G.Saray’da yönetici Ali Gürsoy, 3 gazeteciyi takımın uçağına aldırmak istemedi. Bunu öğrenen Adnan Öztürk, yurt dışındaki başkan Ünal Aysal’ı aradı. Aysal “Bana sormadan nasıl böyle bir karar alınır?” diye sert çıktı ve yönetimde yeni bir kriz daha patlak verdi.

Galatasaray yönetiminde, Mersin İY deplasmanı öncesi bu kez de ‘uçak krizi’ patlak verdi. Önceki hafta ilk kez HABERTÜRK’te yer alan ‘yönetimiçinde köstebek aranıyor’ haberinin ardından, geçtiğimiz yönetimkurulunda başkan Ünal Aysal’ın 2 yöneticisi Ali Gürsoy ve Celal Gürcan’ı basına haber sızdırmakla suçlamasıyla başlayan kriz, Ali Gürsoy’un basına yasak koymaya çalışmasıyla, yönetimiçinde yeni bir kriz daha yaşanmasına neden oldu.

TUR ŞİRKETİNE TALİMAT VERDİ

Ali Gürsoy’un, Sarı- Kırmızılı takımıMersin deplasmanı için Adana’ya götürecek özel uçağa köstebek krizini haber yapan 3 gazeteciyi almak istememesi üzerine, sehayati organize eden şirket yetkilileri, kendilerine verilen talimat üzerine yasaklı gazetecileri uçağa alamayacaklarını bildirdi. Ancak basına koyulan yasaktan haberi olmayan ve olayı öğrenen başkan yardımcısı Adnan Öztürk’ün, yurt dışında bulunan başkan Ünal Aysal’ı arayarak “Üç gazetecinin uçağa alınmama kararından benimhaberim yok. Sizin varmı?” diye sorduğu “Hayır” yanıtını alınca da duruma el koyduğu ortaya çıktı.

SON GELİŞME TUZ BİBER EKTİ

Olayı şaşkınlıkla karşılayan başkan Aysal’ın ise “Bana sormadan nasıl böyle bir karar alınır?” diyerek bu duruma tepki gösterdiği ve Ali Dürüst’ü arayarak, bilgi aldığı belirtildi. Dürüst’ün, tur yetkililerine 2. bir talimata kadar sadece üç gazetecinin değil, tümbasınmensuplarının uçağa alınmaması talimatını verdiği öğrenilirken, Gürsoy’un gazetecileri aldırmama kararını kime danışarak aldığı ise anlaşılamadı. Yaşanan bu olay, yönetimiçindeki anlaşmazlıkları bir kez daha gözler önüne koyarken, son olarak Gaziantep’te yaşanan yemek krizinin ardından bu kez deMersin deplasmanı öncesinde ‘uçak krizi’ işin tuzu biberi oldu. Bu arada yönetimdün gece geç saatlerde bu konuyla ilgili 3. kararını aldı. Tur şirketinden gazetecileremesaj atılarak “Uçağa binmenizde sakınca yoktur” dendi.