Dün öğle saatlerinden itibaren Balbay’ın kaldığı Sincan Cezaevi’nin önünde toplanmalar başladı. İstanbul’da savcının, Balbay hakkında tahliye talebinde bulunduğu haberi, umutları arttırdı. Bazı vatandaşlar, “Balbay’a özgürlük istiyoruz” tişörtleri giyerken, CHP’nin otobüsünden de Zülfü Livaneli’nin “Ey özgürlük” şarkısı çalındı. Bazı CHP’liler “Burada üşüyoruz ama Balbay’ın tahliyesiyle ısınacağız” dediler. Akşam saatlerinde Balbay’ın tahliye kararının, cezaevi önünde bekleyenlere ulaşmasıyla sevinç çığlıkları yükseldi. Partililer tahliye kararını halaylar çekerek kutladılar. Bazı partililerin sevinçten ağladıkları görüldü.
EŞİNİ ALNINDAN ÖPTÜ
Önce eşi Gülşah Balbay, cezaevine gitti. Balbay, sağlık kontrolünün ardından önce cezaevi içinde eşi Gülşah’ın yanı sıra Mehmet Haberal olmak üzere CHP’li vekillerle kucaklaştı. Balbay, yoğun sevgi gösterilerine teşekkür ederek yanıt verdi. Balbay, aşırı izdiham yüzünden kendisini bekleyen araca gitmekte zorlandı. İlk mesajını cezaevi önünde yaptığı açıklama ile veren Balbay, en zor günlerinde hep yanında olan eşine de alnından öperek teşekkür etti. CHP’li vekiller, Balbay’ın tahliye sonrası cezaevi içindeyken eşiyle ilk buluşma anının görüntülerini Twitter’dan paylaştılar.
KILIÇDAROĞLU TELEFON ETTİ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da Balbay’ı telefonla aradı. Kılıçdaroğlu, Balbay’a “Seni demokrasi, özgürlük, insanlık adına kucaklıyorum, aramıza hoşgeldin” dedi. Balbay ise Kılıçdaroğlu’nun sesini duymaktan büyük memnuniyet duyduğunu belirtti ve en kısa sürede görüşüp görevine başlamak istediğini söyledi. Tutuklu milletvekillerine de özgürlük dileyen Kılıçdaroğlu, Balbay’a, “Yarın (bugün) Meclis seni bekliyor. En kısa sürede bu uygulamanın diğer milletvekilleri için de geçerli olması dileğiyle tekrar hoş geldin diyorum” yanıtını verdi. Kılıçdaroğlu, Balbay ile bugün biraraya gelecek.
MAHKEME AYM’Yİ BEKLEMEDİ
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Balbay’ın tahliye kararını AYM’nin ihlal konusunda verdiği kararın gerekçesini beklemeden verdi. AYM’nin kararını bugün öğleden sonra UYAP üzerinden karar verilmesine rağmen İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne doğrudan da gönderecek. AYM, ihlal kararının sonuç bölümünü de aynı gün 4 Aralık’ta internet sitesinden kısa karar şeklinde duyurdu. Balbay’ın avukatları, 5 Aralık’ta, gerekçeli karar beklenmeden tahliye kararı verilmesini istediler. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, gerekçeli kararı beklemese de tahliye kararını 5. gün verebildi.
BALBAY KISA KARARI İSTİSNA
AYM kaynakları Hürriyet’e, bireysel başvuruların sonuçlandırılıp gerekçeli kararlar hazırlandıktan sonra ilan edildiğini, ancak Balbay ile ilgili kararın sızması nedeniyle kamuoyunu bilgilendirmek için kısa kararın internetten yayınlandığını bildirdiler. Gerekçeli karar tamamlandığında Resmi Gazete’de yayımlanmak üzere Başbakanlık’a gönderilecek.
DAVUL ZURNA İLE KARŞILANDI
Mustafa Balbay evinin olduğu sokakta alkışlar, sloganlar, çiçekler ve davul zurna ile karşılandı. Burada partililer, komşular ve çocuklarıyla kucaklaşan Balbay evine girdi. “Türkiye seninle gurur duyuyor” sloganları atan komşuları Balbay’a baklava ikram etti. Balbay evinin önünde yaptığı açıklamada ise, “Herkese teşekkür ediyorum. Özgürlük gibisi yok. Her şeyi artık yarına bırakalım” dedi.
KOKUSUNU İÇİME ÇEKTİM
Balbay evinde Zülfü Livaneli’nin “Ey özgürlük” şarkısıya karşılandı. Binanın girişine dev bir Türk bayrağı asıldı. Balbay’ın eşi Gülşah Balbay tahliyeye ilişkin, “İlk karşılaştığımda sevinç gözyaşları döktüm. Bunu tarif etmem mümkün değil. Mustafa’mın kokusunu içime çektim” dedi. Oğlu Deniz ise, “Şimdi uyuyacağım. Tatlı rüya göreceğim. Şimdi babamı göreceğim” diyerek uyudu.
MERHABA ÖZGÜRLÜK
Ankara Sincan Cezaevi'nden tahliye olan CHP Milletvekili Mustafa Balbay tahliye olmasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Hepinize merhaba, özgürlüğe merhaba. İçeride kalan onlarca, yüzlerce hak arayana, tutukluya karşı sanki kapıyı onların üzerine kapatmış gibi hissediyorum. Bu sürecin tap teze bir başlangıç olmasını yürekten diliyorum" dedi. Balbay'ın yaptığı açıklamada öne çıkan satır başlıkları şu şekilde:
"YARIN MECLİS'TE YEMİN EDECEĞİM"
"Şu anda yarın öğleden sonra büyük bir olasılıkla Mecliste yemin edeceğim. İlk yeminimi meslektaşlarımın aracılığıyla halka yapmak istiyorum. Ben haksızlıklara hukuksuzluklara karşı bundan sonraki hayatımda mücadele edeceğim."
"İÇİNDEN GEÇTİĞİMİZ SÜREÇ KİN GÜDÜLECEK BİR SÜREÇ DEĞİL"
"İçinden geçtiğimiz süreç, bir sünger çekelim her şeyi unutalım denecek bir süreç değildir. Ama kin güdülecek bir süreç de değil."
"TÜRKİYE'YE TESLİM OLACAĞIM"
“Bütün bu hak gasplarının giderilmesi için bir başlangıç olmasını diliyorum. Her şeyi ailemle yaşadık. Büyük aileme Türkiye'ye teslim olacağım. Gazetem Cumhuriyet'e, Cumhuriyet Halk Partisi'ne teslim olacağım."
"CEZAEVİNDE ÇÜRÜYECEĞİMİZE HİÇ İNANMAMIŞTIK"
"5 yıllık tutukluluk süresince, en çok gelecek bitirdim. Bitiremediler. Biz cezaevinde çürümeyeceğiz. Çürüyeceğimize zaten hiç inanmamıştık. Bu aşamadan sonra artık Türkiye'de, içimdeki duyguyu belki en açık şekliyle anlatmak gerekirse, içeride hapis yatanlara karşı sanki kapıyı ben kapatmış kadar sorumlu hissediyorum."
"AÇIN ARTIK BU KAPILARI"
"Diyorum ki, açın artık bu kapıları. Türkiye'de artık ne yapacaksak hukuk zemininde yapmak zorundayız. Hukuk zemininde yapacaksak da belki de can güvenliğinden önce Türkiye'de bir hukuk güvenliği sorunu vardır."
"BİR GİRDİM BİN ÇIKIYORUM"
"Yarın 10 Aralık İnsan Hakları Günü. Dilerim bugün, Türkiye'de maalesef çok uzun zamandır İnsan Hakları Günü olarak kutlanıyordu ama Türkiye'de neredeyse her gün insan hakları günü haline geldi. Türkiye'de bu haksızlıkların giderilmeli. En kötü Meclis bile kapalı bir Meclisten iyidir. Bu Meclisi her şeyin üzerinde tutuyorsak, yarın İnsan Hakları Günü'nde, önümüzdeki dönem için haddimi biliyorum. Her şeyi yapacağım, her şeyin üzerine gideceğim gibi duygular içinde değilim. Ama bir ucundan tutacağım. Halka verdiğim ilk yemin budur.Bir girdim bin çıkıyorum. Bu topluma hep inandım. Toplumdan umudumu hiç kesmedim. Onların bir parçası olacağım. Hukuksuzlukların giderilmesi için ilk yapılması gereken kapıların açılmasıdır."
"CEZAEVLERİNDE PİLSEL HABERLEŞME YÖNTEMİ VAR"
"Cezaevlerinde bir haberleşme yöntemi var. Pilsel diye. Bir koğuştan ötekine pile sarıp mesajınızı tel örgülerin üzerinden atarsınız. Bu mesajlardan birinde 'iki yıldır tutukluyum hala mahkemem sonuçlanmadı' diyordu. Hukuku aramaya halkın da katılması ene büyük dileğim. Mahkemeler halk adına karar veriyorsa, o zaman halkın vicdanına, özlemine de karşılık vermek zorundadırlar. 3 bin saat mahkeme karşısında kaldım. Merhaba özgürlük, merhaba Türkiye."
SABAH ÇOCUKLARINI OKULA BIRAKTI
Mustafa Balbay, sabah uyandığında kızı ve oğlunu Başkent Üniversitesi Ayşe Abla Okulu'na bıraktı. Bu arada Balbay'ın aracında milletvekili araç giriş kartı olduğu görüldü.
Balbay, çocuklarını okuldan bıraktıktan sonra "Kardeşim geldi şimdi eve gidiyorum birlikte kahvaltı yapacağız. Sonra gazeteme uğrayacağım. En sonunda da Meclis'e gideceğim" dedi.
Güncelleme Tarihi: 10 Aralık 2013, 11:30