banner171

Sarıgül İstanbul adayı olursa

Başbakan Erdoğan'ın Başdanışmanı Yalçın Akdoğan Habertürk TV'de gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Sarıgül İstanbul adayı olursa
 Habertürk TV'de yayınlanan Teke Tek programında Fatih Altaylı'nın konuğu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Başdanışmanı Yalçın Akdoğan oldu.
Akdoğan, "Paketle ilgili her türlü eleştiriyi ciddiye alıyoruz. Yargı, asker ve emniyet mensuplarına kamuda başörtüsü serbestliğinin pakette olmaması bir yasaklama değildir. Biz o düzenlemeleri kurumların kendi içtihatlarına bıraktık" dedi.

Fatih Altaylı'nın sorularını yanıtlayan Yalçın Akdoğan şunları söyledi: "Bir süredir Kürtler, dağdaki kadronun çok sorunu değil. Onların sorunu bu kadro ne olacak ve Abdullah Öcalan ne olacak. Bunu da Kürt vatandaşların görmesi önemli. Biz Abdullah Öcalan'ın Diyarbakır'daki açıklamasında silah bırakmayı önemsemiştik. Kandil de bir süre bu açıklamaları destekledi ama yeniden hizipleşme ve polemik yaratma yoluna gittiler."


"ANDIMIZ'IN KALDIRILMASI ÇOK FAZLA BÜYÜTÜLECEK BİR KONU DEĞİL"

"Otoriter bir tutumun yarattığı bir tablodur 'Andımız'. Eski Türkiye'nin buyurgan zihniyetinin bir ürünüdür. Ve her darbe döneminde daha fazla körüklenmiş ve iş çığrından çıkmıştır. AK Parti icraatlarıyla Türklüğü yüceltecek çok şey yapmıştır. Ama bölgede özellikle çok sorun olan bir konuydu. Yoksa her sabah çocuklara bir şey okutturarak sağlanacak bir şey değildir Türklüğü yüceltmek. Çok fazla büyültülecek bir konu değil."


"O DÜZENLEMELERİ KURUMLARIN KENDİ İÇTİHATLARINA BIRAKTIK"

"Pakatle ilgili her türlü eleştiriyi ciddiye alıyoruz. Bir paketle her türlü sorun karşılanmaz. Nihayetinde bu sosyal bir dönüşümüdür. Bu değişiklik gerçekleştikçe adımlar atılıyor. Biz bir düzenleme yaptık. Yargı, asker ve emniyet mensuplarına kamuda başörtüsü serbestliğinin pakette olmaması bir yasaklama değildir. Biz o düzenlemeleri kurumların kendi içtihatlarına bıraktık."


ALEVİ VATANDAŞLARIN PAKETTEN BEKLENTİSİ

"Alevilik sorunu onlarca yıla dayanıyor ve belki daha eski kökenleri var. AK Parti döneminde sorgulanır oldu bu sorun. Bu sorunu AK Parti doğurmadı. Bu konu, bu kadar rahatça sorgulanabiliyorsa, devnet nezdinde tartışılabiliyorsa AK Parti'nin iyi niyetli çalışmalarıyladır. Aleviliğin devlet nezdinde konuşulması bizim ile başladı. Aleviler ne istiyor sorunun tek bir cevabı yoktur. Anlayış olarak da çok farklı yapılar. Din olarak da gören var, mezhep olarak görüp sorunun çözülmesini isteyen de var. Özellikle sol kökenli marjinal bir grubun suistimali de var. Onlarca tartışma konusu var. Ve siz hangi adımı atsanız karşı çıkacaklar var. Sırf AK Parti yapıyor diye, karşıtlık üreten kesim de var. Laik devlet ne kadar bu işlerin içerinde olmalı. Bunu da tartışmak lazım. Devletin görevi midir bir mezhebi tanımlamak. Demokratikleşme çalışmaları devam ediyor ama kısa vadede hemen bir paket çıkacak diye beklenti yaratmak doğru değil."


"İNSANLAR HEMEN BİR ADIM BEKLİYORLAR"

Erken terhis beklentisi konusunda Akdoğan, "Askerlik konusunda özellikle insanlar hemen bir adım bekliyorlar. Neticede sizin bir ordunuz var. Onun bir planlaması var. Siyaset kurumu, devlet kurumunun ihtiyaçlarını gözetmeden karar alamaz. Genelkurmay'ın her celp döneminde 70 bin asker alması gerekiyor. O yüzden celp döneminin başını beklemek daha makul. Askerin tabi onayı var. Bunu Başbakan ve Bakanlar Kurulu değerlendirecek. Özellikle bu konuda net bir tarih vermek doğru değil. Ama bir hafta içerisinde gerçekleşecek bir konu değildir" dedi.


"ÖNEMLİ BİR ADIM OLUR"

Anayasa yapımı ile ilgili olarak Akdoğan, "Yeni anayasa konusunda biz iyi niyet ortaya koyduk. Uzlaşma Komisyonu kuruldu ve o komisyona üye gönderdik. Fakat o komisyon bir türlü çalışmadı. Tarih uzadı. Herkes masadan kaçan olmamak için işi sulandırarak bir noktaya getirdi. Ve de çok fazla umut vaat edemeyeceği bir duruma geldi. MHP ve BDP gibi iki farklı ucu bir araya getirmek mümkü değil. CHP'de 3 üye var onlar kendi içinde kavga ediyor. Onların kendi içerisinde uzlaşma komisyonu kurması lazım. Bu moral ve motivasyon bozucu bir durum. 60 maddenin Meclis'ten geçirilmesi çok önemli bir adım olur. Çünkü bunların çoğunluğu insan haklarını içeren maddeler" dedi.


"ORADA BİR YANARDAĞ PATLAMASI OLDU"

"Suriye konusunda biz ne yaptık, başka ne yapabilirdik? Buna bakmak gerekir. Açık kapı politikası uyguladık. Savaştan kaçanlara kapımızı açtık. Açık kapı politikamız insani kaçınılmaz bir durumdu. Suriye'de görüşmeler devam ediyordu, Batı'nın da etkisiyle Türkiye böyle bir tavır takındı diye bir durum söz konusu değil. Orada bir yanardağ patlaması oldu. Devlet artık görünmez oldu. Türkiye'nin tutumunun bu konuda bir etkisi olmamıştır, ülkenin kendi içerisinde gerçekleşen bir durum. Bizim kategorik olarak Suriye'ye hasmani bir durumumuz yok. Suriye ve Suriye halkıyla sorunumuz yok. Yönetimle ilgili bir sorunumuz var. Suriye'ye ses çıkarmadın, Mısır'da darbe oldu ses çıkarmadın o zaman bizim duruşumuzda inandırıcılığımız kalmaz."


"MISIR İLE İLİŞKİLERİMİZİ KÖKTEN KESMEDİK"

"Mısır ile biz ilişkilerimizi kesmedik. Ama neticede ortada bir sorun var. İki ülkenin arasında bir normalleşme olması için ülke içerinde bir normalleşme olması lazım. Hala orada tutuklu insanlar var. Mısır ile ilişkilerimizi kökten kesmedik, duruşumuzu gösterdi.


"DÜNYA DİK DURUŞLU SAHİCİ LİDERLERE HASRET"

"Avrupa Birliği ilişkileri mi durdu. Niye dursun? Türkiye şunu yapmadı, bunu yapmadı gibi bi eleştiri mi var, yoksa başka tavırlar mı var? Küçücük bir Güney Kıbrıs var, AB'yi parmağında oynatıyor. BM'de yanlışları sorguladık. Bir yandan bunnu içerisinde yer alıyoruz, bir yandan da daha fazla demokratikleşmesi için çaba sarfediyoruz. Türkiye NATO'da da var BM'de de var. Ama Türkiye bir uydu devlet değil, kendi çıkarlarını gözetmek durumunda. Dünya ile entegrasyonda, kendi çıkarlarımızı koruyup, dik duruyoruz. Başbakanımız da Türkiye'nin dik duruşunu ortaya koydu. Dünya dik duruşlu sahici liderlere hasret aslında. Başbakanımızın yaptığı batı karşıtlı değil."


"SARIGÜL İSMİ BİZİ HİÇ ÜRKÜTMÜYOR"

"Biz bazı partiler gibi masa başında adayları belirlemiyoruz. Bu her şeyden önce adaylık da bulunanlara saygısızlık. Bizim bu konuda hummalı çalışmalarımız var. Anketler yapılıyor, hem de birkaç kere. İsimler netleştikçe de, kurulan komisyonlar aday isimlerle tek tek görüşüyor. O kentteki kanaat önderleri, STK'lar ne düşüyor bunları da inceliyoruz. Aday diye belirlediğimiz kişi birçok yerde belediye başkanıdır. Bu nedenle kim bu işi daha iyi yapar buna bakıyoruz. Diyelim ki bir yerde AK Parti kazanacak ama yüzde 60 ile mi kazanacak, yüzde 70 ile mi kazacak. Bunu da ele alıyoruz. Sarıgül ismi bizi hiç ürkütmüyor. Hatta büyükşehirlerdeki muhalefetin yaşadığı çekişmeler bizi üzüyor. AK Parti büyükşehirlerde açık ara öndedir. Biz rakiplerimizi küçümsemeyiz ama konumumuzu da biliriz."


"POLEMİK ÜRETMEK İKİSİ İÇİN DE HAKSIZLIK"

Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili olarak Akdoğan, "Sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakanımız konusunda partililerin çok fazla yorum yapması da pek doğru değil. Neticede bu şahsiyetler bizim için önemli kişilerdir. Bu şahıslar bugüne kadar asla kişisel hesaplar peşinde olmamıştır. Türkiye için değerlerdir. Bu konuda polemik üretmek ikisi için de haksızlık olur" diye konuştu.


"BU TABİ TALİHSİZ BİR OLAY"

Hüseyin Çelik'in sunucu Gözde Kansu'nun kıyafetini eleştirmesi ile ilgili olarak Akdoğan, "Şimdi bu tabi talihsiz bir olay. Ben burada Sayın Çelik'in sunucu bayanın işten çıkarılması için bir kastı olduğunu sanmıyorum. Sayın genel başkan yardımcımız başka bir bağlamda bu eleştiriyi yapıyor. İşten çıkarma tamamen kanalın inisiyatifidir" dedi.

Kaynak: Haberturk

Güncelleme Tarihi: 09 Ekim 2013, 12:36
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner208

banner148

banner150

banner153