"SİYASETÇİ DEĞİL HUKUKÇU, HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ..."
"Anayasa Mahkemesi Başkanı tarafından böyle bir konuşmanın yapılmasının tam zamanıydı. Nedeni ise şu: Hukuku, hukukun üstünlüğünü unuttuk. Toplum açıkça baskıya alıştırılmaya çalışılıyor. Başkanın bu çıkışı çok önemliydi. Siyasetçi değil hukukçu, hukukun üstünlüğüne, Türkiye’nin saygınlığına günlük, sıcak politikaya, yargının karıştırılmaması çağrısını yaptı.
"İLK KEZ AYM BAŞKANI HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNE VURGU YAPTI"
Eğer güçler ayrılığı ilkesi diyorsak yargıda bu ilkenin ana unsurlarından birisiyse, yargı organının tepesindeki kişi, Anayasa Mahkemesi Başkanı hukuku savunmak zorunda. Hukuka karşı, yine onun tanımıyla, ‘sığ eleştiri’ yapan kim? Birilerinin buna yanıt vermesi lazım. İlk kez Anayasa Mahkemesi Başkanı hukukun üstünlüğüne vurgu yaptı, ‘Bizi bu tür tartışmaların içine sokmayın’ dedi. Eleştirilere saygı da gösteriyor. ‘Ölçülü eleştirilere elbette saygı gösteririz’ diyor. Hukukun evrenselliğinden yola çıkıldığı zaman bunun gömleği yoktur. İstediğim yerde istediğim hukuk kurallarını uygularım kuralı yoktur. Ona vurgu yapmış olabilir.
"AYM'NİN HSYK KARARINI EKSİK OLDUĞU İÇİN BENDE ELEŞTİRDİM"
Yargı ile ilgili Başbakanlık koltuğunda oturan kişi, yargıyla ilgili suçlamaları dile getirmez. Gereğini yapar, elinde bilgisi, belgesi vardır, ilgili organlara süratli bir şekilde aktarır. Elinizde bilgi belge olmadan suçlama yapıyorsanız bu doğru değildir. Anayasa Mahkemesi’nin HSYK kararını eksik olduğu için ben de eleştirdim.
"İSYANIN GEREKÇESİ BUDUR"
Zaman zaman sert eleştiriler yaptım. O eleştirilerin bugün de arkasındayım. Yargıyı tümüyle siyasal iktidarın arka bahçesi haline getirmek isteyen bir anlayış var. Bunun başında da Recep Tayyip Erdoğan var. ‘İdare mahkemelerini hallettim, Yargıtay’ı hallettim, bir de şu Anayasa Mahkemesi’ni halletmem lazım’. İsyanın gerekçesi budur. ‘Bizi arka bahçen haline getirmek istiyorsun, buna itiraz ediyoruz’ diyor.”
Güncelleme Tarihi: 26 Nisan 2014, 16:34