Türkiye'nin içinde bulunduğu bölgede 1 trilyon dolarlık bir pazar olduğunu ifade eden Yıldırım, Türkiye'nin bu pazarda sadece tüketici olarak yer almaması gerektiğini, bu nedenle adım adım yerli demiryolu sanayini oluşturduklarını söyledi. Bunu TCDD'nin tek başına yapmasını mümkün olmadığını, mutlaka bir ekosistem oluşturulması gerektiğini düşündüklerini anlatan Yıldırım, öncelikle OSB'ler olmak üzere bir çok kesimi işin içine kattıklarını, bunun sonucunda da 400'ü aşkın paydaşları bulunduğunu söyledi. Bakan Yıldırım, artık milli hızlı tren, yine milli elektrikli ve dizel setleri ve yerli sinyal sisteminin konuşulmaya başlandığını vurguladı.
Bakan Yıldırım, Milli Tren Projesi'nin bir anda ortaya çıkan bir proje olmadığını, 11 yıllık bir geçmişe sahip olduğunu söyledi. Bugün arkalarında sanayi birikimi, üniversite desteği, proje desteği, Ar-Ge desteği bulunduğuna işaret eden Yıldırım, "Bu konuda herkesle işbirliği yapmayı amaçlıyoruz. Tabiri caizse işin sırrına mazhar olmuş durumdayız. Yapar mıyız, yaparız. Etkin olarak 1 yıldır bunun projeleri çiziliyor" diye konuştu.
Milli Trenlerin iç ve dış dizaynının tamamen Türk estetiği dikkate alınarak hazırlanan özgün bir proje olduğunu ifade eden Yıldırım, "Tamamını biz yapacağız demek akılcı olmaz. Önemli olan işin entegratörü olmak. Öncelikle yerli sanayimizle yapılacak her türlü aksam burada yapılacak. TCDD öncü olacak ve bu ekosistemi en iyi şekilde kullanacak. Gövde cer sistemleri, iç donanım, klima sistemi burada yapılabilir. Yapılamayanlar da dışarıdan alınır" dedi.
- TCDD'nin 3 fabrikasında üretilecek
Milli trenlerin yapımında TCDD'nin 3 fabrikasının görev alacağını bildiren Bakan Yıldırım, Yüksek Hızlı Tren yapımını TÜLOMSAŞ, Elektirikli ve Dizel Tren setlerini TÜVASAŞ gelişmiş yük vagonlarını ise TÜDEMSAŞ'ın yapacağını kaydetti. Yıldırım, bu projede İstanbul Teknik Üniversitesi, Aselsan ve 153 özel sektör şirketinin çözüm ortakları olduğunu söyledi. Yıldırım, Ar-Ge konusunda da TÜBİTAK'ın işin içinde olduğunu belirterek, bunun milli bir proje olduğunu söyledi.
Projenin tenkit de edilebileceğini ifade eden Yıldırım, şu değerlendirmede bulundu:
"Tenkitler de gereklidir. 'Biz bu işi yapıyoruz' demek işin yarısını bitirmektir. Biz bu iddiayı ortaya koyduk, bu işin olmaması için bir sebep yok. 11 yıl önce 'ne olacak bu demiryollarının hali kapatalım' denirken, bugün elhamdülillah milli trenimizi, sinyalimizi her türlü aracımızı yapar noktaya geldik. Demiryollarında işlerimiz daha bitmedi. Hatların yenilenmesi, yeni hatlar yapılması, çift hatlar oluşturulması gibi yapılacak bir çok proje var. Milli Tren bunları taçlandıran bir projedir. Artık Türkiye 'ben de varım' diyen, düşünceyi ürüne dönüştüren bir ülke haline geldi. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum."
Bakan Yıldırım, daha sonra peronda bulunan, TCDD'nin bağlı ortakları TÜLOMSAŞ, TÜDEMSAŞ ve TÜVASAŞ'ta yapılan lokomotif ve setleri basına tanıttı.
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Yıldırım, bir soru üzerine, Milli Tren sürecinin 2012'de başladığını, projeler ve tipler çalışıldığını ve bugün de kamuoyuyla paylaşıldığını söyledi. Trenlerin prototiplerinin yapılıp, ticari kullanıma hazır hale getirilmesi için 5 yıla daha ihtiyaç olduğunu belirten Yıldırım, şöyle devam etti.
"2018'de artık tren raylarda hareket etmiş olacak. Bu projeyle sağlanacak katma değeri söyleyeyim; Türkiye'nin önümüzdeki 10 yılda yapılan demiryolları hatlarını dikkate alırsak ihtiyacı olan hızlı tren seti miktarı 100'dür. Bu, 3 milyar dolarlık yaklaşık bir bütçe demektir. Bu bütçeyi dışarıya verecekken bu projeyle birlikte en azından bunun yüzde 60'ının yüzde 70'inin içeride kalmasını sağlayacağız. En kısa vadede yani 5 yıllık vadede demek ki 2-2,5 milyar dolarlık en az tasarruf söz konusu ama bunun ötesinde gerçekleştirdikten sonra bölge ülkelerinde oluşturacağı ekonomik katma değer çok daha büyük olacaktır. Bunun hesaplarını henüz yapmadık."
Kaynak: AA
Güncelleme Tarihi: 17 Aralık 2013, 16:20