Konuşmasında demokratikleşmenin, milletleşmenin ana unsurlarından biri olduğunu ifade eden Soylu, demokrasi konusundaki hassasiyeti rencide etmek isteyenlerin, demokrasinin ana unsurlarından siyasi partilere mümkün olduğunca zarar vermeye çalışacağını bildirdi.
AK Parti ve Adalet Bakanlığı'na yapılan saldırıları hatırlatan Soylu, ''Elbette ki bu tip saldırılar, demokrasiyi incittiği kadar demokrasinin hedef kitlesi olan esas itibarıyla insanları da incitir. Bütün bunlara karşı bir mücadeleyi ortaya koymak da özellikle hem siyasi partilerin hem sivil toplum örgütlerinin hem de uzun yıllardır demokrasimizi geliştirmeye çalışan bütün paydaşların en temel görevlerinden bir tanesidir'' diye konuştu.
Bürokratik sistemle ilgili şikayetleri hatırlatan Soylu, bunun çaresi olduğunu ve inat etmemek gerektiğini belirterek, şunları söyledi:
''Bürokratik sistemi biz kurmadık. Bu bürokratik sistemi, bu ülkenin iktidarını ilelebet elinden bırakmak istemeyenler kurdu. Bunun için Türkiye eğer bu parlamenter sistemle devam ederse Türkiye bu sancılarını her gün yaşayacaktır. Tek başına iktidar olduğu zaman da bürokrasiden şikayet edecektir, Allah korusun koalisyonlar olursa Türkiye'de o zaman bürokrasinin iktidarını tadacaktır. Siyaset adamları koalisyon iktidarlarında oyuncak olurlar ve maşa olurlar bu kadardır bu iş.''
Türkiye'nin temel derdinin kurulan sistemle mücadele etmek olduğunu dile getiren Soylu, enerjinin büyük bir kısmının bürokrasiye verilmesinin büyük sıkıntı oluşturduğunu dile getirdi.
Mevcut anayasa ve parlamenter sistemle bürokrasinin dejenerasyonunu engellemeye çalışan bir sistemin oluşturulamayacağını kaydeden Soylu, Türkiye'de kurulan parlamenter demokrasi ve bürokrasinin merkeziyetçi yapıda olduğunu söyledi.
Soylu, şöyle devam etti:
''Onun için burada tamamen halkla yürütmeyi, kontrol yürütme mekanizması içerisinde bulundurabileceğine inandığımız başka bir sistemi, yani çok aramaya da gerek yok başkanlık sistemini, yani demokratik olan bir sistemi ortaya koymak zorundadır Türkiye. Onun için rahmetli Özal bu sistemi önermiştir, Demirel çok sıkıştığında 'Başkanlık sistemi olabilir' demiştir, onun için Milli Nizam Partisi kurulurken Türkiye'de düşünürlerken 'Bu sistem kurulsun' demiştir, onun için Alparslan Türkeş başkanlık sistemiyle ilgili... Yani hepsinin kendine ait idealleri vardır muhakkak. Kimseyi 'ideallerinden yoksun' diye tasavvur edemezsiniz, etmemiz de yanlıştır. Türkiye'de iş yapmak isteyen ülkesini ilerletmek isteyen her aktörün oturup bunu tartışması gerekir.''
Bürokrasiyle yürütme sistemi arasındaki ilişkinin kesilmesi ve bürokrasiyi yürütmeye tabi kılacak yürütmeyi de tamamen halka tabi kılacak bir sistemin geliştirilmesi gerektiğini vurgulayan Soylu, bunun parlamenter sistemle yapılmasının hayal ötesi olduğunu savundu.
Soylu, ''Çünkü bürokrasi iktidarı elinden bırakmak istemiyor, kendine ait böyle bir kuruculuk vazifesi olduğuna inanıyor, iddia ediyor. Bu mümkün değil. Onun için bunu başka türlü mağlup edemeyiz. Yani yerel dinamikleri başka türlü oluşturamayız'' ifadelerini kullandı.
Ufuk Bayraktar ise konuşmasında, ekonomik gelişmenin huzur ve güven ortamı olmadan gerçekleşemediğini belirterek, çözüm sürecine destek verdiklerini kaydetti.
AA
Güncelleme Tarihi: 27 Mart 2013, 17:29