ‘Erdoğan seçildi’ diyerek seçimi bitiriyorlar sonra da ‘Peki muhalefetin adayı kim, nerede’ diye soruyorlar. Komik ötesi bir durum. Nazik bir süreçte biz de çok hassas çalışma yapıyoruz. Tayyip Erdoğan’ın bu ülkede cumhurbaşkanı olmaması gerektiğini anlatıyoruz. Haklı nedenlerimiz var. İşte 17-25 gerçeği var (17 ve 25 Aralık operasyonları) oralardan ortalığa saçılan ciddi iddialar var. Böyle biri Türk milletine cumhurbaşkanı olamaz.”


Türkiye gerçeği iki üçgen

Bahçeli, daha sonra “Bakın Şükrü Bey, bu işin bir formülü var, bunu uygulamalıyız” diyerek bir not kâğıdı istedi. Bahçeli, Adan’ın uzattığı kâğıdı aldı, cebinden kalemini çıkardı, iki tane üçgen çizdi. Bu üçgenlerden birinin altına yüzde 64, diğerine yüzde 36 yazdı. Türkiye’de seçmen gerçeğinin bu olduğunu söyledi. Bahçeli, sonra iki üçgenin üst ortasına bir yuvarlak çizdi. O yuvarlaktan iki üçgenin geniş bölümlerini içine alan iki yeni çizgi çekti, daha büyük bir oranı içeren en büyük üçgeni ortaya çıkardı. “Çare bu üçüncü, büyük üçgen” diyen Bahçeli bu geometrik formülü, “Şimdi biz, bu iki üçgenden daha büyük bir üçgen ortaya çıkarmalıyız. Bu iki üçgenin içindeki vatandaşın kabulünü görecek bir ismi aday gösterirsek, yüzde 64 ve 36’dan büyük bir bölümü buraya kayar. Peki, bu isim nasıl biri olmalı ki bu tablo gerçekleşsin?”



3M Migros demek değil

Bahçeli, bu anlatımından sonra üç üçgenlerin sağ yanına alt alta 3 tane ‘M’ harfi sıraladı. Sonra da gülümseyerek, “Şükrü Bey, bu 3 M’yi, Migros’un simgeleri sanmayın” esprisi yaptı. Artık sıra açıklamaya geldi; “Bu 3 M, cumhurbaşkanı adayının önemli üç özelliğini gösteriyor. Aday 1- Milliyetçi olacak, 2- Muhafazakâr olacak, 3- Manevi değerleri taşıyacak. Devam edelim; laik bir aday olacak. Demokratik değerlere sahip olacak.” Bu iki niteliği de ‘Laik’ ve ‘Dem’ diye 3 M’nin altına yazan MHP Lideri Devlet Bahçeli, alta bir çizgi çekti. O çizgi de hukukun üstünlüğüne inanmayı ifade ediyordu. “Cumhuriyetin değerlerini içine sindirmiş biri... nitelikleri böyle devam ediyor” diyen Bahçeli, şöyle devam etti: “Biz kutuplaşma istemiyoruz. Onun için de kutuplaşmayı yaratan birinin cumhurbaşkanı olmasını doğru bulmuyoruz. Gece gündüz düşünüyoruz, konuşuyoruz diyorum ya, tabii bu uzun sürmeyecek. Sanırım 10-15 güne biter. Adayımız sürpriz biri olacak ve çıkardığımızda herkes, ‘Bunu nereden bulmuşlar’ diyecek. Bakın, eğer biz 29 Haziran’a kadar toplumun önüne böyle bir adayla çıkarsak AKP kimi çıkarırsa çıkarsın, bu Recep Tayyip Erdoğan da olsa fark etmez, seçimi kaybeder. Biz seçimi kazanacak bir isimle ortaya çıkacağız. Sonra da bunu diğer partilerin, toplum kesimlerinin ve temsilcilerinin önüne koyacağız.”
Uzlaşma turu başlayacak

Bahçeli, “Adayınız için destek isteyecek misiniz, hangi partilere gidersiniz” sorusuna da şu yanıtı verdi: “Gideceğim herkese. CHP’ye gideceğim; ama Saadet Partisi ve Büyük Birlik Partisi’ne de gideceğim. Yetmez; sivil toplum örgütlerine gidip adaya destek isteyeceğim. Yetmedi; toplumun gerçeği olan inanç gruplarının, Alevilerin, yani mezheplerin, katkı sağlayacak herkesi ziyaret edeceğim, gitmedik kapı bırakmayacağım. Onlara diyeceğim ki, ‘Çıkardığımız aday MHP’nin adayı değil, ülkeyi yönetecek bir cumhurbaşkanıdır. Türkiye’de ilk kez bir cumhurbaşkanı halk tarafından seçiliyor. Bu seçim parti taassubu ile olmamalı. Ortak paydası geniş olan birini ülkemize cumhurbaşkanı yapalım.’ Türkiye çok nazik bir dönemden geçtiği için bir defalığına bunu yapmalıyız. Bakın şunu da söylüyorum: ‘Bizim o adayımızdan daha kapsayıcı bir isim öneren çıkarsa biz onu da kayda alırız, varız, destek veririz.’ Bunlar bizim düşüncelerimiz, yok her parti kendi adayını da çıkarabilir. Buna da saygılıyız. Ama bilinsin ki o ihtimal toplumu daha da kutuplaştırır. O nedenle çare önerdiğimiz bu formüldür.”

Güncelleme Tarihi: 07 Mayıs 2014, 11:51
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner208

banner148

banner150

banner153