banner171

AK Parti - BDP görüşmesinden uzlaşma çıkmadı

AK Parti - BDP görüşmesinden uzlaşma çıkmadı

AK Parti - BDP görüşmesinden uzlaşma çıkmadı

BDP Siirt Milletvekili Gültan Kışanak, AK Parti Grubu yöneticileri ile yaptıkları görüşmelerin yemin edip etmeme konusunda olmadığını, bu konuda kimseyle konuşup, tartışmayacaklarını söyledi.

AK Parti heyetiyle yaptıkları görüşmenin ardından gazetecilere açıklamada bulunan Kışanak, her iki görüşmede de ana konunun yemin etme ya da etmeme meselesi olmadığını ifade etti.

Resmi olarak parlamentoda temsil edilen BDP grubu olarak, halkın iradesinin Meclise doğru ve eksiksiz yansıması konusunda yaşanılan sıkıntıyı aşmak için parlamento çalışmalarına bir süre katılmamayı kararlaştırdıklarını anlatan, Kışanak, bu kararı, partilerinin yetkili organları ve blok bileşenlerinin verdiğini söyledi.

Söz konu kararı değiştirmek ya da farklı karar almanın yine kendilerinin inisiyatifinde olduğunu belirten Kışanak, ''Biz, bunu asla ve asla hiç kimseyle pazarlık konusu yapmayız. Bu konunun asla ve asla bir partinin icazeti, lütufu, izniymiş gibi kamuoyuna yansımasına izin vermeyiz. Bu, bizim aldığımız bir karardır. Bundan sonra da bu kararın hangi yönde seyredeceğine partimizin yetkili organları karar verecektir'' diye konuştu.

-''PARLAMENTO AK PARTİ'NİN PARLAMENTOSU DEĞİL''-

Parlamentonun ''AK Parti'nin parlamentosu'' olmadığını, başka bir siyasi partinin de parlamento çalışmalarına katılmak için AK Parti'den bir ışık, icazet, izin almasına gerek bulunmadığını bildiren Kışanak, şöyle devam etti:

''Bu konu tamamen irade olarak bizim karar verebileceğimiz bir konudur. Bu durumu önümüzdeki süreçte, siyasal gelişmeleri de değerlendirerek, kendimiz yeniden değiştirebiliriz de değiştirmeyebiliriz de.

Bizim iki gündür yaptığımız görüşmeler, Türkiye'de demokratik siyasetin önündeki engelleri kaldırmak, demokratikleşme yönünde doğru adımlar atmak için yürüttüğümüz görüşmelerdir. Biz, AK Parti'de bu yönde bir irade var mı, önümüzdeki süreçte parlamentoyu nasıl işletmek istiyor, bu ülkede demokratik siyasetin önündeki siyasi engelleri kaldırma konusunda iradesi var mı yok mu bunları anlamaya çalıştık.

Yaptığımız görüşmeler sonucunda bu konuda size tam anlamıyla olumlu ya da tam anlamıyla olumsuz bir cümle kuramayacağım. Niyet düzeyinde olumlu şeyler ifade edilse de bunun pratikleşmesi konusunda önümüzde nasıl bir yol olduğunu gördüğümüz henüz söyleyemeyiz.''

-''ÇOBANIN NİYETİ OLSA TEKEDEN SÜT ÇIKARIR''-

Görüşmede, AK Parti heyetine, demokratik kamuoyunun beklentileriyle örtüşen bir metin sunduklarını ifade eden Kışanak, onların da kendilerine bir metin verdiklerini açıkladı. Kışanak, ''Siyaseten ve ilkesel olarak tartıştığımızda her iki metne de her iki grubun itirazının olmadığını, ancak iki metni tek metne dönüştürme konusunda henüz hazır olunmadığı ortaya çıktı'' dedi.

Bundan sonraki süreçte, daha güçlü demokratik irade ve mücadeleyle, halkla birlikte demokratik siyasetin önündeki engelleri kaldıracak bir yolu mutlaka bulacaklarını kaydeden Kışanak, bu konuda umutlu olduklarını, halkın iradesinin Meclise doğru olarak yansıtılması gerektiğini söyledi.

''Anadolu'da güzel bir atasözü var: Çobanın niyeti olsa tekeden süt çıkarır'' diyen Kışanak, burada siyasi aktörlerin niyetlerinin önemli olduğunu dile getirdi.

-''BUGÜN YA DA YARIN YEMİN YOK''-

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Kışanak, Diyarbakır'da grup toplantılarını yapmalarının kendileri için anlamlı olduğunu belirterek, ''Sayın Hatip Dicle'ye verilen 80 bin oyun hiçe sayıldığı bir kenttir Diyarbakır'' açıklamasında bulundu. Kışanak, bunun, siyasi faaliyetlerinin tamamını Diyarbakır'da yapacakları anlamına gelmediğini, Türkiye'nin dört bir yanında, 81 ilin tamamında siyasi faaliyetlerini yürüteceklerini ifade etti.

Kışanak başka bir soru üzerine, AK Parti heyetiyle yeni bir görüşme yapılacağı konusunda herhangi bir karar alınmadığını bildirdi.

Gültan Kışanak, BDP milletvekillerinin andiçip içmeyeceklerine yönelik soruya, ''Bu görüşmelerin ana konusu yemin edip etmeme meselesi değildir. Biz bunu asla kimseyle konuşup tartışmayız. Bu, bizim partimizin yetkili organlarının ve grubumuzun aldığı bir karardır. Bundan sonra da parlamento çalışmalarına katılıp katılmama konusunda kendisi gerekli gördüğü zeminlerde yeni karar alabilir, görüşünü değiştirebilir ya da değiştirmeyebilir. Bu, bizim partimizi ilgilendiren bir konudur'' yanıtını verdi.

Kışanak, sundukları metne AK Parti Grubunun da onay vermesi halinde tutumlarını yeniden değerlendirebileceklerini, ancak bu tutumu değerlendirmek için ortada yeni bir durum söz konusu olmadığını anlattı.

Kışanak, başka bir soru üzerine, BDP'li milletvekillerinin bugün ya da yarın yemin etmeyeceklerini söyledi.

ORTAK BİR MUTABAKAT METNİNİN ORTAYA ÇIKMAMASINDAKİ EN BÜYÜK FAKTÖR, BDP'NİN TUTUKLU MİLLETVEKİLLERİ İLE HATİP DİCLE'NİN DURUMUYLA İLGİLİ SOMUT ADIM ATILMASI VE ÇÖZÜLMESİ TALEPLERİ OLMUŞTUR

AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, BDP'lilerin, ''tutuklu milletvekilleri ile Hatip Dicle'nin durumuyla ilgili somut adım atılması ve çözülmesi talepleri'' nedeniyle ortak bir mutabakat metninin ortaya çıkmadığını söyledi.

Canikli, BDP yöneticileriyle yaptıkları görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, 12 Haziran seçimlerinin ardından Meclis çalışmalarına katılmayan iki partiden birinin BDP olduğunu hatırlatarak, iki gün boyunca kendilerine Meclis çatısı altında çalışma imkanı sunmak için görüşmeler yaptıklarını anlattı.

Görüşmelerde bütün konuların tartışılıp değerlendirildiğini kaydeden Canikli, ''Sonuç itibarıyla bütün bu görüşmeler olumlu ve yapıcı bir ortamda geçti. Fakat birlikte üzerinde mutabakat sağlayacağımız bir metin oluşmadı. Ama bu, görüşmelerin katkı sağlayıcı olmadığı, gelecekle ilgili Türkiye'nin sorunlarının çözülmesi noktasında birlikte çalışılmasına engel teşkil edeceği anlamına gelmez'' dedi.

Her iki tarafın da TBMM'nin ülkenin tüm sorunlarının tartışılıp değerlendirileceği, çözüm bulunacağı yegane ortam olduğu konusunda kanaatlerini ortaya koyduğunu belirten Canikli, şöyle konuştu:

''Bizim tarafımızdan hazırlanan metnin evrensel ilkeleri içerdiği, özellikle önümüzdeki dönemde toplumun bizden beklentisi olan yeni, sivil, özgürlükçü bir anayasa yapılması konusundaki kanaatimizi, irademizi yansıtan bu metine, BDP tarafının da katkı sağlayacağı, destek verici olduğu konusunda iradeleri ortaya konuldu. Ama eksik olarak değerlendirdiler. Kendi metinleriyle ilgili ortaya koydukları bazı konularla ilgili hususların mutlaka yer alması gerektiği konusunda bir iradeleri ortaya çıktı. Biz ise özellikle belirli olaylara, spesifik konulara atıf yapılması şeklinde ortaya çıkan bu hususun, mevcut Anayasa ve yasalara aykırılık teşkil edeceğini ifade ettik. Özellikle yargıya müdahale anlamına gelebilecek ve mevcut kuralların ihlali sonucunu ortaya çıkaracak bir adımın atılmaması, bir tavrın ortaya konulmaması gerektiğini ifade ettik. Esas itibarıyla da ortak bir mutabakat metninin ortaya çıkmamasındaki en büyük faktör, tutuklu milletvekilleri ile Sayın Hatip Dicle'nin konumuna ve onlar açısından sorun olarak ortaya çıkan bu durumla ilgili somut adım atılması ve çözülmesi talepleri olmuştur. Esas itibarıyla böyle bir mutabakat metninin sağlanamamasının temel nedeni budur. Biz böyle bir ifadenin ve iradenin metinde yer alması halinde, bunun yargıya müdahale olacağını, Anayasamızın, yasalarımızın en temel kurallarından birinin ihlal edilmiş olacağını ifade ettik. Ama her iki taraf da iyiniyetli ve karşılıklı olarak birbirini anlamak düşüncesi, yaklaşımıyla bu görüşmeleri gerçekleştirdi.''

-AK PARTİ'NİN METNİ-

Canikli tarafından okunan AK Parti'nin hazırladığı metinde, TBMM'nin 24. Dönemde ülkenin en temel sorunlarını çözme ve halkın beklentilerini gerçekleştirmek üzere görev yapacağına işaret edilerek, şu görüşlere yer verildi:

''Beklentilerin en önemlisi yeni bir Anayasa yapılmasıdır. Bu çerçevede uzlaşma içinde, evrensel standartlarda yapılacak bir Anayasa ile daha güçlü bir demokratik sistem inşa etmek, toplumsal barışı güçlendirmek ve refah düzeyini artırmak hepimizin ortak sorumluluğudur. Bu hedeflerin geçekleştirilmesi millet iradesinin TBMM'de temsil edilmesiyle mümkündür. TBMM'de temsil edilen siyasi partiler Meclis zemininde birlikte çalışma, diyalog kapısını açık tutma ve sorunları birlikte çözme konusunda gereken hassasiyeti göstermelidirler.

12 Haziran seçimleri sonrasında TBMM'de oluşan yüksek temsil özelliği, ileri demokratik kuralları içeren, özgürlükleri genişleten bir Anayasa yapılması için tarihi bir fırsata dönüştürülmelidir. Ülkemizin geleceğini yakından ilgilendiren yeni Anayasada yer alması istenilen konular Anayasa için Meclis çatısı altında kurulacak komisyonda tartışılmalı ve değerlendirilmelidir.''

-''İTİRAZ OLMASAYDI MUTABAKAT SAĞLANIRDI''-

Canikli, gazetecilerin BDP'nin hazırladığı metne itirazlarını sorması üzerine, ''İtiraz olmasaydı mutabakat sağlanırdı. Özellikle tutuklu milletvekilleri ve Hatip Dicle'nin durumuna atıf yapılması, bu konuların çözülmesine yönelik önerilerin yer alması ve buna benzer konulara itirazımız oldu. Onların bizim metnimize itirazları olmadı. Esas itibarıyla yargıya müdahale anlamına gelebilecek bu hususlar, Anayasa ve yasaların ihlali gibi bir durum ortaya çıkması nedeniyle itirazlarımızı yaptık. Bu nedenle iki tarafın üzerinde mutabakat sağladığı ortak metin ortaya çıkmadı'' dedi.

BDP'lilerin yemin edip etmeyecekleri konusundaki tavırlarının sorusuna Canikli, ''Onu bilemiyoruz. Bununla ilgili gerekli görüşmeleri kendi aralarında, kendi organlarında yapacaklarını ve kararlarını bilahare vereceklerini ifada ettiler. O konudaki yaklaşımlarını şu anda biz de bilemiyoruz'' karşılığını verdi.

Yeniden görüşme olup olmayacağının sorulması üzerine de Canikli, şu anda bu konuda bir karar bulunmadığını söyledi.

Canikli, ''Kendi aralarında görüşüp Ekim ayında yemin etmeleri söz konusu olabilir mi?'' sorusunu yanıtlarken, ''Hayır, onu bilemiyoruz. Bugün bir Danışma Kurulu veya grup önerisi gelecek Genel Kurulun yarın ve Cumartesi günü çalışması konusunda. Bunu kendileriyle paylaştık. O anlamda görüşme için en azından birkaç gün daha zaman olduğunu ifade ettik kendilerine'' dedi.

''Görüşme talebi onlardan mı beklenecek?'' sorusuna ise Canikli, ''Öyle bir karar alınmadı. Şu an itibarıyla 'ileride görüşmek üzere ayrılalım' gibi bir durum ortaya koymadı. İleride ne olur onu kestirmek söz konusu değil'' yanıtını verdi.

Nurettin Canikli, görüşmelerin olumlu geçtiğini belirterek, ''BDP'lilerin şu tarihte yemin edebilecekleri ya da edeceklerine'' dair bir bilginin kendilerinde olmadığını, görüşmelerden ortaya çıkan sonuçlardan da böyle bir değerlendirme yapmak ya da tahminde bulunmanın doğru bir yöntem olmadığını ifade etti. Canikli, ''genel olarak olumlu izlenim edindiklerini'' kaydetti.

-'YARGININ KARARIDIR''-

Canikli, Ergenekon Davalarına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti Başkanı Köksal Şengün'ün Bolu hakimliğine atanmasıyla ilgili soruya, ''Yargı bünyesinde verilmiş bir karadır. Yargıçlarla ilgili tayin, terfi, atama konusunda tek yetkili, özerk, bağımsız kurul olan HSYK'nın tasarrufudur. Orada bir değerlendirme yapmak mümkün değil. Yargının kararıdır, o şekilde bakmak gerekir'' karşılığını verdi.

CHP'nin atamayla ilgili eleştirilerinin hatırlatılması üzerine Canikli, ''HSYK kararlarını kendi kuralları içinde verir, siyasi partilerin, kişilerin bütün taleplerini yerin getirileceği gibi bir sonuç beklemek mümkün değil. Kendi açılarından, kendi kriterleri ve kuralları çerçevesine verilmiş bir karardır. Değerlendirmelerini bilemiyoruz ama HSYK'nın takdiridir. CHP'nin her istediğini kurumlar yerine getirmek mükellefiyetinde değiller. Kendi açılarından değerlendirirler ve kendi kurallarını uygularlar. Verilen kararı da bu çerçevede değerlendirmek gerekir'' diye konuştu

star

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner208

banner148

banner150

banner153