banner171

Seçim sathı yaklaşırken bir hikaye..

 Güzel bir hikâyedir. Bazen işler umduğum gibi gitmezse, bu hikâyeyi hatırlar ,”Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler “ diyerek olayları akışına bırakırım.

“Bir zamanlar Afrika da ki bir ülkede hüküm süren bir kral varmış. Kral, daha çocukluğundan itibaren arkadaş olduğu, birlikte büyüdüğü bilge bir dostunu hiç yanından ayırmazmış. Nereye gitse onu da beraberinde götürürmüş.

Kralın bu arkadaşının ise değişik bir huyu varmış. İster kendi başına gelsin ister başkasının, ister iyi olsun ister kötü, her olay karşısında hep aynı şeyi söylermiş:
-Bunda da bir hayır vardır !
Bir gün kralla arkadaşı birlikte ava çıkmışlar. Kralın arkadaşı tüfekleri dolduruyor, krala veriyor, kral da ateş ediyormuş. Arkadaşı muhtemelen tüfeklerden birini doldururken bir yanlışlık yapmış ve kral ateş ederken tüfeği geriye doğru patlamış ve kralın başparmağı kopmuş.

Kral acı içinde kıvranırken durumu gören arkadaşı teselli etmek maksadı ile her zamanki her zamanki sözünü söylemiş.

Üzülmeyin kralım belki bunda da bir hayır vardır!
Kral acı ve öfkeyle bağırmış:
-Bunda hayır filan yok! Görmüyor musun, parmağım koptu? Ve sonra da kendiyle dalga geçtiğini düşündüğü için arkadaşını zindana attırmış.

Bir yıl kadar sonra, kral insan yiyen kabilelerin yaşadığı ve aslında uzak durması gereken bir bölgede birkaç adamıyla birlikte avlanırken Yamyamlar onları ele geçirmişler ve köylerine götürmüşler. Ellerini, ayaklarını bağlamışlar ve köyün meydanına odun yığmışlar. Sonra da odunların ortasına diktikleri direklere bağlamışlar.

Tam odunları tutuşturmaya geliyorlardı ki, kralın başparmağının olmadığını fark etmişler. Bu kabile, batıl inançları nedeniyle uzuvlarından biri eksik olan insanları yemiyormuş. Böyle bir insanı yedikleri takdirde başlarına kötü olaylar geleceğine inanıyorlarmış. Bu korkuyla, kralı çözmüşler ve salıvermişler. Diğer adamları ise pişirip yemişler.

Sarayına döndüğünde, kurtuluşunun kopuk parmağı sayesinde gerçekleştiğini anlayan kral, onca yıllık arkadaşına reva gördüğü muameleden dolayı pişman olmuş. Hemen zindana koşmuş ve zindandan çıkardığı arkadaşına başından geçenleri bir bir anlatmış.
-Haklıymışsın! Demiş. Parmağımın kopmasında gerçekten de bir hayır varmış. İşte bu yüzden, seni bu kadar uzun süre zindanda tuttuğum için özür diliyorum. Yaptığım çok haksız ve kötü bişeydi.

-. Özür dilemene gerek yok bence bu işte de bir Bunda da bir hayır vardır diye karşılık vermiş arkadaşı
-Ne diyorsun Allah aşkına, bir arkadaşımı bir yıl boyunca zindanda tutmanın neresinde hayır olabilir? ?diye hayretle bağırmış kral

-Düşünsene, ben zindanda olmasaydım, seninle birlikte avda olacaktım, değil mi? Ve sonrasını düşünsene. Diye cevap vermiş bilge arkadaşı.”

Kıssadan hisse almak amaçlı paylaştığım bu hikâyeden kendime çıkardığım ders nedir diye sorarsanız, Malum yerel seçim hazırlıkları başladı, Muhtelif partilerden birçok arkadaşım, değişik görevlere talip olmak amacıyla ekim ayı sonuna kadar adaylık için başvuracaklar.

Bölgemizde birçok değerli isim seçilebilmek amacıyla gayret sarf edecekler, Partilerin yetkili organları tarafından yapılacak değerlendirmeler neticesinde, bir kısım arkadaşımız seçilerek aday gösterilirken, önemli bir kısım arkadaşımız ise değerlendirme dışında kalacak. Kesinlikle eminim ki, görevlere talip olan tüm arkadaşlarımız bu partiye ciddi emek vermiş, maddi ve manevi katkı sunmuşlardır. Aday olamama durumunda veya haksızlığa uğradığınızı vehmettiğinizde sizden ricam yukarıdaki hikâyeyi hatırlamanız olacaktır. 

Allah önümüzdeki süreci hakkımızda hayırlı eylesin ve Kazasız belasız bir kampanya sürecini geçirmemizi bize nasip etsin. 
YORUM EKLE
YORUMLAR
H.çiçekli
H.çiçekli - 11 yıl Önce

mahmut bey hikaye güzel.insanlar yol arkadaşlarini iyi seçmeli.makamlar ve mevkiler gelip geçici şeyler..bunda da bir hayır vardır

banner208

banner148

banner150

banner153