'CEPLERİNİZE DİKKAT EDİN, HARAM EL ULAŞABİLİR'

Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının satır başları;

"Bizim bir görevimiz var. Kul hakkı yiyenlerle mücadele edeceğiz. Ayakkabı kutusunu ben de biliyorum siz de biliyorsunuz. Ceplerinize dikkat edin, o cebe haram el ulaşabilir ona engel olun. Ayın 30'unda sandığa gideceğiz. Sandığa da el uzatabilirler.

'DEVLETİ NASIL SOYDUĞUNU GÖRDÜK'

Bu ülkede kadınlar çocuklarına nasıl sahip çıkıyorsa ülkeye de öyle sahip çıksın. Söz veren bu kişinin başbakan olarak devleti nasıl soyduğunu gördük. Dünya tarihinde ilk kez bir hükümetin bir devleti nasıl soyduğuna tanık olduk.

'MEMLEKETİ SAĞLAM YEDİN BOĞAZINDA KALSIN'

Sabahın 8'inde oğluna telefon ediyor. Şu bakanların çocuklarının evinde arama yapıldı evde ne var diyor. Evdeki paraları sıfırla diyor. Ertesi gün 10:58'de paraları soruyor, babacığım bir miktar kaldı diyor. Ne kadar kaldı diyor. 30 milyon avro kaldı diyor. Bu bir kişinin hikayesidir. Ülkeyi soyan bir kişinin hikayesi. Hopa'da bana bir şey verdiler. Memleketi sağlam yedin boğazında kalsın diye. Bu nasıl ülkedir ki sana uçaklar tahsis etti, kırmızı plakalar tahsis etti. Shroder'e şikayet ettin maaş yetmiyor dedin. Geldiğimiz nokta şu. Bir ülkeyi yöneten insanın vatandaşını düşünmesi lazım, ailelerde huzur var mı yok mu diye düşünmesi lazım ama o devleti soymakla meşgul.

"RİZE'DEKİ PROTESTOCULARA KIRGIN DEĞİLİM"

Kılıçdaroğlu, Rize’de kendisini protesto eden kişilere kırgın olmadığını belirterek, “Asla onlara kırgın değilim. Başçalan bir yere gittiği zaman gitmeden bir gün önce bunlar protesto edebilir diye milleti topluyorlar, nezarete alıyorlar, baş çalan gittikten sonra serbest bırakıyorlar. Çok şükür ben Rize’ye gittiğim zaman kimseyi gözaltına almadılar, bundan dolayı çok memnunum. Ben demokrasiye inanmış bir insanım. Demokrasiye inanıyorum. Elbette ki herkesin farklı görüşü olabilir. Elbette ki herkes şu veya bu partiyi destekleyebilir. Ben bunlara saygılıyım. Benim bir ortak alanım var yurttaşlarım ile kurduğum. Nedir o. Temiz, siyaset, kul hakkı yemeyen siyaset, ahlaklı siyaset, erdemli siyaset. Siyasetçi cebini doldurmayacak, hırsızlık yapmayacak, yargıya müdahale etmeyecek. Özgürlüklerin önüne set çekmeyecek. Benim istediğim budur. Bu siyaset dolayısıyla da en büyük güvencem halktır” diye konuştu.