Türkiye'de futbolun dibe vurmuş durumda olduğunu söyleyen Çakar, "Futbol her türlü dibe vurmuş durumda. Bu son iki senedir yaşadıklarımız, 3 Temmuz süreci, milli takımımızın sürekli kan kaybetmesi, seviye düşmemiz, kulüplerimizin de fazla başarılı olamaması bunun göstergesidir" dedi.

Bu son iki senedir yaşadıklarımız, 3 Temmuz süreci, milli takımımızın sürekli kan kaybetmesi, seviye düşmemiz, kulüplerimizin de fazla başarılı olamaması, dip bu. Üstelik Türk Futbol tarihinin en fazla para giren dönemi yılda 400 - 450 milyon dolar civarında, belki daha üzerinde para giriyor. Yabancı sayısı daha genişledi. Buna rağmen futbolumuz hep geriye gitti.

Bana göre Fenerbahçelilerin canını yakan, içlerini acıtan olay şu; bu konuda da ben imza atarım. Aziz Yıldırım ve arkadaşlarının iki sene önce mahkeme kararıyla yaptıkları eylemler ve aldıkları cezaya baktığımızda şuan ya da geçmişte futbolda çok kalburüstü görünen insanların şu anda İmralı'da olmaları lazım, müebbet almış olmaları lazım. Şuan da bile futbol âleminde herkesin önünde önünü iliklediği abi dediği, babam dediği, hocam dediği, faal ve bırakmışlar federasyon başkanları, Merkez Hakem Komitesi, kulüp başkanları, basın mensupları falan İmralı'da yerlerini alması lazım.

UEFA GÖZLEMCİSİ BANA RÜŞVET TEKLİF ETTİ

‘Hakemlik yaptığınız dönemde bu tür şike talebiyle karşılaştınız mı?' sorusuna karşılık: Çok uzun yıllar önce oldu, iki defa. Bir tanesi lokal, Samsunspor'un yeni başkanı İsmail Uyanık ki daha sonra kendisi itiraf etti. Hiç manası olmayan bir dönem böyle Aralık mı,  Ocak mı, Şubat mı sezon ortası. Bir de bir şampiyonlar ligi maçı kulübün adını vermek istemem karşıma hukuk çıkar diye, yani iki defa teklif aldım, doğru. Bir tanesinde arkadaşını yolladı işte bize güzellik yapsana gibisinden biz arkadaşı kovduk. Ötekisinde de o ülkeye ait bir UEFA gözlemcisi bana o zamanın parasıyla 500.000 Amerikan doları teklif etti ama ismini veremem çünkü ispat yok.

İzleyicinin ‘Türkiye'deki şampiyonlukların çok büyük bir bölümü kirlidir diye düşünüyorum hocam katılır mı bana?' sorusuna karşılık:

Yüzde yüz katılırım tamamı diyemezsiniz. Çok acımasız olursunuz ama mesela şunu söyleyebilirim rahatlıkla; bazı yıllar oluyor ki bir takım alıyor 15 puan farkla. Galatasaray'ın 2000 yılındaki Türkiye şampiyonluğunu, Avrupa şampiyonluğu, UEFA şampiyonluğuna toz kondurmak saygısızlık olur, terbiyesizlik olur ama Galatasaray'ın da Beşiktaş'ın da Trabzonspor'un da, küme düşmeyi oynayan amatör takımlarında, İkinci ve Üçüncü lig, Bankasya aklınıza ne gelirse şampiyonlukların belli bir kısmı, kümede kalmalarının belli bir kısmı kirlidir. Ama dünyanın birçok ülkesinde bu böyledir sakın Türkiye'ye özel bir durum gibi algılamayın, dünyanın birçok ülkesinde bu iş böyledir.

Siyaset futbola karışır. Dünyanın her yerinde karışır karışmalıdır da. Çünkü Türkiye'de futbol sadece futbol adamlarının yöneteceği kadar basit bir iş değildir. Ben başbakan olsam futbol adamı da olsam öyle bazı şeyleri Futbol Federasyonu Başkanı'na bırakmam. Türkiye'de bazı şeyler vardır ki sadece bu şeyleri yöneten insanlara bıraktırmak doğru değildir. Türkiye'de futbol sadece futbol değil. Türkiye'de futbol bir yanlış yapıldığından bir gecede 20 kişinin ölebileceği yanlış yapıldığından 20 milyon taraftarı birilerine cephe alabileceği kadar çok kaygan bir olay. Bilsem ki benim federasyon başkanım dört dörtlük bilgisiyle donanımıyla buna rağmen denetlerim.

‘Erman Toroğlu ile aranız kötü mü?' sorusuna karşılık; Kötü, sevmiyorum, soğudum eskiden iyi dostumdu şimdi sevmiyorum.

Arda şuanda çok başarılı gibi ve beni çok yanılttı. Gurur duyuyorum onunla. Arda oraya yıldız gitmedi. Arda oraya sıradan, ne olacağı belli olmayan biri olarak gitti. Türkiye'de bir yıldızdı. Ama şuan da Arda Atletico Madrid'i Atletico Madrid yapanların başında gelir. Arda'nın da bu çorbada çok ciddi bir tuzu vardır. Arda'yla ilgili bir kaygım artık yok. Olmaz diyordum o beni yanılttı kendisini tebrik ediyorum.

Bir gün bikini giyeceğim rahatlatacağım. Öyle bir iddia falan yok. O dönem Sevilla'yla oynayacak Fenerbahçe kimi diyor ki Sevilla ile elensin kendimi yakarım bir tanesi diyor ki kendime bilmem ne yaptın bir tanesi diyor ki kendimi Sarayburnu'ndan atarım bende dedim ki sen atla bende bikini giyip arkandan atlarım. Bunu müşkülpesent moderatör arkadaşımız Allah selamet versin yayında söyledi. Çokta büyütülecek bir şey değil benim açımdan.

Geçen sene Fatih Terim milli takıma gitme hesabını yaptı. İşte bana göre orda eleştiririm zaten şu anda da mahkemeliğiz. İmparator, bir takımın başındayken başka bir takımı çalıştırması, yok böyle bir şey. Dünya'da olabilir, bunun örnekleri var ama İmparator, Galatasaray'ın hocasıyken bundan üç ay önceden bahsediyorum şampiyonlar ligi için takıma büyük yatırımlar yapılmışken konsantrasyonunu mesainin bir kısmının milli takıma ayırmak doğru değildi.

Futbol at gibidir bir tane jokey vardır dünyanın en iyi jokeyidir ve kalkıp İngiltere'den getirirsiniz atla onun arasında uyum olmaz. Atta huylandı olur, sevmez. At huylandı, jokey belki ötekinden çok daha karizmatik olabilir. Tartışılır da aslında. At huylandı ve at huylandı mı koşmaz.

Benden görüntüyü kaçırırsa ve patron derse ki sen iyi reklam alıyorsun 4 - 5 saat program yap derse benim elimde görüntü olmazsa ben neyi konuşacağım? Hep aynı örneği veririm bir adamın gözleri görmüyorsa kulak ve duyma özellikleri çok gelişir. Bir adam, kulakları duymuyorsa görme özelliği gelişir. Eğer sen bana görüntüleri vermezsen, sadece bir kanala bunu sıkıştırırsan ben beş saat ne konuşacağım tabii ki futbolun arka bahçelerini konuşurum hiç kimse bana kızamaz.

Gelmiş geçmiş en başarılı federasyon başkanı Hasan Doğan'dır Adamcağız başkan oldu kaç ay Sonra vefat etti. Allah işte ona o güzelliği gösterdi. Avrupa üçüncülüğü, ondan 1 ay sonra falan kaybettik kendisini. Yaşasaydı şöyle uzun süre mesela futbolda 3 Temmuz süreci olmazdı.

Aziz Yıldırım ciddi anlamda siyasi bir figürdür. Aziz Yıldırım ve Aziz Yıldırım olayının çok ciddi bir siyasi raya oturduğu şeklinde bir algım var dilerim Allah'tan artık bir gün bile yatmaz.

 Bu son iki senedir yaşadıklarımız, 3 Temmuz süreci, milli takımımızın sürekli kan kaybetmesi, seviye düşmemiz, kulüplerimizin de fazla başarılı olamaması, dip bu. Üstelik Türk Futbol tarihinin en fazla para giren dönemi yılda 400 - 450 milyon dolar civarında, belki daha üzerinde para giriyor. Yabancı sayısı daha genişledi. Buna rağmen futbolumuz hep geriye gitti.

Bana göre Fenerbahçelilerin canını yakan, içlerini acıtan olay şu; bu konuda da ben imza atarım. Aziz Yıldırım ve arkadaşlarının iki sene önce mahkeme kararıyla yaptıkları eylemler ve aldıkları cezaya baktığımızda şuan ya da geçmişte futbolda çok kalburüstü görünen insanların şu anda İmralı'da olmaları lazım, müebbet almış olmaları lazım. Şuan da bile futbol âleminde herkesin önünde önünü iliklediği abi dediği, babam dediği, hocam dediği, faal ve bırakmışlar federasyon başkanları, Merkez Hakem Komitesi, kulüp başkanları, basın mensupları falan İmralı'da yerlerini alması lazım.