Türkiye ile Rusya'nın katkılarıyla yaptırılan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla açılacak Moskova Merkez Camisi'nin kubbesine yazılan ayetlerin, dekoratif unsur olmanın ötesinde felsefi anlamlar taşıdığı bildirildi.
İŞTE O CAMİ-TIKLAYIN
Hattat Hüseyin Kutlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Rusya'nın başkenti Moskova'da, Rusya Müslümanları Dini İdaresi tarafından inşa ettirilen caminin, iç dekorasyonunun klasik Osmanlı sanatı üslubuyla Diyanet İşleri Başkanlığ�� ve Türkiye Diyanet Vakfı tarafından yaptırıldığını belirtti. Camideki hat eserlerini, 2 yıllık bir çalışmayla kendisinin yazdığını ifade eden Kutlu, camiyi, varlık aleminin bir minyatürü gibi kabul ettiklerini, Moskova Merkez Camisi'nin de bu fikre göre dizayn edildiğini aktardı. Ziyaretçilerin caminin içindeki sure ve ayetleri okuyup düşünerek, manasını anlamaya çalışması gerektiğini dile getiren Kutlu, "Moskova Merkez Camisi hüsnühat ve tezyinatı dekoratif unsur olmanın ötesinde felsefi, fikri önemli mesajlar içeriyor" dedi.
SONSUZDAN AŞAĞI DOĞRU İNİŞİ ANLATIYOR
Kutlu, projenin felsefesini ise şu sözlerle aktardı: "Kubbe küngüresinde (göbek), Şems suresinin kasem (yemin) ayetleri bulunmaktadır. Bu ayetlerde ay, güneş, yeryüzü, gökyüzü, gece, gündüz yani afaki âleme 'Venefsin vema sevvaha' ayetiyle de enfüsi aleme dikkat çekiliyor. Bu bütün varlık alemini kapsıyor. Yani 'Ey insanoğlu! Sahip olduğun akıl ve kabiliyetler sayesinde bütün bu varlık alemini düşünebilir ve bunların sırrına erebilirsin. 'Yani müthiş bir ufuk açıyor insanoğluna, namütenahi bir ufuk. Vav harflerini mukavver yani kavisli yapmamızın sebebi, bu işaret edilen varlık aleminin kürelerden zerrelere kadar döndüğünü anlatmak içindi. Öyle değil mi? Atom çekirdeği ve etrafında dönen protonlar... İşte güneş ve etrafında dönen uydular. Sonra kubbe kasnağına doğru inen çarkıfelek de dönüşü simgeliyor. Yedi ayrı kalem kullanıldı, bu kalem geçişleri fark edilmez. Sonsuza doğru ya da sonsuzdan aşağıya inişi anlatıyor. Kürelerden zerrelere kadar her şeyin dönüşü elbette anlamsız ve şaşkınlıktan değildir. Bunu anlatmak için çark-ı feleklerin içine tesbih ayetleri yazılmıştır. Yani cümle varlık âlemi O'nu tesbih ediyor ve O'nun azameti karşısında mest-ü hayran olup dönmektedir. Bakıldığı zaman kubbeye, sema eden bir dervişin tennuresindeki kıvrımları ve dönüşü hissedilir. Kainattaki her şey dönüyor ve dönerken Allah'ı tesbih ediyor."
"Tarihi camilerde olduğu gibi"
Tarih boyunca inşa edilen bütün camilerde olduğu gibi Moskova Merkez Camisi'nde de kubbeye Nur Suresi'nin yazıldığını ifade eden Hattat Hüseyin Kutlu, şöyle devam etti: "Biz eşyaya baktığımız zaman şeklini, rengini görürüz. Mesela yaprağa bakınca yeşil rengi görürüz. Halbuki onu gösteren şey zıyadır, nurdur. 'Gözümün nuru' diyoruz, 'Gözünün nuru kaybolmuş' diyoruz... Görme, basar ve basireti kapanmış anlamında. Allah-ü Teala nuruyla bütün varlık alemini bizim göreceğimiz şekilde nurlandırmamış olsaydı, biz bunların hiçbirini göremezdik. Yani bütün varlık âleminde o nur tecelli ediyor. Şu ağaca baktığım zaman, 'Güneşin ışığını görüyorum' demiyorum da 'Ağacın yaprağını görüyorum', diyorum. Hz. Yunus buyuruyor ya 'Sensin bize bizden yakın görünmezsin hicap nedir/ Çün aybın yok gökçek yüzün, yüzündeki nikap nedir'. Allah-u Teala her yerde tecelli ediyor, biz onun tecellisiyle eşyayı görüyoruz fakat onun tecellisini fark etmiyoruz."
YAZILAN HER SURENİN AYRI BİR ANLAMI VAR
Moskova Merkez Camisinin kubbesindeki ikinci kasnağına Alak Suresi'ni yazdığını ifade eden Hattat Kutlu, şunları kaydetti: "Orada Alak Suresi var. Alak Suresi'nin ilk kelimesi 'ikra' çok önemlidir. Allah-u Teala 'Oku' buyuruyor ama henüz okunacak Kur'an yok ortada. Neyi okuyacak? Her şeyi… Güneşi okuyacak, ayı okuyacak, yıldızları, denizi, yerin altındaki ve üstündeki her şeyi okuyacak. İslam böyle bir şey. Ondan sonra Kadir Suresi'ni yazdık bunun sebebi; hem afaki âlemi hem de enfüsi âlemi okuyacaksın ama nasıl ve ne şekilde okuyacaksın? Bu konuda bize yol gösterecek olan rehber hiç şüphe yok ki Kur'an'dır. Kur'an da Kadir Gecesi'nde indirilmiştir. O gece bin aydan daha hayırlı bir gece. Kadir Suresi'nden sonra Asr Suresi'ni yazmamız şuna işaret ediyor; Hulasa-i kelam ey insanoğlu! Sen bütün bu yapıp etmelerinle neticede şuna ulaşacaksın. 'Husr' yani hüsrana uğrama, hüsranda kalma senin için kaçınılmaz akıbet olabilir. 'Hüsrana uğramak istemiyorum' diyorsan şu iki şeyle bunu başarabilirsin; iman ve salih amel…"
Alçı pencerelerde ikili esmayıhüsna bulunduğunu aktaran Kutlu, "Esmayıhüsna bazen kubbe kasnağına, bazen kuşak olarak bazen de pencere aynalarına ya da pencere içine yazılmıştır. Bu da Cenab-ı Hakk'ın varlık âlemine esmasıyla tecellisini hatırlatmak içindir. Güneş ışınları cami içine esmadan süzülerek girer. Mihrap kitabesi 'Fevelli vecheke' namazda yüzümüzü Kabe'ye çevirmemizi emreden ayettir" dedi. Mihrap etrafında ise Ayet el-Kürsi'nin yazıldığını belirten Kutlu, "Namazda huzurunda el bağlayıp secdeye vardığı yüce Ma'bud kendini bu ayetiyle tarif ediyor. Kimin huzurunda bulunduğumuzu idrak etmemiz ve farkında olmamız gerekiyor. Hasılı cami içinde ve dışında yer alan diğer bütün yazılar özetle arzetmeye çalıştığım bölümlerdeki yazılar gibi yerli yerince ve çağrışımlı anlamlar taşıyor" diye konuştu.
Güncelleme Tarihi: 22 Eylül 2015, 16:11