Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle;
2002 yılında Türkiye’yi ciddi bir borç yükünün altındayken devraldık. Göreve geldiğimizde devleti vatandaşa yüklü miktarda borçlu bulduk. 13.5 milyar lirayı hak sahiplerine ödedik. KEY’lerin izini sürdük. 3 milyar lirayı hak sahiplerine teslim ettik, hâlâ da teslim etmeye devam ediyoruz.
2001 yılındaki bankacılık krizinin Türkiye'ye maliyeti 111 milyar liraydı. Hazine'nin bileşik faizi ile hesaplarsak, batık bankaların millete maliyeti 231 milyar liraya ulaşmıştır. Bizden önceki hükümetler tarafından bize yüklenen bu ağır yükü tıkır tıkır ödedi. Ziraat, Halkbank ve Vakıfbank artık kârda.
Türkiye, borç noktasında en büyük ödemeyi IMF’ye yaptı. Göreve geldiğimizde IMF’ye olan borç, 23.5 milyar dolardı. Perşembe günü yaptığımız ödemeyle bunu 400 milyon dolara düşürdük. Milliyetçilik, milletin kasasını peşkeş çekenlere karşı bu kasayı doldurmaktır. Onlar boşalttı, biz doldurduk. Hâlâ dolduruyoruz. 14 Mayıs’ta IMF’ye olan borcumuzu da bitiriyor, artık bu defteri kapatıyoruz. Artık IMF’den alacaklı bir ülke haline geleceğiz.
Kime yutturacaksın bu milliyetçiliği? Kafatasçı milliyetçiliğiyle milliyetçilik olmaz. Sayın Bahçeli de BDP de aynı şeyi yapıyor. MHP ve BDP birbirinden besleniyor.
Keşke ana muhalefet partisi genel başkanının küresel olmasa bile bölgesel bir vizyonu olsaydı. Yurtdışında yaptığı tek şey, kendi ülkesini şikayet etmek ve ağlamaktan ibaret. CHP Genel Başkanı’nın yaptığı, çok büyük bir sorumsuzluktur. Polis katillerinin sırtını sıvazlamaktır. Başörtüsü ve darbe tertipçileri bu partinin içinde toplanmış. Hayvanların önüne makarna atıp, ‘Saman bulamıyorlar’ diyen yalancılar bu partinin içindedir. Allah CHP seçmenine sabır versin.
Kürt milliyetçiliği, Laz milliyetçiliği, Türk milliyetçiliği, Arap milliyetçiliğini de ayağımızın altına alıyoruz. Böyle bir ırki, kabileye dayanan milliyetçilik yoktur. Bu şeytandandır. Sayın Bahçeli konuşmamı beğenmemiş. Zaten sen beğenmiyorsun diye bu konuşmayı yaptım. Milletimin beğendiğini biliyorum. Bu milletin tümüne seslenmiyorsun.
Bu silahlar gömülecek; siyaset, fikirler konuşacak. İkinci ülkeye mi, üçüncü ülkeyi mi giderlerse, gidebilirler. Sınırlarımızda önlemleri alırız, geçmişteki olanlar yaşanmaz.
Güncelleme Tarihi: 19 Şubat 2013, 14:17