Seda Sönmez
Köşe Yazarı
Seda Sönmez
 

Yok olma,Tok ol...

 Yok olma,Tok ol... Türkiye’de siyasi hareketlilik ,gün geçtikçe farklı boyutta hız kazanıyor.Olağanüstü kongreler ,değişen il, ilçe, belediye başkanlarının olması, siyasette tansiyonun yükselmesine, vatandaşın ise siyasi mekanizmayı takip etmesini ve degisimleri farkli yorumlamasına sebep oluyor.Aslında Siyasi partiler dönem dönem gerekli gördükleri değişiklikleri kendi içlerinde yaparlar.Bu değişikliklerin nedeni aksaklıkları gidermek,koşulları iyileştirmek ve elbette daha iyi hizmet sunmaktır.Bu değişimlerin bazılarını duymayız, bazıları ise farklı tonda ses getirir..Bu tonları ayarlamak yine siyaset mekanizmalarına bağlıdır.Referandum sonrası,ortaya çıkan istatistiklere göre kendilerine bir grafik çıkaran siyasi partiler,kendi eksi ve artılarını değerlendirmeye aldılar.Iktidar ve muhalafette bulunan partiler kendilerine bir sonraki seçimde tercih edilebilirliği artırmaya yönelik bir yol haritası belirlediler.Buna göre eylemler gerçekleşmekte gecikmedi.Refarandum dan çıkan sonuca göre alınan karar ile Partisine genel başkan olarak geri dönen Cumhurbaşkanı Erdoğan seçmenin verdiği mesajı dikkate alarak gerekli değişimleri yapacağının sinyallerini verdi. Gözlemleri itibariyle olusan Metal yorgunluğu ifadelerini sık sık dile getiren Erdoğan değişikliklerin kapıda olduğuna işaret etti.Makamların ve kişilerin Değişimlerinin değil ,hizmetin sürekliliğinin önemli olduğunu defaatle vurguladı. Siyasetin ve yönetimin hata, eksiklik ve boşluk kabul etmeyecek nitelikte hassasiyete sahip olduğunun her fırsatta altını çizerek belirtti.Bu hassasiyetler il,ilçe teskilat ve belediyeler de görev değişikliklerini beraberinde getirdi.Parti disiplini ve teşkilat bilinci gereği ,değişim olan makam sahipleri, inandıkları tüm değerlerini öne sürerek bu bir “Veda değil Vefa “dır. Söylemlerinde bulundular. Bu tutumları ile veda ederken dahi, vefalı olmalarının gereğinden olsa gerek ,karara saygı duyarak kendilerini adadıkları davaya sahip çıktıklarını gösterdiler.Türkiye’de siyasetin, hemen her dönemde zor süreçlerden geçtiğini biliyoruz.Sancılı dönemlerde ortak bir dil kullanabilmenin önemli bir ayrıntı olduğunun da altını çizmek gerek...Ortak söylemlerin oluşacak karışıklığı önlemede önemli ölçüde etkili olduğunu ifade etmeden geçemeyiz Bu noktada Vefa ve veda söylemlerinin kazandığı anlam her zaman olduğundan daha farklı bir şekilde karşımıza çıkıyor.Bu ifadelerden bir kabulleniş, bir disiplin sonucuna varmak mümkün... Türkiye’nin Dünyanın merkezi olma yolunda attığı adımlar karşısında ,iç politikada siyaseti yönetmek için yapılan ve yapılacak olan değişiklikler ihtiyaç halini aldı . Sadece Anadolu’nun değil ,Balkanlar Orta Doğu ,Orta Asya ,Afrika ve hatta damarında Türk kanı taşıyan her vatandaşını kucaklayan bir politika izleyen Türkiye’nin konumu, gücü ,istikrarı dünya siyasetinde de takip edilir duruma geldi. Yerel de ve genel de gerçekleştirilen tüm hizmetler ve stratejik politikalar ,Anadoludan dünyaya açılan bir pencere niteliğinde... Bu nitelikleri geliştirmek,iyileştirmek için güçlü ve sağlam adımlar atmak, radikal kararlar almak gerekiyor.. Endişe ve karmaşaya mahal verilmeden oluşan değişimleri kabullenmek ,siyasi iradenin kararına saygı duymak ,vefa duymayı şiar edinmiş dava adamlığına yakışan bir tutum.. Sorgulamak ve eleştirmek her zaman işin en kolay tarafı elbet...Zor olan ise var olanı güçlendirmek adına yapılacak olanlar..Bu yönde birlik sağlanırsa durum kolaylaşır yara almadan atlatılır ,aksi takdirde içinden çıkılmaz bir hal alacaktır.Zira bu durumu düzeltmek yine halkın beklentilerine çözüm bulacak siyasi iradenin yükümlülüğündedir. Elbette takdir etmek te cezalandırmakta toplumun inisiyatifinde. Vatandaş olarak birlik beraberliğimizin savunucusu ve koruyucusu olmak bizlerin aslî görevi...Her karışına can feda edilmiş güzel ülkemizi bölmek ve parçalamak için sahneye çıkanlara ,bu birlik beraberlik ruhu ile el ele vererek ortak bir duruş sergilersek bizde atalarımıza vefami zi göstermiş oluruz.Unutmayalım ki Başka Türkiye yok .Yunus Emre’nin şu dizeleri ile sözlerimi tamamlamak istiyorum: Bölüşürsek tok oluruz Bölünürsek yok oluruz... Saygı ile ...
Ekleme Tarihi: 11 Kasım 2017 - Cumartesi

Yok olma,Tok ol...

 Yok olma,Tok ol...


Türkiye’de siyasi hareketlilik ,gün geçtikçe farklı boyutta hız kazanıyor.Olağanüstü kongreler ,değişen
il, ilçe, belediye başkanlarının olması, siyasette tansiyonun yükselmesine, vatandaşın ise siyasi
mekanizmayı takip etmesini ve degisimleri farkli yorumlamasına sebep oluyor.Aslında Siyasi partiler
dönem dönem gerekli gördükleri değişiklikleri kendi içlerinde yaparlar.Bu değişikliklerin nedeni
aksaklıkları gidermek,koşulları iyileştirmek ve elbette daha iyi hizmet sunmaktır.Bu değişimlerin
bazılarını duymayız, bazıları ise farklı tonda ses getirir..Bu tonları ayarlamak yine siyaset
mekanizmalarına bağlıdır.Referandum sonrası,ortaya çıkan istatistiklere göre kendilerine bir grafik
çıkaran siyasi partiler,kendi eksi ve artılarını değerlendirmeye aldılar.Iktidar ve muhalafette bulunan
partiler kendilerine bir sonraki seçimde tercih edilebilirliği artırmaya yönelik bir yol haritası
belirlediler.Buna göre eylemler gerçekleşmekte gecikmedi.Refarandum dan çıkan sonuca göre alınan
karar ile Partisine genel başkan olarak geri dönen Cumhurbaşkanı Erdoğan seçmenin verdiği mesajı
dikkate alarak gerekli değişimleri yapacağının sinyallerini verdi.


Gözlemleri itibariyle olusan Metal yorgunluğu ifadelerini sık sık dile getiren Erdoğan değişikliklerin kapıda olduğuna işaret
etti.Makamların ve kişilerin Değişimlerinin değil ,hizmetin sürekliliğinin önemli olduğunu defaatle
vurguladı. Siyasetin ve yönetimin hata, eksiklik ve boşluk kabul etmeyecek nitelikte hassasiyete sahip
olduğunun her fırsatta altını çizerek belirtti.Bu hassasiyetler il,ilçe teskilat ve belediyeler de görev
değişikliklerini beraberinde getirdi.Parti disiplini ve teşkilat bilinci gereği ,değişim olan makam
sahipleri, inandıkları tüm değerlerini öne sürerek bu bir “Veda değil Vefa “dır. Söylemlerinde
bulundular.


Bu tutumları ile veda ederken dahi, vefalı olmalarının gereğinden olsa gerek ,karara saygı
duyarak kendilerini adadıkları davaya sahip çıktıklarını gösterdiler.Türkiye’de siyasetin, hemen her
dönemde zor süreçlerden geçtiğini biliyoruz.Sancılı dönemlerde ortak bir dil kullanabilmenin önemli
bir ayrıntı olduğunun da altını çizmek gerek...Ortak söylemlerin oluşacak karışıklığı önlemede önemli
ölçüde etkili olduğunu ifade etmeden geçemeyiz Bu noktada Vefa ve veda söylemlerinin kazandığı
anlam her zaman olduğundan daha farklı bir şekilde karşımıza çıkıyor.Bu ifadelerden bir kabulleniş,
bir disiplin sonucuna varmak mümkün...


Türkiye’nin Dünyanın merkezi olma yolunda attığı adımlar karşısında ,iç politikada siyaseti yönetmek
için yapılan ve yapılacak olan değişiklikler ihtiyaç halini aldı . Sadece Anadolu’nun değil ,Balkanlar
Orta Doğu ,Orta Asya ,Afrika ve hatta damarında Türk kanı taşıyan her vatandaşını kucaklayan bir
politika izleyen Türkiye’nin konumu, gücü ,istikrarı dünya siyasetinde de takip edilir duruma geldi.
Yerel de ve genel de gerçekleştirilen tüm hizmetler ve stratejik politikalar ,Anadoludan dünyaya
açılan bir pencere niteliğinde...

Bu nitelikleri geliştirmek,iyileştirmek için güçlü ve sağlam adımlar atmak, radikal kararlar almak gerekiyor.. Endişe ve karmaşaya mahal verilmeden oluşan değişimleri kabullenmek ,siyasi iradenin kararına saygı duymak ,vefa duymayı şiar edinmiş dava adamlığına
yakışan bir tutum..

Sorgulamak ve eleştirmek her zaman işin en kolay tarafı elbet...Zor olan ise var olanı güçlendirmek adına yapılacak olanlar..Bu yönde birlik sağlanırsa durum kolaylaşır yara almadan
atlatılır ,aksi takdirde içinden çıkılmaz bir hal alacaktır.Zira bu durumu düzeltmek yine halkın
beklentilerine çözüm bulacak siyasi iradenin yükümlülüğündedir.

Elbette takdir etmek te cezalandırmakta toplumun inisiyatifinde. Vatandaş olarak birlik
beraberliğimizin savunucusu ve koruyucusu olmak bizlerin aslî görevi...Her karışına can feda edilmiş
güzel ülkemizi bölmek ve parçalamak için sahneye çıkanlara ,bu birlik beraberlik ruhu ile el ele
vererek ortak bir duruş sergilersek bizde atalarımıza vefami zi göstermiş oluruz.Unutmayalım ki
Başka Türkiye yok .Yunus Emre’nin şu dizeleri ile sözlerimi tamamlamak istiyorum:
Bölüşürsek tok oluruz
Bölünürsek yok oluruz...
Saygı ile ...
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gphaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.