Balbay açıklamasında, "Aday olarak gösterileceğim yer konusunda ise hiçbir tercihim bulunmamaktadır. Bu yer mesleğimin ilk 10 yılını geçirdiğim İzmir'de olabilir son 20 yılını geçirdiğim Ankara'da. Hatta ikamet ettiğim yer olan Silivri dahi olabilir" diye konuştu.
Balbay sözlerine, "Ancak ikamet değişikliğini şu aşamada yapamadım. Bu da tutuklulukta 3. yılına girmiş bir gazeteci için çok da sorun olmasa gerekir. İfade ettiğim gibi bu konu tamamen CHP Genel Merkezi'nin takdirindedir" diye devam etti.
"Ben saldırıya uğramaya hazırdım ama... "
Balbay'ın açıklaması şöyle devam etti:
"Siyasi tarihimizde siyasete girmiş çok sayıda gazeteci bulunmaktadır. 29 Ekim 1923 yılında meclis kürsüsünde 'Türkiye Cumhuriyeti'nin yeni yönetim şekli Cumhuriyet'tir' diyen kişi Cumhuriyet Gazetesi'nin Kurucusu ve Milletvekili Yunus Nadi'dir. Yunus Nadi'nin gazeteciği tartışmaya dahi açılmaz. Medya mensuplarından en iyi 5 gazeteciyi yazmaları istense çok farklı listeler ortaya çıkabilir. Bu noktada meslek yaşamımın sorgulanmasına her zaman açığım. Bu konuda verilecek cevaplarımda mevcuttur. Ancak meslektaşlarım arasından kimse bana terörist diyemez! Benden bir terörist üretilmesi de mümkün değildir.
Çetin Emeç katledildiğinde atleti ile çekilmiş fotoğrafları yayınlanmıştı. Ben atletli olarak aynanın her karşısına geçtiğimde o fotoğraflar aklıma gelir. Eğer atletimde bir çizik veya yırtık var ise derhal değiştirirdim. Ben saldırıya uğramaya hazırdım ama terörist yaftası yapıştırılmaya asla"
"Daha önce de teklif almıştım"
Cezaevine girmeden önceki süreçte iki kez daha milletvekilliği teklifi aldığını belirten Balbay, "Ancak her ikisini de gazetecilik mesleğini çok sevdiğimden dolayı geri çevirmiş ve Merhum Ecevit'e 'Bu ülkenin iyi gazetecilere de ihtiyacı var' cevabını vermiştim. Uğur Mumcu'nun çok fazla bilinmeyen bir sözü vardır. 'Ben gazeteciyi sadece kalemiyle geçinen kişi olarak tanırım' der. Kılıçdaroğlu'nun benim milletvekilliği adaylığımla ilgili olarak Uğur ağabeyin bu sözüne atıf yapması benim için ayrıca mutluluk verici bir olaydır" dedi.
Şu ana kadar hep gazetecilik kimliğiyle tanındığını belirten Balbay, "Ve bundan sonrada kalemimi asla elimden bırakmayacağım. Kalemimi bundan sonra siyaset yaparken kullanacağım. Ülkemin içinde bulunduğu koşullar ve son gelişmeler merkez üssümün atık siyaset olması gerektiğini düşünmeme neden oldu" diye konuştu.
"Zulümhane kitabım benim siyasi manifestomdur"
Son kitabı 'Zulümhane''nin aynı zamanda kendisinin siyasi manifestosu olduğunu söyleyen Balbay, "90'lı yıllardaki insan hakları kıyımları ile 2000'li yıllardaki hukuk kıyımlarında yaşadığım koşulları görürsünüz satır aralarında" ifadesini kullandı.
