Burak Yılmaz, Lig Tv'de yayınlananz Quiz programında bilinmeyen yönlerini anlattı. Geçen sezon Beşiktaş'a attığı golü unutamadığını belirten Burak, bu konuda şöyle konuştu:
"Maçta 10 kişi kalmıştık. Penaltımız verilmemişti, hem de benim burnum kırılmıştı, geriye düşmüştük ama 2-1 kazandık. Benim için çok anlamlı bir goldü. Diğeri de bir sene önce Fenerbahçe'ye attığım gol. O da çok önemli. Çtnkü ligin şampiyonunu belirlemişti. Geçen sene 3–2 aldığımız Sivasspor maçı da unutulmazlar arasında. 1-0 öne geçtik 1-1 oldu, 2-1 öne geçtik 2-2 oldu. Ardından hemen santrayı yaptık, ben attım ve 3-2 kazandık. O maçı unutamam."
"UMUT'A YAPTIĞIM ASİST"
Geçen yıl Trabzonspor'da oynayan Umut'a 100'üncü gol için yaptığı asisti unutamadığını da söyleyen Burak, şöyle devam etti:
"En güzel asistim, Umut'a 100'üncü golünü attırdığım asisti. Umut golü attıktan sonra hem biz rahatladık, hem Umut rahatladı. Üstümüzden çok büyük bir yük kalktı. Umut'un üzüldüğünü görünce, 100'üncü golü atamayınca hepimiz üzülüyorduk. Çünkü çok iyi bir arkadaşlığımız vardı. O golü atınca sonuçta hepimiz rahatladık. En anlamlı maçım ise milli takımda oynadığım Belçika maçı. İkinci resmi maçımdı. Attığım gol beraberliği getirmişti. Resmi olarak milli takımlarda attığım ilk goldü. Benim için çok anlamlı bir maçtı."
"EN KÖTÜ OLDUĞUM MAÇ..."
Geçen sezonki Karabükspor maçının en iyi oynadığı maç olduğunu da sözlerine ekleyen Burat, şöyle dedi:
"O maçta 3 gol atmıştım. Orduspor maçında da 3 gol attım ama Karabükspor maçında kendimi çok iyi hissediyordum. İiyi oynadığımı düşünüyorum. En kötü oynadığım maç ise Beşiktaş'ta Rizespor'a karşı oynadığım maçdı. Hoca Tigana'ydı. Bana sabretti, nasıl sabretti bilmiyorum. Çok seviyordu beni ama o kadar da çok sevmemesi lazımdı. Çok top kaybı yapıyordum, gol kaçırıyordum. Trabzonspor'a ilk geldiğim dönemlerde de kötü oynamıştım. Zaten bir ara 60 ile 70 arası kesin çıkıyordum oyundan. Yani bir 5-6 maç öyle olmuştu. 60 ile 70 arası tabela kalkınca hiç bakmıyordum, ben gidiyordum zaten. En çok geçen sene Beşiktaş'ı 2–1 yendiğimiz maçta sevindim, en çok da yine geçen sene oynadığımız Karabükspor maçı sonrası üzüldüm. Kazanmıştık ama ligde ikinci olmuştuk. Maç sonunda ağlamalar falan oldu. Karabükspor maçından sonra çok üzülmüştük."
"İDÖLLERİM HAKAN ŞÜKÜR, FATİH TEKKE VE SERGEN YALÇIN"
Burak, idöllerini sayarken de şöyle konuştu:
"Hakan Şükür bizler için, forvetler için her zaman bir idol olmuştur. Hem kişiliğiyle, hem futbolculuğuyla onun kariyerine yetişmek çok zor ama en azından onun yolundan gidebiliriz. Trabzonspor'da oynadığım için Fatih Tekke çok saygı duyduğum bir isim. Beşiktaşlılığımdan dolayı da Sergen Yalçın da idölüm diyebilirim. Yani Trabzonsor için elbette canımı kanımı veririm ama Beşiktaşlıydım küçükken. O yüzden Sergen abiyi de çok seviyorum. Benim için en iyi golcüler Fatih Tekke ile Hakan Şükür. Onlarda olup bende olmayan özellik kafa vuruşları."
"EN İYİ FUTBOLCU SELÇUK İNAN"
Stil olarak Henry'e benzetildiğini de vurgulayan Burak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bazıları stilimi Henry'ye benzetiyor; asla onlar gibi değilim ben. Bazıları Ronaldo'ya benzetiyor. Bazıları da futbolcu falan değil, diyor. Benzetildiğim çok futbolcu var. Benim en çok beğendiğim futbolcu ise Selçuk İnan. Ayrıca Alex ve Mathias Delgado'yu da çok beğeniyorum. En iyi kaleciler ise Tolga Zengin ile Onur. İkisi de çok iyi. Kendi aramızda idmanlarda maç yapıyoruz dar alanda. İkisi gol yemiyor. 0-0 bitiyor yani maçlar. Göze batacak kötü bir kaleci ise görmedim."
"EN TEMBEL FUTBOLCU CALE'YDİ"
Burak, gördüğü en yetenekli futbolcuların Sergen Yalçın, Selçuk İnan ve Jaja olduğunuz açıklarken de şöyle dedi:
"Bence en çalışkan futbolcu Umut Bulut. İdmandan 2 saat önce çalışmaya başlar, 2 saat sonra çalışmayı bırakır. Umut, çok çalışkan bir futbolcu. Egemen abi de öyle. En tembeli ise Cale'ydi. Cale, fazla çalışmayı sevmezdi. Yağmur yağdığı zaman, (Islanacağız) falan derdi."
"EN GADDAR GLOWACKİ VE ZAYATTE"
Golcü oyuncu, şu anda İstanbul Büyükşehir Belediyespor'da forma giyen Kamil Zayatte'den korktuğunu vurgularken de şunları şöyledi:
"Beni en çok zorlayan futbolcu olarak değil de en çok korktuğum; başıma bir şey gelmesinden korktuğum futbolcu var. Kamil Zayette. Şimdi Belediye'de oynuyor. Geçen sene bana beyin kanaması geçirtmişti. Kafa kafaya çarpmıştık; beyin kanaması geçirmiştim. En gaddar futbolcu ise bizim Glowacki. İdman, maç, hiç fark etmez. Çok sert ve sağlamdır. Yine en gaddar Kamil Zayatte. Sağ olsun o da öyledir. Tekme tokat giren arkadaşlarımızdan."
"EN ÇOK YEMEK YİYEN MUSTAFA YUMLU"
En iyi şarkı söyleyen futbolcunun Colman, en kötü söyleyenin ise Barış Ataş olduğunu da vurgulayan Burak, bu konuda şöyle dedi:
"Duşta en fazla kalan futbolcu Umut Bulut'tu. En fazla yemek yiyen ise Mustafa Yumlu'dur. Kilo almak için her şeyden yiyor. Makarna yemeden kesinlikle masadan kalkmıyor. Kilo alması gerekiyormuş. Hiç ağırlık çalışmıyor. Yemek yiyince kendiliğinden kas olacak sanıyor. En bonkör futbolcular ise Selçuk İnan, Arda Turan, Tolga Zengin ve Serkan Balcı'dır. En tutumlusu da bizim Giray Kaçar. En çok konuşan da bizim kulüp doktoru Hakan Ayaz'dır. En konuşkan ise Ferhat Öztorun. Çok efendi insandır."
"EN DOĞRUCU HALİL VE EGEMEN"
En doğrucu futbolcuların Halil Altıntop ve Egemen Korkmaz olduğunu da açıklayan Burak, "En abartan futbolcu ise affına sığınacağım ama, Necati Ateş abi diyeceğim. Kendisini çok seviyorum. Bazen benimle konuşurken beni de abartıyor. Beni Ronaldo yapıyor mesela. Bence en iyi giyinen futbolcu Nobre, en kötü giyinen futbolcu ise İbrahim Üzülmez. Beşiktaş'ta oynarken de kendisiyle beraberdik. Hep eşofman giyerdi İbrahim abi."
Lakabının ise "Kara" olduğunu belirten Burak, "Ben 'Kara' diye seslenirim. Onlar da bana 'Kara' diye seslenir. Birbirimize, 'Kara', 'Kara' dedikçe bütün kulübe yayıldı. Yani artık herkes bana "kara" diyor. Artık Burak demiyor" dedi.
En iyi teknik direktörün kesinlikle Şenol Güneş olduğunu vurgulayan Burak, şöyleb devam etti:
"Şenol Güneş, kişiliğiyle, öğretmenliğiyle, öğreticiliğiyle eli öpülesi bir insan benim için. Saha içinde farklı, saha dışında farklı. Hangi futbolcuya nasıl davranması gerektiğini, hangi futbolcuya ne şekilde davranırsa ondan ne şekilde verim alacağını bilen, egolarından sıyrılmış çok iyi bir öğretici. En kötü teknik direktör ise mutlaka benim de hatalarım olmuştur ama burada ismini vermekten çok çekinmeyeceğim; Luis Aragones diyebilirim."
"SEVMEDİĞİM HAKEM VAR HATTA SEVMEMEKTEN BİLE ÖTEYE GEÇMİŞ OLABİLİR"
En sevdiği hakemin Mustafa Kamil Abitoğlu olduğunu söyleyen Burak, şöyle konuştu:
"En sevmediğim hakem var; kesinlikle var. Yani hatta sevmemekten öteye bile geçmiş olabilir ama burada ismini zikretmeyeceğim. Çünkü play offlar var. Daha çok maçım var."
"EN BEĞENDİĞİM STAT İNÖNÜ"
Burak, osn olarak diğer sevdiği şeyleri sıraylarken şöyle konuştu:
"En sevdiğim yemek lahana dolması, en beğendiğim sinema filmi, Pearl Harbour. En beğendiğin sinema oyuncusu, Türkan Şoray. En beğendiğim şarkıcı Sezen Aksu, en çok beğendiğim stat da İnönü."