CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun saldırıdan bir gün önce bu konuda bir açıklama yapmasının bu tür saldırılar konusunda bilgi sahibi olduğu anlamına geldiğini öne süren Soylu, “Özellikle bir gün önce Kılıçdaroğlu’nun çıkıp bu konuda bir açıklama yapması, yani benzer benzemez ama bir açıklama yapması, bu konularla alakalı ve Türkiye’nin huzurunu, sükununu, bir şekilde seçim atmosferini sabote etmeye yönelik bir bilgi sahibi olduğu anlamına gelir. Eğer bir ana muhalefet  

 partisi lideri bu konuda bir bilgi sahibiyse bunu paylaşması gereken güvenlik kuvvetleridir. Eğer bir ana muhalefet partisi lideri, bu konuda kendisine bir bilgi gelmişse bunu paylaşması gerekir. Çünkü orada bir can önemlidir. Bir sivil vatandaşımız, bir polisimiz, bir de jandarmamız şehit olmuştur. Şimdi eğer böyle bir kendisine malum yerlerden yani onun çok ilişkili olduğu ve sürekli olarak kendi milletvekillerini gönderdiği malum yerlerden eğer böyle bir bilgi intikal etmişse ve bunu paylaşmıyorsa bu ana muhalefet partisi lideri açısından vahim bir durumdur. Şunu söylemek kendisini kurtarmaz, Cumhuriyet Halk Partisi’ni de kurtarmaz, biz sadece kendi tahminimizi burada paylaştık gibi bir düşünceyi ortaya koymak elbette ki, bu üzerindeki sorumluluğu ve bir gün önce paylaştığı ve kamuoyunu tedirgin eden bu durumu kesinlikle ortadan kaldırmaz. Burada tehlikeli bir ilişkinin, kirli bir ilişkinin ipuçları Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisi tarafından ortaya konulmuştur ve bu Türkiye açısından da tedirgin edici bir şeydir” ifadelerini kullandı.

“Bir muhalefet partisi liderinin yapacağı şey, önerdiği siyaset üzerinden oya talip olmaktır” diyen Soylu, şöyle devam etti: “Türkiye’nin karışmasını, bir hafta önceki cenaze olaylarında olduğu gibi Türkiye’yi, seçimi sabote etmeye yönelik, kaybedeceği seçimi gördüğü için kaybedeceği seçim üzerinden Türkiye’deki insanlarımızı tedirgin etmeye yönelik bir anlayış ortaya koyması, siyaset açısından da Türkiye açısından da bizim özellikle istikrarımız açısından da kabul edilebilir değildir. Maalesef Türkiye’de ana muhalefet partisi lideri sorumluluktan uzak, gözleri kırmızıyı görmüş bir boğa gibi her tarafa saldıran ve bu saldırıyla birlikte de sonuç alabileceğini zanneden aciz bir durumdadır. Kullanılmaktadır ve Türkiye’nin ana muhalefet partisi de maalesef birilerinin maşası olma durumuna gelmiştir Kılıçdaroğlu’nun sayesinde. Ben etrafındakilerin bile bu olaylardan bilgisi olduğunu zannetmiyorum. Kulağına her üflenen lafı kamuoyuyla paylaşan, ‘seçimi bir şekilde manipüle edersem, sabote edersem sonucu belki biraz daha iyi bir şekilde alabilirim’ veya ‘seçimi sabote edersem burada benim sonucum adına kimse beni eleştirmez’ gibi bir mantıkla buna yaklaşması siyaset açısından son derece hafifliktir, insanlık açısından da son derece hafifliktir, Türkiye’nin geleceği ve bekası açısından da son derece hafifliktir.”

Dün geceden itibaren Twitter’in kapatılmasını nasıl yorumladığı da sorulan Soylu, Twitter’i mahkemenin kapattığını kaydetti. İstanbul, Samsun dahil Türkiye’nin çeşitli mahkemelerinden, kişisel haklara tecavüzü ve insanların özel hayatına, mahremiyetine ilişkin saldırıları ilgilendiren 4 adet karar olduğunu anımsatan Soylu, Twittter, You Tube ve Google gibi sosyal medya sitelerinin faydalı tarafları olduğu gibi mahsurlu taraflarının da olduğuna dikkat çekerek, “Bunu söyleyen biz değiliz. Bunu son Davos’ta alınan sosyal medyayla ilgili karar gereğince sosyal medyada insanların itibarlarına suikastın 21. yüzyılın en temel tehlikelerinden birisi olduğu ve buna ait bir önlem alınması lazım geldiği söylenmiştir” şeklinde konuştu.

Sosyal medya ağlarının iletişim özgürlüğü ve insanların kendilerini ifade edebilmeleri açısından iyi değerlendirildiğinde kullanılabilen de bir kanal olduğunun altını çizen Soylu, ancak birçok ülkede sıkıntı yaşandığını, özellikle You Tube ve Twitter’in Türkiye’ye çifte standart uyguladıklarını dile getirdi. Twitter’e defalarca Türkiye’de bir ofis açmasını ilettiklerini kaydeden Soylu, Twitter’in buna tamamen duyarsız kaldığını da belirtti. Soylu, “Burada muhatap sorumsuzca davranan, çifte standartlı davranan ve Türkiye içerisindeki hukuka, evrensel hukuk normlarına hiçbir şekilde uymayan Twitter’dir. Bütün Türkiye’nin, bütün Twitter kullanıcılarının baskı yapması gereken, mahkeme kararlarına binaen ilgili içeriklerin bir şekilde kaldırılmasını sağlayabilecek bir yapıyı Twitter adlı şirket gerçekleştirmelidir. Sizin Türkiye’de 10-15 milyon arası kullanıcınız olacak, buradan para kazanacaksınız, buraya bir vergi vermeyeceksiniz ama onun ötesinde hem bireylerin haklarına direk saldırıda bulunanlara seyirci kalacaksınız, Türkiye’de bir istikrarsızlığı bir şekilde sağlamaya çalışacaksınız, Türkiye’de 4-5 aydır süren bir kampanyanın önemli bir tarafı olacaksınız, ondan sonra da bunu gelip özgürlüğe bağlayacaksınız. Herkesin elini vicdanına koymasını isteriz. Eğer bu özgürlükle alakalı bir meseleyse o zaman bireylerin özgürlüklerini, mahrem alanlarını hangi özgürlükle bağdaştıracağız, mahkeme kararlarını hangi özgürlükle bağdaştıracağız? Kimse bu kanunsuzluklar devam etsin diye hükümetten başka bir kanunsuzluğa alet olmasını istemesin. Çözümü basit. Twitter mahkemenin vermiş olduğu 4 tane kararı uygulayacak, o içerikleri ortadan kaldıracak ve Türkiye’de aynı şekilde devam edecek. Yapacağı odur. Hukukun dışında burada başka bir şey söz konusu değil” dedi.

Soylu, daha sonra merkez Yenişehir ilçesinde AK Parti Yenişehir Belediye Başkan Adayı Gönül Dilmenli ile esnaf gezisine katıldı. (İHA)