Konuşmasının büyük kısmını Gazze’ye ayırdığı haftalık grup toplantısı konuşmasında İsrail ziyaretine de değinen Erdoğan, “Başbakanlığımın ilk zamanlarında Tel Aviv ziyaretinden Filistin’e geçeceğiz. Yarım saat araba içerisinde bekletildik. Neymiş? Güvenliğimizmiş. ‘Ben Filistin’e gidiyorum, kardeşlerimin yanına gidiyorum. Ne güvenliği?’ dememe rağmen yarım saat bekletildik. Bunu daha sonra gündeme getirdik. Bir ülkenin başbakanını sınır kapısında beklettiğinize göre o Filistinlilere ne çileler çektiriyorusunuz kim bilir?” dedi.
OBAMA, FURKAN’IN ADLİ TIP DOSYASINI GÖRMEMEZLİKTEN GELDİ
Aynı şeyin Türkiye’ye karşı da yapıldığını belirterek, Mavi Marmara saldırısını anlatan Erdoğan, “Mavi Marmara, korsan bir devlete yakışır şekilde, terör devletine yakışır şekilde uluslar arası sularda saldırıya uğramadı mı? 19 yaşındaki Furkan’ın adli tıp raporunu görünce çıldırmamak elde değildi. Yakından 5 mermi vücuduna isabet etmişti. Bir tanesi iki kaşının ortasında. İsrail bu. Obama’ya gösterince görmemezlikten geldi. Sonra bizden dosyaları istedi. Ama hiçbir netice yok.”
İsrail’in Gazze’ye tamamen gayri meşru hukuksuz saldırılarını, meşru savunma olarak nitelendirmenin, İsrail’i yüreklendirmekten başka hiçbir amaca hizmet etmeyeceğini vurgulayan Erdoğan, “BM 1948’den beri tam da bunu yapıyor. İsrail’in her türlü hukuk tanımazlığı, saldırısı görmezden geliniyor 64 yıldır. İşgal, göç ettirme ve yıldırma politikası adeta terörle mücadele gibi lanse edilip meşrulaştırılıyor. İsrail her seferinde daha kanlı insafsız saldırılara girişiyor. Bu vurdumduymazlıktır.” dedi.
Ardından Ariel Şaron’la görüşmesini anlatan Erdoğan, şöyle devam etti: “Şaron, İsrail ziyaretimde başbakandı, bana ‘dünyada en zevk aldığım an Filistin’de tankların üzerinde olduğum an’ dedi. Dedim ‘Ayıp olmuyor mu?' Bunu aynı inancı paylaşan bir lidere söylüyorsun. 'Bunu basın toplantısında da söyleyin’ dedim ama söyleyemedi. Ehud Barak buraya geldiğinde ‘Şaron’u ziyaret ettin mi?’ dedim, ‘Görüştürmüyorlar’ dedi. Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste.”
ŞARON’UN OĞLU İÇİN SUÇ DUYURUSU ÇAĞRISI
Ardından Ariel Şaron’un oğlu Girad Şaron’un, Jerusalem Post gazetesine yazdığı makalesinde Gazze’ye atom bombası atılmasını önermesine değinen Erdoğan, “Böyle bir yazıyı yazmak insanlık suçudur. Ne diyor? Aynen Hiroşima gibi, Nagasaki gibi olsun, öyle vuralım diyor. Nerede uluslararası hukuk? Buradan suç duyurusu yapıyorum. Ülkemdeki hukukçuları bu yazı üzerinden müracaat yapmaya çağırıyorum. Bu adam savaş suçlusudur diye ilan ediyorum. İsrail’i şımartanlar, katliamı mazur görenler, yaşanan tüm olumsuzluklara ortak olurlar. Bölge halkı bunu asla unutmaz, bir yere de not eder. Gazzedekiler insan değil mi? Onların hakları yok mu? İsrail'in var olma hakkını savunanlar, insan hakları dernekleri, Filistinlilerin o coğrafyada var olma hakkını ne zaman savunacaklar?” diye sordu.
Erdoğan son olarak, “Şunun iyi anlaşılması lazım. Mızrak artık çuvala sığmıyor. İsrail’in kanlı politikaları, sorumsuz tavırları bırakın savunmayı, telin edilecek hali çoktan aşmıştır. Ortadoğu halklarının baktığımız yerden görünen tablosu budur. Herkes arkasını dönse de biz Filistin’e sırtımızı dönmeyeceğiz, herkes yüzünü çevirse de biz yüzümü çevirmeyeceğiz. Herkes yalnız bıraksa da biz Filistin’i kendi kaderine terk etmeyeceğiz. Mısır’da bu iradeyi görmekten çok memnun oldum. Filistin’in haklarını savunmaya kararlılıkla devam edeceğiz.” dedi.
Cihan
Güncelleme Tarihi: 20 Kasım 2012, 16:24