Köylü kardeşim odununu kömürünü kışlık yakacağını hazırlar ancak öyle şiddetli bir kış geçirir ki hiç yakacağı kalmaz. Gün gelir kazmasının küreğinin sapını yakar tütsün diye dumanı bacasından. “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır.” Atasözümüz doğar o anda. Anlıyoruz ki aslında mevsimler bile normale dönmeye başladı. Normal olan martta havaların soğuk olmasıymış.
Bundan on beş yıl önce 28 Şubat soğuğunu yaşayan hala ısınamayan bir nesli katmazsak 2012 yılında Türkiye son otuz yılın en şiddetli soğuğunu yaşadı. Belediyeler afet koordinasyon merkezlerinde kırmızı alarmdan çıkamadılar. Yollara tonlarca tuz döküldü, sokakta kalan evsiz vatandaşlara barınacak yerler oluşturuldu. Sokak hayvanları da unutulmadı yemleri biten kuşlarda ihmal edilmedi. Tabir yerindeyse yerel yönetimlerimiz kardan kafasını kaldıramadılar. Barajlarımızın doluluk oranı arttı bolluk bereket derken herkes halinden memnun. Bugün yarın havalar ısınacak derken mart ayını yarıladık.
Mart ayının ilk haftasında 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutladık.
Her yıl konuşulan ve artık sıkıcı hale gelen kadın hakları konuları yine konuşuldu tartışıldı aradan birkaç gün geçti unutuldu gitti. Kadının erkekten fiziksel ve duygusal yönden zayıf olduğunu her iki tarafta kabul edip mutabık kalsa ayrımcılık olarak düşündüğüm dünya kadınlar günü de ortadan kalkacak hepimiz rahat edeceğiz.
Dışarıda bir işte çalışan kadın; maaşının üçte birini kreşe ya da çocuk bakıcısına, ikinci kısmını haftalık veya günlük eve temizliğe gelen kadına, diğer kısmını ise hızlı şekilde servis edilecek yiyeceklere harcayan, elinde hiç parası kalmadığı halde ülkeye yararlı bir birey olmanın mutluluğunu içinde hisseden, her sabah evinden ayrılırken sabahın bir vakti bebeğini sevgisiz bırakarak tüm gün onun özlemini duyan, buna rağmen çalışmaktan geri kalmayan, kimi geçim sıkıntısı kimi kariyer ve ekonomiye katkı sağlamak düşüncesinde olan hanım kardeşimin geçmiş dünya kadınlar gününü kutluyorum.
Piyasada ki en hareketli iş kollarından ev hanımı mesleğini icra eden, çocuğuna gözü gibi bakan ve bu bakıma sevgisini şefkatini ve tüm duygularını katan, yazın kışlık konserveler, reçeller, kuru gıdalar ve tamamı organik yiyecekler hazırlayan, temizlik ve diğer rutin işlerle saçını süpürge eden, bu kadar üretime rağmen nedense tüketici grubunda görünen üretime ve ekonomiye kattığı değer hiç gözle görünmeyen hanım kardeşimin geçmiş dünya kadınlar gününü kutluyorum.
Hem evde hem de dışarıda bir işte çalışan sürekli koşan çoğu kez yorgun ama bir tercih yapamayan veya yapmak istemeyen belki de hayatından memnun olan hanım kardeşimin geçmiş dünya kadınlar gününü kutluyorum.
Mart ayının ikinci haftasını 14 Mart Tıp Bayramı olarak kutladık.
Bende son zamanlarda sağlıkta yapılan reformlarla her bireyin gece gündüz rahatça ulaşacağı aile hekimliği sistemini geliştiren, ilaç fiyatlarında rekor düşüşler sağlayan, hastanelere son teknolojileri getirerek hasta odaları sayısını 7 bin den 30 bine çıkararak daha konforlu hale getiren, hasta haklarını önemseyen ve her gün geliştiren başta sağlık bakanımızın ve ekibinin, tüm sağlıkçıların geçmiş tıp bayramını kutluyorum.
Bizim geleneğimizde meşhurdur geçmiş bayramları kutlamak o nedenle geri kalmak istemiyorum.
Mart ayının üçüncü haftası 18 Mart Çanakkale Zaferi
Çanakkale içinde aynalı çarşı Ana ben gidiyorum düşmana karşı
Of gençliğim eyvah diyerek doğudan, batıdan, kuzeyden ve güneyden Türkiye’nin her bir ilinden Çanakkale’ye giden çağının en ileri tekniğine sahip güçler karşısına adeta bir kale gibi dikilen, yaş ortalaması yirmiyi geçmeyen, canını bu güzel vatana feda eden atalarımızı, şehitliklerimizde ziyaret edip dualarla anacağız. En büyük duamız gençlerimizin bu topraklar için dökülen her damla kanın değerine haiz olmasını temenni etmek ve bu doğrultuda çalışmak.
Anasayfa
Yazarlar
Zeynep Vurmaz
Yazı Detayı
Bu yazı 659+ kez okundu.
Mart
Köylü kardeşim odununu kömürünü kışlık yakacağını hazırlar ancak öyle şiddetli bir kış geçirir ki hiç yakacağı kalmaz. Gün gelir kazmasının küreğinin sapını yakar tütsün diye dumanı bacasından. “Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır.” Atasözümüz doğar o anda. Anlıyoruz ki aslında mevsimler bile normale dönmeye başladı. Normal olan martta havaların soğuk olmasıymış.
Bundan on beş yıl önce 28 Şubat soğuğunu yaşayan hala ısınamayan bir nesli katmazsak 2012 yılında Türkiye son otuz yılın en şiddetli soğuğunu yaşadı. Belediyeler afet koordinasyon merkezlerinde kırmızı alarmdan çıkamadılar. Yollara tonlarca tuz döküldü, sokakta kalan evsiz vatandaşlara barınacak yerler oluşturuldu. Sokak hayvanları da unutulmadı yemleri biten kuşlarda ihmal edilmedi. Tabir yerindeyse yerel yönetimlerimiz kardan kafasını kaldıramadılar. Barajlarımızın doluluk oranı arttı bolluk bereket derken herkes halinden memnun. Bugün yarın havalar ısınacak derken mart ayını yarıladık.
Mart ayının ilk haftasında 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutladık.
Her yıl konuşulan ve artık sıkıcı hale gelen kadın hakları konuları yine konuşuldu tartışıldı aradan birkaç gün geçti unutuldu gitti. Kadının erkekten fiziksel ve duygusal yönden zayıf olduğunu her iki tarafta kabul edip mutabık kalsa ayrımcılık olarak düşündüğüm dünya kadınlar günü de ortadan kalkacak hepimiz rahat edeceğiz.
Dışarıda bir işte çalışan kadın; maaşının üçte birini kreşe ya da çocuk bakıcısına, ikinci kısmını haftalık veya günlük eve temizliğe gelen kadına, diğer kısmını ise hızlı şekilde servis edilecek yiyeceklere harcayan, elinde hiç parası kalmadığı halde ülkeye yararlı bir birey olmanın mutluluğunu içinde hisseden, her sabah evinden ayrılırken sabahın bir vakti bebeğini sevgisiz bırakarak tüm gün onun özlemini duyan, buna rağmen çalışmaktan geri kalmayan, kimi geçim sıkıntısı kimi kariyer ve ekonomiye katkı sağlamak düşüncesinde olan hanım kardeşimin geçmiş dünya kadınlar gününü kutluyorum.
Piyasada ki en hareketli iş kollarından ev hanımı mesleğini icra eden, çocuğuna gözü gibi bakan ve bu bakıma sevgisini şefkatini ve tüm duygularını katan, yazın kışlık konserveler, reçeller, kuru gıdalar ve tamamı organik yiyecekler hazırlayan, temizlik ve diğer rutin işlerle saçını süpürge eden, bu kadar üretime rağmen nedense tüketici grubunda görünen üretime ve ekonomiye kattığı değer hiç gözle görünmeyen hanım kardeşimin geçmiş dünya kadınlar gününü kutluyorum.
Hem evde hem de dışarıda bir işte çalışan sürekli koşan çoğu kez yorgun ama bir tercih yapamayan veya yapmak istemeyen belki de hayatından memnun olan hanım kardeşimin geçmiş dünya kadınlar gününü kutluyorum.
Mart ayının ikinci haftasını 14 Mart Tıp Bayramı olarak kutladık.
Bende son zamanlarda sağlıkta yapılan reformlarla her bireyin gece gündüz rahatça ulaşacağı aile hekimliği sistemini geliştiren, ilaç fiyatlarında rekor düşüşler sağlayan, hastanelere son teknolojileri getirerek hasta odaları sayısını 7 bin den 30 bine çıkararak daha konforlu hale getiren, hasta haklarını önemseyen ve her gün geliştiren başta sağlık bakanımızın ve ekibinin, tüm sağlıkçıların geçmiş tıp bayramını kutluyorum.
Bizim geleneğimizde meşhurdur geçmiş bayramları kutlamak o nedenle geri kalmak istemiyorum.
Mart ayının üçüncü haftası 18 Mart Çanakkale Zaferi
Çanakkale içinde aynalı çarşı Ana ben gidiyorum düşmana karşı
Of gençliğim eyvah diyerek doğudan, batıdan, kuzeyden ve güneyden Türkiye’nin her bir ilinden Çanakkale’ye giden çağının en ileri tekniğine sahip güçler karşısına adeta bir kale gibi dikilen, yaş ortalaması yirmiyi geçmeyen, canını bu güzel vatana feda eden atalarımızı, şehitliklerimizde ziyaret edip dualarla anacağız. En büyük duamız gençlerimizin bu topraklar için dökülen her damla kanın değerine haiz olmasını temenni etmek ve bu doğrultuda çalışmak.
Ekleme
Tarihi: 16 Mart 2012 - Cuma
Mart
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.