Cumhurbaşkanı Gül, 'Aslında tek başına AB kadar etkin rol alıyor. Bu da Türkiye'nin cazibesini artırıyor' diyerek Avrupa'ya 'dışa açılma' tavsiyesinde bulundu

 

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye'nin uyguladığı dış politikayla uluslararası siyasi arenada etkin bir oyuncu olduğunu, tek başına Türkiye'nin AB kadar etkin rol üstlendiğini söyledi.

 

Türkiye'den Almanya'ya işçi göçünün başlamasının 50'nci yılında Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff'un davetlisi olarak Berlin'e giden Cumhurbaşkanı Gül, uçakta soruları yanıtladı. Gül özetle şunları söyledi: 

 

- PEDALINI ÇEVİRMEZSEN DÜŞERSİN: AB ve dünyadaki uluslararası siyasi arenada kayıp bir oyuncu gibiyiz. Türkiye aslında tek başına AB kadar etkin rol alıyor. Bu da Türkiye'nin cazibesini artırıyor. Herkes en çok Türkiye'yle istişare etmek istiyor. Bisiklet teorisi belli: Pedalını çevirmezsen düşersin ve düşüyorlar. Avrupa'nın dışa açılması gerekiyor. 

 

- HALA AB'YE GİRMEK İSTİYOR MUSUNUZ?: Türkiye'yi  görmezden gelen Avrupa kaybeder. Üç Alman gazetesine mülakat verdim. Açık yüreklilikle cevapladım sorularını. Almanya ve Türkiye için Avrupa'nın iki tane sağlıklı ülkesi dedim. Avrupa borç yüküyle bocalıyor. Bir Almanya var borç yükü ve bütçe açığına göre diğerlerinden da iyi olan. Bir de Türkiye var. Türkiye herkes için büyük bir fırsat. Türkiye'nin AB'deki imajı fakirlikle boğuşan bir ülke şeklindeydi. Gelecekler bizim pastamızı paylaşacaklar diye düşünüyorlardı. Şimdi hepsi 'Bizim bu kadar problemimiz varken ve çözümü gözükmezken siz tersi istikamette gelişiyorsunuz. Siz hala AB'ye girmek istiyor musunuz?' diye soruyorlar. Bu Türkiye'nin gücünü gösteriyor. 

 

- YOLLARDA AT ARABALARI: Geçen sene Alman Cumhurbaşkanı Türkiye'yi ziyaret etti. Birçok Avrupalı dostumuz  Türkiye'ye gelmişlerdi. Türkiye'nin geçmiş yıllarıyla ilgili akıllarında kalan o yollarını, at arabalarını hatırlıyorlar. Türkiye'yi hala öyle zannediyorlar. Alman Cumhurbaşkanı çok etkilendi. 

 

- TÜRK-ALMAN DOSTLUĞU: Türkiye ile Almanya'nın dostluğu çok eskilere dayanıyor. Negatif şeyler var ama ilişkileri pozitif alana çekmek istiyoruz. Almanya'da 3 milyona yakın Türk var. Bunun 

 

1 milyonu Alman vatandaşı. 50'li, 60'lı yıllarda mucize yaratılırken, disiplinle çalışan Türklerle ilgili güzel anlayış unutuldu. Şimdi bazı olumsuzluklar ortaya çıkıyor. Terörle ilgili  yeterli destek görmüyoruz.  Almanya'da Alman demokrasisini istismar edenler var. Ama Alman Cumhurbaşkanı'nın uzun bir mülakatı vardı. Çok açık bu geziyi çok açık önemsiyor.

 

 

CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül, MİT ile PKK arasındaki görüşmeyi, 'Amaç terörü bitirmektir. Terörü bitirmenin bütün yöntemleri bir strateji çerçevesi içerisinde yürütülür' diye değerlendi.

 

Gül, Almanya'ya hareketinden önce Atatürk Havalimanı'nda düzenlediği basın toplantısında PKK ve MİT görüşmelerine ilişkin soruyu şöyle yanıtladı: ''Her devletin bu tür süreçlerle ilgili, görüşmelerle ilgili kurumu vardır. Bu da istihbarat teşkilatıdır. Dolayısıyla, istihbarat teşkilatımızın, Türkiye'nin en önemli meselesi olan böyle bir konuyla uğraşıyor olması, bunun içinde olmasından daha tabii bir şey olamaz. Amaç, terörü bitirmektir. Terörü bitirmenin bütün yöntemleri bir strateji çerçevesi içerisinde yürütülür. İstihbarat teşkilatı da bu çerçevede üstüne düşeni yapar.'' 

 

Gül'e Almanya ziyaretinde Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ile Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün'ün yanı sıra milletvekilleri ile basın ve akademi dünyasının temsilcileri eşlik ediyor. Bu ziyaretin 9 yıl aradan sonra Almanya'ya gerçekleştirilen en üst düzeyli resmi ziyaret olduğunu söyleyen Gül, 'Türkiye ile Almanya arasında gücünü tarihten alan çok yakın dostluk ve ittifak bağları mevcuttur' dedi.

 

 

Cumhurbaşkanı Gül, Doğan Yurdakul'un, eşinin cenazesine cezaevi aracıyla götürülmesine yönelik eleştirilere hak verdi: Bunlar kötü uygulamalar, üzüldüm. Tedbir alınabilir. Ama uygulamayı memurlar kağıda göre yapınca üzücü durumlar ortaya  çıkıyor... Hoş değil, zedeleyici...

 

 

Gül'ün uçağına Almanya hava sahasında Alman savaş uçakları eşlik etti. Askeri törenle karşılanan Gül, İran'da casusluk  iddiasıyla tutuklanan ve girişimleri sonucu serbest kalan iki Alman gazeteciyi Berlin'de kabul etti.

 

Hasta Avrupa'nın iki sağlıklısıyız

 

Notlar: 

 

Cumhurbaşkanı Gül, Almanya yolunda uçarken, Türkiye'nin yükselen imajının verdiği özgüveni vurguluyordu.

 

Bir zamanların 'hasta adamı' algılamasının tarihte kaldığını gösterircesine, 'Bugün Avrupa'da iki sağlıklı ülke kaldı; Almanya ve Türkiye' sözlerini üç dört kez tekrarladı.

 

Bu noktaya gelişimizde özellikle ekonomideki tablonun önemine işaret etti.

 

Gül, son yıllarda iyice limonileşen Türk-Alman ilişkisi için yeni bir dönem arayışını güçlü ifadelerle dile getirdi. 'Fransa-Almanya ilişkisi neyse, Türk-Alman ilişkisi de öyle olabilmeli' demesi çarpıcıydı.

 

Doğan Yurdakul'la ilgili tepkisi, Sedat Ergin'in sorusundan sonra geldi. Gül, kamuoyundaki hassasiyetleri gözeten cumhurbaşkanı pozisyonunu korumaya çalışıyor.

 

Almanya seyahati listesinde kabineden 5 bakan vardı; Başbakan Yardımcısı Bozdağ, Maliye Bakanı Şimşek, Ekonomi Bakanı Çağlayan, Enerji Bakanı Yıldız ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Ergün.

 

Gül, Ankara ile Berlin arasındaki bulutları dağıtmaya çalışacak. Bir de aklıma takıldı; acaba neden başmüzakereci yok? 

 

Gül'ün heyetinde 8 gazeteciyiz, her zamanki gibi ekibin espri kaynağı, duayen Hasan Cemal oldu. Deşifre ederken, 'iyi yazın oğlum, bir daha uğraşmayalım' gibi takılmalarına biz çok ses çıkaramasak da Ali Bayramoğlu gerekli karşılıkları verdi.

 

Gül, tek tek hatırımızı sorduktan sonra Zeynep Göğüş'e, 'Cumhuriyet'te yazmaya başlamanıza sevindim' diyerek hayırlı olsun mesajını iletmiş oldu.

 

Almanya temaslarında Ahmet Ertürk gibi danışman kadronun yanı sıra, Kadir Topbaş başta olmak üzere bazı belediye başkanları da var.

 

Milletvekilleri arasında ise Çağatay Kılıç'ın olması ilginçti. Sayısız kereler Özel Kalem Müdür Yardımcısı olarak Başbakan'ın seyahatlerinde görmeye alışkın olduğumuz Kılıç, ilk kez milletvekili sıfatıyla, yakasında rozetiyle heyetteydi. Almanya doğumlu Kılıç, doğduğu ülkeye geldi. 

 

Seyahatin gerekçesi her ne kadar 'Almanya'ya göçün 50'nci yılı' olsa da Cumhurbaşkanı, bundan çok siyasi, kültürel, ekonomik başlıkların stratejik bakışla ele alınacağını söyledi.

 

Uçak alçalmaya başladı. Gül 'bakın' dedi, 'uçaklar'...

 

Savaş uçakları karşılıyordu, indik Berlin yağmurlu...

 

21 pare de top atışı... 

 

Önemli gezi, üç gün sürecek, izlenimleri aktarmaya devam edeceğiz...

 

AKŞAM